Sem: Hayko Cepkin Konseriyle Müziğe Başladım…

Müzisyen Semir Şamlı nam-ı diğer Sem ile müzik ve kariyerine dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Merhaba MüzikOnair’a hoş geldiniz. Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz, müzikle ilk nasıl tanıştınız?

Merhaba ben Sem (Semir Şamlı), 20 yaşındayım. Bu yıl bi şeyler yayınlayıp kendi müziğimi icra etmemin 5. yılı, kendi altyapılarımı yapıp kendi sözlerimi yazan bir müzisyenim. Aynı zamanda İstanbul Topkapı Üniversitesi Müzik Bölümü 2. sınıf öğrencisiyim.

Yedi sekiz yaşlarımda teyzemin beni Bilgi Üniversitesi’nde bir Hayko Cepkin konserine götürmesiyle müziğe olan ilgim başladı diyebilirim. O yaşta öyle bir konserden çok etkilenmiştim. Hatta o konserden sonra evde tencere kapaklarına vurup ritim tuttuğumu ve kendi kendime bi şeyler söylediğimi hatırlıyorum. Böylece o konser bana müzik dozunu aşıladı.

Müzik tarzınız hakkında neler söylemek istersiniz? Dinlediğiniz sanatçılar kimlerdir öğrenebilir miyiz sizden ?

Açıkçası yaptığım şeyi tek bir tarzla nitelendirmek doğru olmaz. Rap ağırlıklı ama aynı zamanda içinde R&B soundlarını da barındıran bi müziğim var diyebilirim. Hatta yeri geliyor yaptığım bir altyapı dizi veya film müziği gibi hissettiriyor, içinde sadece piyano ve trompet olan şarkım da var, full rap ilerleyen şarkım da var. Yazdığım sözler ve yaptığım besteler popüler piyasaya pek uygun değil, gerçeklikten ve duygularımdan beslendiğim için bu yüzden kendimi daha özgün hissediyorum, şarkılarımı ve albümlerimi dinleyenler beni çok iyi anlayacaktır. O yüzden kendi tarzımı oluşturduğumu ve kimseye benzemek istemediğimi söyleyebilirim, Sem tarzı da denebilir.

Dinlediğim sanatçılar ve müzik türleri çok değişiyor ama çocukluğumdan beri veya günümüzde en çok dinlediğim bana ilham veren ve en etkilendiğim isimleri sayarsam şu isimleri söylerim, Hayko Cepkin, Ceza, Barış Manço, Dilan Balkay, Yasemin Mori, Büyük Ev Ablukada, Nil Karaibrahimgil.

Kariyerinize dair gelecek planlarınız neler, İleride kendinizi nerede görmeyi hedefliyorsunuz?

Çıkarmak istediğim ve beklettiğim çok şarkım var onların dinleyiciyle buluşmasını ve dinleyicilerin böyle şeyler de yapılabiliyormuş demesini istiyorum. Çekmek istediğim çok fazla hikayeli ve sanatsal klip düşüncem var planlarım bu şekilde.

Kendi kemik kitlemi toplayıp benimle beraber şarkılarımı seven, onlara ilgi gösteren beni ve sanatımı merak eden bi toplulukla kendimi konser salonlarında görmek en çok istediğim şey. Bu yüzden kendimi ilerde yine müzik yaparken görüyorum, kimseye muhtaç olmadan sevdiğim işi yaparak geçimimi sağlamayı düşünüyorum.

Şarkılarınızın oluşum sürecindeki adımlardan bahsedebilir misiniz nelerden ilham alırsınız?

Genelde yaşadığım veya yaşamasam bile hissettiğim şeylerden ilham alırım sözlerimi bu şekilde yazarım, sahtelik ve içi boş sözlerden uzak durmayı tercih ediyorum. Önce piyanonun başına geçip melodi bulmaya veya akor bulmaya çalışırım, bi şeyler kafamda canlandıktan sonra kullandığım müzik programında önce altyapıyı tamamlarım sonrasında söz yazarım. Müziği duymadan söz yazmak benlik değil.

Şarkı yazmayı mı yoksa şarkı söylemeyi mi daha çok seviyorsunuz?

Şarkı söylemek de çok güzel bi his ama yazım sürecinde daha çok keyif alıyorum, kelimelerle aramda duygusal bi bağ kurmayı seviyorum.

Şu anda üzerinde çalıştığınız yeni projeleriniz var mı bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Şu an yayınlamadığım çok şarkım var, onların biraz daha pişmesi lazım yayınlamak için yayınlayıp şarkıları heba etmek istemiyorum. Güzel ve geniş kitlelere ulaştığımda eminim hepsi değer görecektir buna inanıyorum. Ama şu an en odaklandığım projem 2 Mart tarihinde Kadıköy’de gerçekleşecek olan konserim diyebilirim.

Müzik yapmak size ne hissettiriyor?

Müzik yapmanın hissettirdiği şeyi her mutlu olaya bağlayabiliriz. Bestenizi yaptıktan sonra onu son bi kez dinlediğinizde veya yazdığınız sözleri bitirip son kez okuduğunuzda verdiği his kendi çocuğunuza bakıp onu büyütmek gibi. Yaptığınız müziğin değer görüp çevrenizdeki insanlar tarafından beğeni görmesi apayrı bir gurur meselesi.

Biriyle düet yapmak isteseniz bu kim olurdu? Neden?

En çok düet yapmak istediğim 3 sanatçı var. Bunlardan ilki Hayko Cepkin. Kendisinin çok sıkı bi hayranıyım idol diyebileceğim bir sanatçı ve müziğine kapılıp gidiyorum bu yüzden Hayko. İkinci olarak Ceza demek istiyorum. O da aynı şekilde idol diyebileceğim bi sanatçı, onun albümlerini müzik marketlerde, plakçılarda arayıp bulduğum zamanlar daha müziklerimi yayınlamaya başlamamıştım, onun ilerlediği yol yaptığı işler bana ilham oldu bu yüzden onunla da düet yapmak isterdim. Son olarak Dilan Balkay, kendisinin sesini ve müzik tarzını çok seviyorum daha önce de 2-3 kez muhabbetimiz oldu kendisiyle, albümümü dinletmiştim ve bayağı sevmişti. Kafalarımızın da uyuştuğunu düşündüğüm için Dilan Balkay düet yapmak istediğim üçüncü isim.

Son olarak Muzikonair takipçilerine ve dinleyicilerinize neler söylemek istersiniz ?

Her zaman kendilerini buldukları ve kendilerine hitap eden müzikleri dinlemelerini öneririm. Başkalarıı bu dinlediğim şeye laf eder mi, dalga geçer mi diye düşünmesinler. Müziğin özgürlük olduğunu unutmayıp müzikle kalsınlar. Ve son olarak benim de müziklerime göz atabilirler. Sevgilerimle.

Röportaj: Sevtap Gül | Muzikonair

Exit mobile version