Hürriyet Kelebek köşe yazarı Cengiz Semercioğlu köşe yazısında Harun Kolçak’la ilgili ”Hayattayken yazılanlar ölünce karartılıyor.” başlıklı bir yazı yazdı.
Bu yazı üzerine gözleri üstüne çeviren Cengiz Semercioğlu, Sacit Aslan’dan veto yedi.
Sacit Aslan, Cengiz Semercioğlu’nu kınayarak şu sözleri yazdı.
”Cengiz Semercioğlu yazısını okudum. Rahmetli Harun Kolçak’ın, zamanında “uyuşturucu ve alkol tedavisi” gördüğünü yazmış…
Peşine de eklemiş ‘biyografiler’ de herşey yazılmalıymış, batıda böyleymiş” falan diye bir açıklama!
Yahu gerçekten bitmişsiniz, tükenmişsiniz yok yok tefessüh etmişsiniz… Ulan, adam toprağa gireli daha 24 saat olmadı, kefeni bile ıslanmadı… Kimseye zararı olmayan, kendi Dünyasında yaşamış, yaptığı müziği ile bir ömür geçirmiş ve bir gün evvel göçüp gitmiş bu Dünya’dan…
Madem bu denli dürüst ve gerçekleri yazan bir gazeteciydin o zaman;
Sinan Çetin’in oğlu %100 kusurlu olduğu trafik kazasında iki Polis’in hayatını söndürdüğünde neden isyan etmedin? Aksine yırttın kendini, aklamak için göğüsünü siper ettin neden?…
“Uyuşturucu ve yer temin etmek” suçlarından sabıkalanmış ve evli olduğunu bildiği halde, Hüsnü Şenlendirici ile yıllarca alenen aşk! yaşayan Deniz Seki’yi aklamak, iadeyi itibar ettirmek için topyekün magazin servisiniz hazır kıta beklediğinde ardı arkası kesilmeyen röportajlar yapıldığında, neden sesini yükseltmedin?
Mesai arkadaşın, Magazin Müdürünüz Selim Akçin yıllarca popçu B.Z ile aşk yaşarken ve hatuna ayda 2000 € ödemeli altına araba tahsis ederken neden dut yemiş bülbül oldun… Selim efendinin boşandığı karısı, 50 şarkıcının basın işlerini üstlenmiş, HÜRRİYET gazete sayfalarını babasının çiftliği gibi yıllarca kullanmış ve hala kullanmaya devam ederken, neden sesin çıkmaz? Nerde kaldı senin etik gazeteciliğin?
Boşver bu işleri Cengiz Semercioğlu, Hakkın rahmetine kavuşalı daha 24 saat olmamış, sadece zararı ve ziyanı kendine olan insanlarla uğraşman, hem çok günah hemde çok ayıp….
Gün olur, HÜRRİYET gazetesi ile yollarınız ayrıldığında işte o zaman sokaktaki köpekler bile sana selam vermeyecek, katlar, yatlar, yapım şirketleri insanı itibar sahibi yapmaz, yapsaydı Matild Manukyan’ı yapardı, çünkü Manukyan’ın servetini katırlarla taşıyorlardı ama hiç bir zaman “kerhaneci patronu” olduğunu kimse unutmadı. Bilgine…”
Sacit Aslan
