Küçük yaşta müzik eğitimi almaya başlayan Selen Beytekin, müzi ile piyano aracılığıyla tanışmış. Konservatuvara gitmemesine rağmen piyanist Ergican Saydam sayesinde konservatuvar seviyesinde bir eğitim almış. Selen Beytekin, Dünya Caz Günü vesilesiyle Uygun Taylan ile röportaj yaptı.
Sahne Kıyafetlerimi Çıkartıp Şantiyeye Gittim, Beton Döktüm
Çok farklı meslekleri bir arada yapan başarılı sanatçı Selen Beytekin, Uygar Taylan’ın sorusu üzerine şu yanıtları verdi:
“İş hayatım ve müzik her zaman birlikte ilerledi. Gece konserim bittikten sonra sahne kıyafetlerimi çıkarıp şantiyeye gittiğim, sabaha kadar beton döktüğüm çok olmuştur. İki tarafı da profesyonel bir şekilde yönetirken yaptığım işlerin ciddiyetinin bozulmaması için çok uğraştım. Bu uğraşım sayesinde de hep çok yapıcı geri dönüşler aldım. İnşaatta ne zaman akustiği güzel bir yer bulsam, hemen şarkı söylemeye başlarım.”
Çelik Dersinin Finaline Payetli Elbisemle Katıldım
Selen Beytekin, bir yandan inşaat mühendisliği eğitimini alırken bir yandan da sahnelerde yer almaya başlamıştı.
“İnşaat mühendisliği ve mimarlık okudum. Mimarlık yüksek lisansı da yaptım. Sahneye çıkmaya inşaat mühendisliği üçüncü sınıftayken başladım. O dönemde çelik dersinin finaline payetli elbisemle girip sınavdan koşa koşa sahneye yetişmiştim. Bütün fakültenin diline düştüm, hatta takma adım da ‘Assolist’ti.”
Alkış Almak, Ünlü Olmak İçin Müzik Yapmıyorum
Uygar Taylan’ın pop müzik yapmayı düşünmediniz mi sorusu üzerine Selen Beytekin şu samimi cevapları veriyor:
“Alkış almak, ünlü olmak için müzik yapmıyorum. Müzikle yarattığım, mutluluk ve ümit veren o dünyayı insanlarla paylaşabilmek için yapıyorum… Yalnız hissetmemek ve hissettirmemek için… İnsanlar her yerde duyamadığı için caz kalabalık kitlelere ulaşmıyor. Daha çok kulaklarına çalındıkça herkesi içine alacak asıl müziğin bu olduğunu göreceksiniz.”
Cazı Yaratanlar Entelektüel Kesimden Değil, Gerçek Hayattan Kişiler
Selen Beytekin, Türkiye’deki caz müzik algısı için şu cümleleri kullandı:
“Caz ayrıştırıcı değil, birleştiricidir. Siyahların kültürünü tanımak bu nedenle önemli çünkü cazı yaratanlar entelektüel kesimden değil, gerçek hayattan kişiler… Bu insanlar doğal, sevgi dolu, paylaşımcı ve en önemlisi cesurlar. Kendilerini gizleme veya üstünlük taslama kaygıları yok. Halka açık festivallerde konserimden sonra “Ne dediğinizi hiç anlamadık ama dinlemeyi bırakamadık, çok güzelmiş” diyen şantiye çalışanları oldu. Müziğin güzelliği de bu… Hissedebilmek için bilgiye, eğitime gerek yok. Açık bir kalp yeterli.”
Kendi İnternet Radyomu Kurdum: Mami Wata Radio
“Bu yaz kendi internet radyomu kurdum. Adı, Mami Wata Radio. Günün her saatinde sadece siyahi müzikleri çalıp hafta sonlarıysa kendi radyo programım ‘Jazz In The House’u sunuyorum. 18-20 Haziran arasında Kemerburgaz Kent Ormanı’nda, International NuJazz Festival adında uluslararası bir caz festivali düzenleyeceğim. Yerli ve yabancı birçok sanatçı sahne alacak.”
Hayatımın Sonuna Kadar Sahneye Çıkmasam Benim İçin Hiçbir Şey Değişmez
Selen Beytekin pandemi nedeniyle sahnelerin kapalı olması hakkında çoğu sanatçının aksine iyi hissettiğini söyledi.
“Kendimi çok iyi hissediyorum, bunun için özel bir şey de yapmıyorum. Hayatımın sonuna kadar sahneye çıkmasam benim için hiçbir şey değişmez çünkü ben yine müzik yapmaya devam ederim. Dünya sıkıntılı bir dönem geçiriyor ama şöyle bir durup nefes aldığımızda anımsamamız gereken önemli bir şey var: “Biz insanız. Bedenimiz, algılarımız, dürtülerimiz var.” Son yıllarda en doğal halimizde dahi huzuru bulamadığımız bir hayat yaşıyorduk. Pandemiyle insanlar özlerini hatırladı. Ben özel hayatımda çok güzel bir temizlik yaptım. Beni kontrol etmeye çalışan özgüvensiz insanlardan kurtuldum.”
Kaynak: Hürriyet