SİSAY Başkanı Bir Varmış, Bir Yokmuş…

SinemaPort köşe yazarı Sinema Faresi Bodrum Film Festivali ile ilgili yazdığı ‘SİSAY Başkanı Bir Varmış, Bir Yokmuş’ başlıklı yazısında önemli konulara değindi.

İşte o yazı;

Öncelikle şunu söylemem gerekir ki her sene düzenlenen bu festivali yapmak akıl işi değil.

Her sene Bodrum’da düzenlenen ve sinema sektörü için değerli bir festival olan Bodrum Film Festivali 2019 yılında farklıydı.

Öncelikle şunu söylemem gerekir ki her sene düzenlenen bu festivali yapmak akıl işi değil.

Yüzlerce insanla uğraşıyorsun üstelik bu insanlar sıradan insanlar değil hepsinin ego tavan yapmış yapımcısı oyuncusu ayrı dert. Günlerce süren organizasyon, uçak biletleri, havaalanı transferleri, konaklamalar, yemekler, eğlenceler, Yunanistan gezisi ve tabii bir de ödül gecesi. Bütün bu organizasyon yapılırken tüm sinema salon sahipleri ve yapımcılar, oyuncular bir araya geliyor. Tanıtım bütçesi harcamadan yapımcılar hem sinema salon sahiplerine hem de medyanın önünde filmlerini tanıtma şansı buluyorlar. Yurt dışında bunun bir sürü örneği var bu festivallere katılmak için tüm katılımcılar ciddi paralar ödüyor. Bodrum film festivalinde ise sadece konaklama yol ücreti ödüyorsunuz.

Peki 2019 Bodrum Film Festivali neden farklıydı?
Bahsettiğim bu akıl işi olmayan festivali düzenleyen, bu festivali gerçekleştirmek için maddi manevi emek veren, Türkiye’nin her noktasında çalıştırdığı personeli bu festivalde çalıştırmak için Bodrum’a getiren kişi Cinemarine sahibi ve aynı zamanda SİSAY’ın (Sinema Salon Yatırımcıları Derneği) kurucu başkanı Cenk Sezgin kendi düzenlendiği organizasyon sırasında ağır sözlerle suçlanıyordu.

Bodrum Film Festivali’ni, zorluklarını ve ne kadar emek verdiğini anlatmamdaki neden Cenk Sezgin’i sevdiğimden veya herhangi bir menfaatim olduğundan değil. Ortada Türkiye’de eşi benzeri olmayan ve sinema sektörüne olan katkısından dolayıdır.

2019 Bodrum film festivali gerçekleştiği tarihte organizasyonla eş zamanlı SİSAY Yönetim Kurulu toplandı ve yeni başkan için seçim yapıldı. Bu seçim sürecinde Cenk Sezgin 1.000.000 öğrenci kampanyası ile çok ağır eleştirildi ve suçlandı. 1.000.000 öğrenci kampanyasından Cenk Sezgin’in sahibi olduğu Cinemarine sinemaları ne kadar menfaat sağladı bilemiyoruz. Eğer bu iddialar doğru ise Savcılığa gidildi mi? Bildiğimiz kadarıyla herhangi bir yasal süreç başlatılmadı. Peki ne oldu?

Cenk Sezgin SİSAY başkanlığı için sektörün saygın isimlerinden İrfan Demirkol ile girdiği yarışı ağır bir sonuç ile kaybetti. Neredeyse tüm sinema salon yatırımcıları İrfan Demirkol’u destekledi. Tüm salon yatırımcıları sanki öncesinde bir araya gelmiş ve bir karar almışlar da seçim günü İrfan Demirkol’u başkan yapmanın mutluluğunu yaşıyorlardı.

İrfan Demirkol başkan oldu! Peki ne oldu?

Her yeni dönem seçilen başkan ve ekibinin olduğu gibi İrfan Demirkol ve ekibi de şu cümleri kullandı;
Artık eskisi gibi olmayacak, temiz yönetim, sinema sektörü kazanacak, şeffaf yönetim, yeni projeler…
Sonuç;
İrfan Demirkol 9 ay üstlenebildiği SİSAY başkanlığından istifa etti.

Peki şimdi ben soruyorum?..
1. İrfan Demirkol yönetimi 9 ay boyunca ne yaptınız?

2. İrfan Demirkol yönetimi iddia ettiğiniz usulsuzlükler ile alakalı yasal süreç başlattınız mı?

Eğer başlatmadıysanız insanların gözünde sadece iftira atan ve aslında içinizde başarılı bulduğunuz Cenk Sezgin’in koltuğunda gözünüzün olduğunu düşünmeyecekler mi?..

3. İrfan Demirkol yönetimi whatsapp grubunun dışında sinema salon sahipleri ile kaç kere bir araya geldiniz? Covid19 döneminde en çok yarayı sinema sektörü almışken sizler neler yaptınız ? Ne projeleri ürettiniz ?

4. İrfan Demirkol yönetimi Kültür Bakanlığı ile hiç bir araya geldiniz mi? Cenk Sezgin’in kişisel menfaat sağladığını iddia ettiğiniz 1.000.000 öğrenci projesi sinema sektörüne öyle ya da böyle hiç sinemaya gitmeyen binlerce öğrenciyi salonlara soktu. Peki siz bu projenin üzerine taş koydumuz mu?

5. Birbirini sevmeyen ama seviyor gibi davranan bu sektörde yüzlerce adam biliyorum. İrfan Demirkol’un başkanlığından istifa ettiği SİSAY’da şimdi ne olacak ?

Tabii ki sorularımız sadece İrfan Demirkol yönetimine değil. Bizim tek bir derdimiz var sinema sektörü.

6. Cenk Sezgin ve yönetimi iddia edilen suçlamalara karşı siz neden yeni yönetime dava açmadınız? İnsanlar haksızlığa uğradığını düşündüğünde dava açmaz mı?

7. SİSAY’ın yönetim kurulunda resmi rakamlarla 1.000.000 öğrencinin hangi sinema salonlara hangi oranda dağıttığınızı açıklayabildiniz mi? Bu açıklamayı bizimle sinema sektörüne açıklayabilir misiniz?

8. Cenk Sezgin SİSAY Dernek banka hesaplarından şahsi ya da şirket hesabına bir para geçişi oldu mu?

9. Bodrum film festivallerini hangi bütçe ile yaptınız? Bu festivaller yapılırken her hangi bir sinema salon grubu veya salonu taşın altına elini koymak istedi mi ?

10. Cenk Sezgin’in SİSAY yönetiminden memnun olmayan işletmeciler, siz hiç SİSAY’ı denetlediniz mi ? Cenk Sezgin’e kaç kere hesap soruldu veya Cenk Sezgin sinema sektörü için yaşanılan krizlerle mücadele ederken kaçınız biz de yanındayız veya birlikte hareket edelim dedi?

Şuan bazı Sinema Salon işletmecilerinden şu cümleyi duyuyorum. Cenk Sezgin o kadar batak bir dernek bıraktı ki toparlayamıyoruz. Ben şuan Cenk Sezgin’in yerinde olsam, eğer derdim gerçekten sinema sektörü ise, bir kez daha aday olur ve iddia edilen batık derneği ayağa kaldırırım. Tabii ki bu çok zor, ne sinema salon işletmecileri Cenk Sezgin’i tekrar başkan yapar, ne de Cenk Sezgin yeniden aday olur.

Dijital platformlar, covid-19 derken her geçen gün sinema sektörü biraz daha kan kaybediyor.

Yıllardır olduğum bu sektörde şunu gördüm ki;

Yapımcı yapımcıyı sevmez, oyuncu oyuncuyu sevmez, dağıtımcı dağıtımcıyı sevmez, sinema salon işletmecisi diğer işletmeciyi sevmez. Bu saydıklarımın hiç biri gerçek anlamda bir araya gelmez. Bir aradaymış gibi durur. Oysa ki şuan hepsi el ele vermiş sinema sektörünün kan kaybedişini izliyor.

Kaynak: SinemaPort

 

Exit mobile version