Tarumar edilen şiirlerin bohçasında, heybesinde birikenler. İroninin deneysel tadı, mitolojik imgeler avcısı, hüzzam ruhlar. Şiirler, tükenmiş bir hayatın kenarında, kimi zaman bir uçurumun kenarında umut olur insana.
Herkes şiir yazamaz, herkes olana şiir yazılmaz, şair bir çeşit ressamdır. Boyası, anlattıkları, fırçası üslubudur. Tual, okuyan kişinin kalbidir. Şair her durulmaz veya her insana farklı resimler çizse de fırçası, boyası hep aynıdır. Tualin yapısı bozuk olanların resimlerinin kötü olması da kendi şanssızlıklarıdır. Sevgili mir’im Can Yücel’in deyimiyle; şairlerin aklı, hep Leyla’dadır çünkü kendisi yollarda çöllerde Leyla’sını arayan bir mecnundur. Hatta Leyla’sını arayanlara da yardımcı olan gönüllü bir âşık severdir. Mecnun, Leyla’sı için dağları delip geçer deyimi bu alanda ün yapmış bir emsaldir. Koşa koşa gider zamandan önce bir an önce bulmanın gayretindendir, o nedenle şiirleri aşk ve Leyla kokar.
Gönlü aşkla kanatlanmış uçuyordur Leyla’sına doğru… Yüzünde, gönlünde ısıtan bir tebessümle gezer, yüreği kan ağlasa da kolay değildir şair olmak azizim, herkes olamaz, bu yolda koşamaz ağlayamaz, yüreğini ummanlarda arayamaz… Elias Canetti, der ki; “şair odur ki, karakterler yaratır, kimsenin inanmadığı, ama kimsenin de unutmadığı.”
Her şiir yazanın olamayacağı bir nişanedir şair olmak. Ama her devirde ben şairim deyip üstat kabul edilenlerden azımsanmayacak derecede vardır. Şair, şaire ben şairim demez, şiirleri o şair. der. Mısralar duygu yükleriyle hayat bulurlar. Yaşanmışlıkların, acıların ve güzelliklerin harf bulmuş halidir şiirler. Her dönem farklı anlamlar kazanabilir, her dönem farklı bir şey anlatmayı da isteyebilir. “Şairin bir sözü, doğru yere dokunduğu için, varlığımızın derindeki katmanlarını sarsar” diyor mekanın patikasında Gaston Bachelard. Bazı şairler, şaireler, hayatın içinde oluşlarıyla da varoluşumuza anlam katıyor ve düşünme serüvenimizi derinleştiriyor.
“Türkiye’de her 3 kişiden 4’ü şairdir” diyen Attila İlhan. Toplum olarak şairi ve şiiri o kadar sevmişizdir ki zamanımızda isimlerini biliriz. Geleceğe götürmek için elimizden geleni yaparız. Akif, Fazıl, Yücel, Nazım ve nice şairi kalbimizde yaşatırız. Velev ki, şiire; bilime, sanata ve toplum kültürünün refah seviyesinin yükselmesine muhtacız. Bu toplum ancak ve ancak bilimle, sanatla gelişir.
Gelecek nesillere bırakacak bir etnik kültürümüz ve hatları belli bir edebiyat olmalı elimizde. Kelimeleri kullanarak kulaklara hitap edecek estetik, ses uyumu sağlamanın yanında az ile çok anlatma, öz ile bütünü yansıtma ve bunu yaparken de kuvvetli duygu aktarımı ile etkileyici olma sanatıdır şiir…
Daha çok yaşanmışlığa ve bunun neticesinde şiire ihtiyacımız var. Şairler susarsa; kelimeler anlamını yitirir.
Şiir her daim kıymetliydi ben de. Edebiyatın en samimi çocuğu. İçinden geldiği gibi çünkü̈. Bir kelimeyle bile oynasan; düşürüyor yüzünü, büzüyor kifayetini. Bu sıralarda belki sosyal medyanın ilgi odağı olmasından kaynaklı başlı başına bir çığır yaşıyor. Ne kadar hissedip ne kadar anlaşıldığından emin olamasam da, etrafımdaki herkes, kendiyle alakalı şiire kulak kabartıyor. Öyle ya da böyle hep olsun hayatımızda. Bir nevi duygusal insanların matemidir. Dikeniyle sevmek gibi hayatı…
Çünkü insanız… Çünkü anlatacak ve seslenenecek hikayelerimiz var.
Şimdi şiire bulanmanın, yarenlik yapmanın, yola çıkmanın tam zamanı…
Z Raporu Şarkısı:
Serge Reggiani – T’as l’air d’une chanson
Avec des mots faciles
Et ton air difficile,
Avec tes mots d’amour
Qu’on ne comprend pas toujours,
T’as l’air d’une chanson
Qu’on chante à la maison.
Kolay sözler
Ve zor edanla,
Herzaman anlamadığımız
Sevgi sözcüklerinle,
Evde söylediğimiz
Bir şarkı havası var sende
Z Raporu Kitabı:
Gülten Akın – Beni Sorarsan
Aklına geldiği gibi, hissettiği gibi özgürce yazılıp; kısa, yormayan ve sonunu sanki bizim getirmemiz gereken şiirlerle dolu bir kitap. Bazen yoğun duyguları anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır. Sadece cümle olduğu gibi bırakılır…
“Bir değişiklik yapmalı, karşı çıkmalı kedere dedim bu akşam kendime.. çekmek geçiyor içimden, çekilmek uzak diyarlara…
Adı konmamış bir şehre mesela.
En koyusundan özlemlerimi geçirip üzerime ; karmaşıklığımın çözümüne, çaresizliğimin anlamını bulmaya , uzaklardan sevdiğim kadına…”
https://kitap.ykykultur.com.tr/kitaplar/beni-sorarsan
Z Raporu Film:
Something The Lord Made (Tanrı’yı Oynayanlar)
Tüm engellere rağmen yılmadan savaşan insan hikayesi. Sert ırkçılığa karşı, naif karakteri ile mücadele etmeye çalışan zeki ve azimli bir adamı izleyeceksiniz. Eğer yaşanmış, ilham verici gerçek bir şeyler arıyorsanız, bu filmi izleyin!
https://www.imdb.com/title/tt0386792/
Z Raporu Şiir:
Cemal Süreya – Sevda Sözleri
Baktım gülüşünden güzel şiir olur
sevdim gitti…
https://www.dr.com.tr/Kitap/Sevda-Sozleri/Edebiyat/Siir/Turk-Siiri/urunno=0000000057951
Z Raporu Olumlama:
Yaratılmış her şeye ve Yaradan’ıma şükür ve sevgi duyuyorum…
Yazının mottosu: Kimi kelebeğe dönüşür, kimi kozasında…
Sizi seviyorum ve bunu sık sık yapacağım… Çokça hoşkalın!