Radyonun ilk büyüsünü, televizyonların hayatımıza girmediği dönemde keşfettik.
O büyü, 1990’lı yılların başında özel radyoların açılmasıyla birlikte çoğaldı ve radyo birçok kişinin hayatının dönüm noktası oldu.
Mikrofonun arkasındakilerin yüzlerini göstermediği, isimlerini söylemediği, gizemli olduğu yıllarda, dinleyicilerin radyodaki seslerle kurduğu hayallerde yer alan bazı isimler, renkli kutu televizyonla meşhur oldu.
‘Sesin gücü görüntüden önce gelir’ diyerek ilk önce sadece sesleriyle radyoda şöhreti yakalayanlar, şimdilerde büyük hayran kitleleriyle, televizyon ekranını süslüyor ve müzik dünyasının önemli renkleri arasında yer alıyor.
Kaseti biraz geriye saralım, hafızalarımızı yoklayalım ve bakalım, sihirli kutudan, renkli cama transfer olan isimler kimler? Radyo dünyası kimleri şöhret etmiş?
İşte radyonun popüler olduğu dönemde yıldızı parlayan ve o yıllarda yakaladıkları popülariteyi günümüze taşımayı başaran isimlerin sihirli kutu hikâyeleri…
Yaa Okan da radyocuydu!
Ardından haber spikerliği ve programcılık da yaparak, çeşitli radyolarda çalıştı.
Sesiyle tanınan isimlerden biri ama dayanamayıp o da televizyon dünyasına göz kırptı ve ‘Gece Kuşu’ programıyla ünlendi.
Artık radyo programı yapmasa da televizyon hep onun gözdesi.
Ah televizyon, tatlı dünya!
Bu aralar sinema filmleriyle dikkat çekiyor Yavuz Seçkin ama radyo dinleyicisi onu‘Yavuz’un Minibüsü’ adlı programıyla tanıdı.
Şimdilerde stand-up gösterileri, televizyondaki şov programları ve reklam filmleriyle ününe ün katıyor.
O dans unutulmadı!
Mustafa Sandal da radyo programı yaparak şöhret basamaklarını tırmanan ünlülerden biri…
Birçok ünlü sanatçıya yazdığı şarkılarla ve yaptığı bestelerle işin mutfağında yer alan, pop ikonlarından biri olan Sandal, esprili programlarıyla ve müzik bilgisiyle başarılı bir radyocuyken, ünlü sanatçılara parçalar vermeye devam etti.
Ardından çıkardığı albümle ve ‘özel dansı’yla (Aya Benzer Yüreğim’deki kalp hareketleri bizi bizden almıştı) dikkat çekti!
Evimizin oğluşu
Tam bir evimizin oğluşudur Beyazıt Öztürk, yeni nesil onun radyo programcılığına yetişememiş olsa da, radyo tozu yutmuş bir isimdir.
Eskişehir’de radyoculuğa başlayan şovmen, özel radyoların hızla çoğaldığı dönemde, ev arkadaşıyla bir radyoda çalışmaya başladı.
‘R’ harfini telaffuz edememesi nedeniyle, radyodan veto yedi!
Ama hayallere giden yollarda yorulmak yok!
Dinleyicinin ilgisini çekti ve taşı toprağı altın İstanbul yolları gözüktü.
Radyoculukla başlayan, televizyon programları ve stand-up şovlarıyla devam eden kariyerine, dizileri, sinema filmleri ve bir türkü albümü ekledi, coştu da coştu.
‘Kadın mı erkek mi?’
Serdar Ortaç’ın da göbekten zeytin yemeden önceki durağı radyoydu.
Şarkıcının radyo macerası, üniversitede program yapmaya karar vermesiyle başladı.
Ses tonunun farklılığından dolayı “Kadın mı erkek mi?” iddialarının baş kahramanıydı, şimdi ise “Buralara yaz günü kar yağıyor canım” diyor!