Geçtiğimiz aylarda İzzet Yıldızhan, sahneye iç çamaşırları ile çıkan popçu kadınları eleştirmiş ve bu sözlerle gündem olmuştu. Genel Yayın Yönetmenliğini Savaş Kalafat’ın, Moderatörlüğünü ise Seyhan Soylu’ nun yaptığı Al Sana Haber magazin programı ise bu konuyu gündeme aldığında Bahar Candan, Seyhan Soylu ile İzzet Yıldızhan’ın bir zamanlar imam nikahlı olduklarını ifşa etmişti. Mahkeme İzzet Yıldızhan’ınNihat Doğan, Bahar Candan ve Seyhan Soylu’ya açtığı davaya takipsizlik kararı verdi.
Daha fazlası…
İzzet Yıldızhan ve Seyhan Soylu’nun 20 yıl evvel yaşadığı büyük aşka şahit olan Seyhan Soylu’nun yakın arkadaşı Yeşilçam’ın ünlü oyuncusu Ahu Tuğba ise, canlı yayına bağlanarak ikilinin ilişkisini doğrulamıştı. Hatta Seyhan Soylu, İzzet Yıldızhan ile olan ilişkisinin Seyhan Soylu’nun annesi yüzünden bittiğini söylemiş ve “Nedenini söylersem insan içine çıkamazsın” demişti.
Bu gelişmelerin üzerine türkücü İzzet Yıldızhan, suç duyurusunda bulundu.Ancak bugün dava Seyhan Soylu’ nun lehine sonuçlandı ve Soylu davayı kazandı.
Bugünkü canlı yayında Soylu’ nun davayı kazanması üzerine Gökay Kalaycıoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın
“Müşteki İzzet Yıldızhan vekilinin Cumhuriyet Başsavcılığımıza sunduğu şikayet dilekçesinde Al Sana Haber isimli programda şüpheli Seyhan Soylu tarafından ‘İzzet zamparalık yapmıştı… Seni çok iyi tanıdığım için söylüyorum eğer mazin çok iyi olsa bu eleştirileri yap… Beni sakın konuşturma… Senden neden ayrıldığımı söylersem ortalık karışır… İzzet Yıldızhan’ın kızmadığı donlar burada… İzzet Bey paçalı sever, İzzet dar sever’ şeklinde ifadeler kullanarak müştekiyi zan altında bıraktığı, müştekinin aile yapısına ve geçmişine karşı haksız ve mesnetsiz bir biçimde hakaret boyutuna varacak şekilde ifadeler kullandığının iddia edilmesi üzerine soruşturma işlemlerine başlanıldığı, ancak hakaret suçunun niteliği ve ifade özgürlüğünün sınırlarının bahse konu AİHM kararları doğrultusunda somut olayın yapılan incelemesinde sözlerin hakaret suçu içermediği, bu sözlerin müştekiye yönelik söylendiğine dair bir delil olmadığı, müştekinin kamuoyu tarafından tanınmış bir kişi olması nedeniyle konunun güncel olduğu, kullanılan dilin program formatı gereğince sert olduğu fakat basın ve ifade özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda yukarıda açıklanan nedenlerle şüpheli hakkında kamu adına KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA karar verilmiştir” diyerek kararı okudu.
“Ben ne söylediysem arkasındayım”
Seyhan Soylu ise bunun üzerine “Sevgili Arkadaşlar, ben hayatım boyunca kimseye iftira atmam. Delil ve belgelerle konuşurum. Bu konuyla ilgili ben ne söylediysem her zaman ardındayım. Onu aleni olarak sanki deşifre ediyormuşum gibi algılanması çok çirkin. Biz İzzet’le bir ilişki yaşadık. Ve yaşadığımız ilişki İzzet’ in şöhret günlerinin başındaydı. O gün o tarihteki gazeteci arkadaşlarım bugün duayen olarak kabul edilen Nurcan Sabur, Tayyar Işıksaçan ve Nurettin Soydan gibi isimlerden, yeni yetme bir sanatçının bir şeyler rica etmesi imkansız.” derken Nurcan Sabur “Ben şahidim, biliyorum” diye yorum yaptı.
Seyhan Soylu açıklamasına devam ederek “Ve ayrıca benim gibi Aristokrat bir kimliğin, İzzet Bey gibi Anadolu’dan gelmiş ve pavyonlarda şarkı söyleyerek kendine kimlik arayan biri için kullanılması gereken bir objeydim. Kimin ne olacağı belli olmaz. Yarın bir gün öyle bir şöhret olur ki başka biri de ondan faydalanır. Daha henüz o kalibrasyonu yakalayamadı. Al Sana Haber masası haberin de magazinin de hicivle anlatıldığı bir masa. Biz burada hakaret etmiyoruz. Hiciv ediyoruz” dedi.
İlk nikahlı karısı benim
Gökay Kalaycıoğlu ise “Seyhan bir açıklaman var. ‘Ben İzzet Yıldızhan’ ın hayatında Mahidevran gibiyim’ diye. Doğru mu bu?” diye sorunca Seyhan Soylu “Evet çünkü İzzet’ in ilk nikahlı karısı benim. İzzet’ in benden sonraki bütün izdivaçları benim üzerime gelmiştir. Ben İzzet’ le 1987 yılında birlikteydim. Benden öncekiler de nikah kıyılacak yerlerde çalışmıyorlardı.” diyerek açıklamada bulundu.