Müzikonair Sezen Cin Özdemir: Hep Tutkuyla İşlerimi Yaptım | Müzikonair
RöportajlarSanatçı RöportajıVitrin

Sezen Cin Özdemir: Hep Tutkuyla İşlerimi Yaptım

Sezen Cin Özdemir, MüzikOnair'dan Alper Ergez'e verdiği röportajda müzik ile nasıl tanıştığını, yeni şarkısı ve sektörde kalıcı olmak için neler yapılması gerektiği hakkında konuştu. 

Sezen Cin Özdemir, MüzikOnair’dan Alper Ergez’e verdiği röportajda müzik ile nasıl tanıştığını, yeni şarkısı ve sektörde kalıcı olmak için neler yapılması gerektiği hakkında konuştu.

1. Merhaba Sezen hanım MüzikOnair’a hoş geldiniz. Öncelikle sizi daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1978’de Cide’de doğdum. Cağaloğlu Anadolu Lisesi’ndeki eğitimimin ardından, İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden 2001, Fen Fakültesi Kentsel Tasarım Bölümü’nden 2005 yılında yüksek lisans eğitimini tamamlayarak mezun oldum. Ayrıca 2007 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Müziği Nazariyatı Bölümü’nden de diplomasını aldım. Müzik hayatıma 1992 yılında Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde başladım. Bu dönemlerim hep yolumu nasıl çizmem gerektiğini düşünmekle geçti. Sadece müzik mi olmalı, mimarlık mı olmalı? İkisini de eş zamanlı yürütebilecek tutkum ve enerjim vardı. 2001 yılında TRT Kurumu’nun düzenlediği ses yarışmasında Marmara Bölge ve Türkiye birinciliği ödüllerine layık görüldüm. 2004 yılında TRT İstanbul Radyosu’nun İstisna Akitli Ses Sanatçılığı sınavını kazandım. Çeşitli radyo – televizyon programlarına konuk oldum. 2003 yılında Güney Kore’de İpekyolu üzerindeki ülkelerin katıldığı Sori Festivali’nde 15 gün konser vererek ülkemizi temsil etti, performansımdan ötürü kapanış seremonisi ülkemize verildi. 2007’de İran’da Türkiye adına katıldığım festival kapsamında konserler verdim. 2003 yılında Amir Ateş’in kendi eserlerinden oluşan “Eylül Akşamları” albümünde 3 eser, 2018 yılında Üsküdar Musiki Cemiyeti 100. Yıl albümünde 5 eseri solo seslendirdim. 2021’de ilk solo çalışmam Kızıl Gonca yayımlandı. Sonra da ‘Ah Dolunay’ yine aynı yıl.. ‘Affetmem Asla Seni’ üçüncü solo çalışmam. Şarkıyı 3 versiyonla yayımladık. Orijinal versiyonun klibi yayınlandı. Diğer versiyon klipleri de hazır. Uluslararası bir firmada üst düzey yönetici olarak çalışıyorum. Eşim ve bir kızım var. Eşim de Üsküdar Musiki Cemiyeti korist ve solistlerinden, aynı zamanda doktor.

2. Müzik ile tanışmanız ilk olarak nasıl başladı?

En başından başlayayım o zaman, ailemin beni fark edişiyle olsun. 2 yaşında iken ses kaydım var. O dönemde Ajda Pekkan Eurovision şarkı yarışmasına “Petrol “ şarkısı ile katılmıştı ve ben de şarkıyı hemen ezberleyip hatta petrol kelimesine dilim bile dönmezken , “amaann diddol” diye söylerdim, ailem de bunu kaydetmişti. Ailem müziğe aşık… Ben ise kendimi bildim bileli, her ortamda sahnedeydim. Ev oturmasında dahi, ezberlediğim şarkıları dostlarımıza söylerdim. Üsküdar’da büyüdüm ve ailem beni 14 yaşındayken Üsküdar Musiki Cemiyeti giriş sınavlarına yönlendirdi. 1992 yılından beri Üsküdar Musiki Cemiyeti’ndeyim.

3. Şimdilerde bestesi Yıldırım Gürses’e sözleri Mustafa Sevilen’e ait olan efsane şarkı ‘’Affetmem Asla Seni’’ ile müzikseverlerle buluştunuz.Bu şarkınızda kimlerle çalıştınız.ve şuana kadar gelen dönüşler nasıl? Biraz bahsedebilir misiniz?

İlk çalışmamız yayınlandıktan sonra, prodüktörüm, müzik direktörüm Ozan Tügen ile yeni repertuvarımızı oluşturduk. İlk çalışmalarımız daha romantik şarkılardan oluştuğu için, hareketli şarkıların üzerinden geçtik. İlk adresimiz Yıldırım Gürses oldu. Affetmem Asla Seni, şarkı dinamiği olarak birçok türe şekillenebilecek yapıya sahipti. O yüzden bu eserde karar kıldık. Ozan Tügen orijinal versiyon düzenlemek için kolları sıvadı. Sonrasında eser çok farklı şekillenebileceği için, benim de gönlümde Latin caz hayalim de vardı, Cem Tuncer’e gittik, onun tarafından Moody Bossa düzenlemesi yapıldı. Soup Nasty’in de French House türündeki çok güzel örnekleri vardı. Bu şarkı da yakışır dedik; o da üçüncü düzenlemeyi yaptı. Tüm düzenlemelerdeki sanatçıların her biri birbirinden değerli üstatlar. Geri dönüşler çok güzel, hiç negatif bir eleştiri almadım. Her düzenleme ayrı renk kattı, biri ağlattı, biri güldürdü diyebilirim. Bu çalışmayı yaptığımız için çok mutluyuz.

4. ‘’Affetmem Asla Seni’’ yi 3 farklı versiyonla seslendirme fikri nasıl doğdu? Neler söylemek istersiniz?

Ozan ile bir gün Babajim’de otururken, şarkı özelinde caz ve house denemeleri yapalım dedik. Öyle bir beyin fırtınasında doğdu ve aksiyona geçti. Hemen bu versiyonlardaki üstatlarla bir araya geldik. Onlar da sevdiler ve ürettik.

5. Bu arada Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde koro şefi, solist, eğitmen ve yönetim kurulu üyeliği görevlerini de sürdürmeye devam ediyorsunuz Aynı zamanda uluslararası bir firmada İş Geliştirme Direktörü olarak iş hayatınızı devam ettiriyorsunuz. Hem iş, hem müzik hayatınızı bir arada yürütürken zorlandığınız zamanlar oluyor mu ve müzik çalışmalarınıza devam edecek misiniz?

Müzik hayatım 14 yaşımda Üsküdar Musiki Cemiyeti’nin eğitim süreci ile başladığında aynı zamanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nin zorlu eğitim süreçleri vardı. Bu süreci de planlama yaparak oturttum. O yaşlardan kolumun altındaki karpuzları yönetmeyi öğrendim. İş hayatımı ve müzik hayatımı da bu şekilde zaman planlamalarını ve önceliklerimin planlamasını yaparak yürüttüğümü düşünüyorum. Her iki taraftaki; birlikte beyaz yakalı çalıştığım ve müzik yaptığım kişilere, işlerimi önemsemediğimi veya işlerimi elimin ucuyla yaptığımı hiç düşündürtmedim. Yaptığım işleri hep tutkuyla yaptım. Bir an bile zorlandığımı hissetmedim. Çevremdeki herkes, ailem, iş arkadaşlarım, yöneticilerim, hep bana destek oldu. Devam edeceğim, bu benim yaşam biçimim.

6. Bir Yıldırım Gürses bestesi olan yılların eskitemediği ‘’Affetmem Asla Seni’’ şarkısını okumak nasıl bir duyguydu?

Şarkının değişik bir havası var. Normalde, özel yaşamımda hep büyük konuşmaktan çekinirim ve asla ‘asla’ demem. Şarkıda ayrı bir nüktedanlık da var. Ben asla demesem de, asla diyenler var. Şarkıyı yorumlarken, kendimizi değil de, eserin rolüne girmemiz gerekir. Ben de o psikoloji ile okudum.

7. Dijital sektörün yaygınlaşmasıyla birlikte müzik dünyasında her gün yeni isimlerle karşılaşıyoruz. Peki, sektörde kalıcı olmak için sizce nasıl farklı olabilmek gerekiyor?

Dijital dünya ile gelişen bir durum olarak benim gözlemim, artık kimse kolay kolay bir gecede ünlü olamıyor. Bir yandan da herkes daha ulaşılabilir ve daha üretken bir hale de geldi. Kuşak değişimine canlı canlı tanık oluyoruz. Bu kadar çok üretimin arasından sıyrılabilmek için de bir şeylerin farklılaşması, yenilenmesi gerekiyor. Bu aslında okuyuş tarzıyla, müziği alışılanın dışında sunulmasıyla ve daha birçok şekilde farklılaşabilir.

8. Çalışma hayatınızın dışında boş zamanlarınızda neler yaparsınız. Hobileriniz nelerdir?

Seyahat etmeyi, yeni yerler görmeyi çok seviyorum. Fırsat buldukça seyahat ediyoruz, aileme zaman ayırmayı seviyorum. Çok yoğun olduğum için boş bulduğum ilk anımda arkadaşlarıma ve aileme vakit ayırıyorum.

9. Son olarak MüzikOnair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

MüzikOnair okurlarına ulaşmaktan öncelikle çok memnun oldum. Bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim. Ben bu yolda müziğimi yapmaya devam edeceğim. Sevenlerimle birlikte bunu paylaşmak beni çok mutlu ediyor. Bizim işimiz paylaşmak, paylaşarak birleşmek, bütün olmak. Tek başımıza hiçiz. Hep birlikte nice çalışmalarımız olsun…

Röportaj: Alper ERGEZ – MüzikOnair

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu