Site icon Müzikonair

Seslenen Adam ile Z Raporu: Sevgi, Ortak Dil Sayılmaz Mı?

seslenen adam ile z raporu

Fransız atasözü der ki, ‘Güzel bir gün oldu demeden önce geceyi bekle” der.

Gönül sabırla harman olmadan, nasiple buluşmazmış! Gökyüzümü kara bulutlar kaplasa da güneşin parlayacağından umudumu kesmedim hiç. En beklenmedik zamanda, en umulmadık yerden boy verdi yepyeni bir yaşam. Bu yaşamın ta kendisiydin aslında.

Öyle bir zaman ki, Mevlana’nın; ”aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır” sözünün canlı tanığıyız aslında. İnsan bazen aynı dili konuştuğu en yakınındaki kişiyle bile anlaşamıyor. Çünkü kalbin kelimelerinin bildiğimiz alfabeden farklı bir dizilişi var; herkesin bilmediği, kolay öğrenilmeyen… Anlamak bu yüzden zor. Anlaşılmak bu nedenle daha da zor. Üstelik anladıktan sonra, ne yapacağınızı bilmek en zoru. İnsan anladıklarıyla değişir, gelişir, bazen öfkelenir, hüzünlenir. Anlamak ağır gelir bazen, çekip gitmek istenir.

Katlanmak daha güç. Kime, neden, ne zamana kadar katlanabilir ki insan? Bir tek sevdiğine ya da gücünün yetmediğine… ikisinin de bir bitiş vakti vardır oysa.

Her türlü iletişim aracının olduğu bu çağda, birbirini anlamayan, anlayamadığı için birbirine katlanan insanlara mı dönüştük? Sevgi, ortak dil sayılmaz mı? İyi de; sahiden sevebilen kaç kişi kaldık? Sezen Aksu’nun o muhteşem şarkısında sorduğu gibi, kaç kişiyiz savunan sevdayı?

İnsanları duyabildiğim, anlayabildiğim, söylediklerini yorumlayabildiğim günden beri bu dünyaya neden geldiğimi merak ettim hep. Dünya üzerinde ne iz bırakacağımı, ne yararımın ya da zararımın olacağını, kim için bir anlam ifade edeceğimi, kim için dünyanın geri kalan nüfusundan da önemli olacağımı, dünyada kapladığım bu yerin önemini de merak ettim. Hayatıma uğrayan herkesi sorguladım. Neden gelmişti, ne etkisi olacaktı, sonumuz nasıl gelecekti, yol ayrımımız nerede başlayacaktı?

Senelerce, çok senelerce.

Ama her şeyin yerli yerine oturduğu, insanın kafasındaki tüm sorunların birden çözüldüğü, varlığını anlamlandırdığı bir nokta olurmuş, bunu anladım. Şahit olduğu olay veya hayatına giren biri yapabilirmiş bunu. Hayatına giren biri, gelir gelmez hayatın olan biri. Yani, hayatımda biri yok, birinde hayatım var diyebilmektir aşk! Baştan aşağı tüm alışkanlıklarını, uyanıp uyuma saatlerini, ön yargılarını, zaaflarını kaldırıp atabilir ve yerine yenilerini koyabilirmiş. Yalnızca bir kişi hayatının ondan öncesini silip, birden bire her şeyin temel taşı olabilirmiş. Tek dokunuşuyla seni, hayatını, yaralarını iyileştirirmiş. Mucize gibi…

Rengi gören adamla, rengi giyen kadının hikayesiydi bu! “Suç ortaklığının karşılaşmaları, bedenler daha birbirlerini görmeden ruhlar tarafından hazırlanır. Bundan sonra bedenler ruhun diliyle konuşmayı öğrenir. Buna buse denir. Buse; sabretmektir, tutkudur, düşlemektir, yalnızlıktır, mutluluktur, terk edilmeyi göze almaktır, şefkattir…”Hadi öpüşelim” diye başlanılanı değil, büyük bir tutkuyla istemsiz olarak başlanılanı kadar gerçektir…”

Z Raporu Şarkı:

Karla Bonoff – All My Life (Tüm Hayatım Boyunca)

Am I really here in your arms

This is just like I dreamed it would be

I feel like we’re frozen in time

And you’re the only one I can see

—-

Gerçekten burada kollarında mıyım?

Bu aynı olmasını hayal ettiğim gibi.

Zamanla donmuş olduğumuzu hissediyorum

Ve sen görebildiğim tek kişisin

Z Raporu Kitap:

Virginia Woolf – Kendine Ait Bir Oda

Sevgili Virginia, seni anlıyor, duygularını paylaşıyor ve yanında olduğunu en başından bildirmek istiyor…

Belki her şeye rağmen bugünleri görseydi, bir 100 yıl sonra bazı şeylerin daha da değiştiğini ve geliştiğini görecektin. Bu kadar gelişmişliğin yanında tam zıttı zorbalıkları da görecektin… Bundan dört yüz yıl geriye gittiğimizde, bugünlerin hayal bile edilemeyeceğini net olarak düşünebiliriz. Dünden, bugüne ve yarına neler oldu, neler yaşandı ah Virginia…

https://www.kirmizikedi.com/kitap/urun/d830d150000f49aa83784874930fec68

Z Raporu Film:

Zamana Karşı (In Time)

İnsanların yaşına göre değil “zaman” olarak yaşadığı bir dünya hayal edin. Kolunuzda zaman ayarlı hayat saati var ve oradaki zamanınız kadar yaşıyorsunuz. Fikir muazzam değil mi? Dahası, mesela işe gittiğinin hergün için 5 gün kazanıyorsun, hediye yerine arkadaşınıza 1 gün verebiliyorsun, yani para yok. Reel hayatta olduğu gibi birçok zengin var. Onların zamanları limitsiz, fakir insanlar ise her sabah ölüm korkusu ile uyanıyor. Mücadelenin başrol kahramanı “Justin Timberlake”. Biraz zaman, aşk, koşturmaca, biraz da dram…

https://boxofficeturkiye.com/film/zamana-karsi–2010955

Z Raporu Şiir:

Şilan Avcı – Başka Bir Hayatta

Ayno ve Roni’nin aşkı tadında ve sıkılmadan, şiir gibi. Bedenimiz için, ruhun varlığı bi’ şiirdir, uyanış hatta varıştır. İnsan canlısının zihni tarafından ele geçirilen ve tarumar edilen ruhun şiirleri, pespaye ve iğreti. İşte bu noktada yolumuzu çiçekli bahçelere çıkartan Şilan Avcı tercüman oluyor… Kalbimle…

Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın!

Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla!

Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde!

Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum!

Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda!

Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında!

Hiç bilmiyorum! Hayat taviz vermedigi hizi ve kavgasıyla akıp gidiyor!

https://www.kitapyurdu.com/kitap/baska-bir-hayatta/464117.html&manufacturer_id=175105

Z Raporu Olumlama:

Hayallerime, kolayca ve mutlulukla ulaşmanın mümkün ve güvenli olduğunu biliyorum.

Yazının mottosu: Hazineler ve defineler yıkıntalar arasında olur…

Sizi seviyorum ve bunu sık sık yapacağım… Çok hoş kalın!

Exit mobile version