Toprak Kardeşler’den Burak Toprak: ‘Kimse Türkçe Rap’i Kurtaramaz ve Bozamaz’

Toprak Kardeşler’den Burak Toprak, rap müzik piyasasına dair ‘Kimse Türkçe Rap’i bozamaz da kurtaramaz da’ diye konuştu.

O Ses Türkiye ile yıldızı parlayan rap müziğin başarılı ortakları Toprak Kardeşler’den Burak Toprak, Müzik Onair’dan Mehmet Çelik’e konuştu. Çarpıcı açıklamalar yapan Burak Toprak, rap müzik piyasasını değerlendirdi.

İşte o röportaj;

Aslında iki kardeş olarak Türkçe rap için marka değeri oluşturdunuz ama bir yandan da kendi işlerin devam ediyor bu ikili durumun geri dönüşü nasıl sence?

Bilmeyenler vardır mutlaka öncelikle açıklamam gerekebilir. Bağımsız denetçiyim ve aynı zamanda Mali Müşavirlik üzerine ilerliyorum. Böyle bir durumun varlığı dönem dönem yorucu olabiliyor. Çünkü profesyonel olarak yürüttüğümüz iki kariyerimiz var.  Ama yorgun da olsak bir şekilde müziğin içinde buluyoruz kendimizi.

Günümüzde insanlarda bir alana yönelip uzmanlaşma fikirleri oluşuyor olabilir. Fakat ben insanın eğer yürütebiliyorsa birkaç alanda başarılı olabileceğine inanıyorum. Bazen kendi iş alanımda insanlar “ Böyle bir yeteneğin var neden bu işi yapıyorsun?” gibi cümleler kuruyorlar. Ama sektörün iç dinamikleri dışarıdan göründüğü gibi değil ne yazık ki. Ve kişisel bir görüş olarak maddiyatımı insanların beğenisine bağlamak istemiyorum. Bu benim her alanda elimi güçlü kılıyor ve müzik alanında da özgürlük sağlıyor. Çoğu zaman her şey ile biz ilgilenmek zorunda kalıyoruz fakat bu da sevdiğimiz işin bir parçası o yüzden yoğun da olsa dönüşlerinden de memnunuz.

Bir dönem inanılmaz bir popülariteniz varken şimdi geri planda duruyorsun bunu tercih etme nedenin nedir?

Bunun temel nedeni yaşam tarzımız diye düşünüyorum. Çok sosyal medyada aktif değilim. Fenomen olma ve ya popüler olma derdim de yok. Ki aksine hoşlanmayacağımı biliyorum, ilgi seven bir insan değilim. Şuan sosyal medyada 10-20 bin takipçiye ulaşan kendini kanaat önderi sanarak takipçilerine karşı sorumluluk hissetmeye falan başlıyor. Bu bence çok sağlıklı bir durum değil.

Ailemizle kendi içimizde bir yaşam tarzımız var. Dönem dönem üretken göründük, dönem dönem yok gibiydik. Ama aslında her zaman üretiyorduk ve mutlaka bir proje üzerinde çalışıyorduk. Bu popülarite durumu insanların yaptığımız işteki beğenisiyle değişebilir. Daha önce de çok kez yarışmalardan aldığımız rüzgarlar oldu ve gittiler. Bu karakter olarak beni daha güçlü bir insan yaptı. Başlarda hayal kırıklıklarım oldu mutlaka fakat şuan hayatımdan çok memnunum.

Benden size bir söz, Gündem kimsenin sonsuza kadar meşgul edebileceği bir yer değil. Aklın varsa zirvedeyken sonrasındaki düşüşe kendini hazırla.

Son dönemde meydana gelen bu canlı yayın kavgaları, ya da dissleşmeler hakkında ne düşünüyorsun?

Rapçileri çok tanımam. Samimi olduğum birkaç kişi var onun dışındakilerle kulislerde ve ya birkaç ortamda denk geldim.  Tanışma konusunda çok girişken bir insan olduğumu söyleyemem. Beni dışarıdan bakan bir göz olarak görebilirler. Tartışmalar hiphop üzerine dönüyor fakat asıl dert para. İki senedir bir trap akını var ve bundan hoşlanmayanlar ara ara saldırıyorlar. Haklı yönleri de yok değil fakat bence genel bir yükselişe sebep oldular. Ezhel’in albümünün Ceza’ya bile faydası olduğunu düşünüyorum. Ki, bir röportajda kendisi de söylemişti buna benzer bir şey.  Bu nedenlerle bu tartışmaları pek samimi bulmuyorum. Dışarıdan saçma görünüyor.

Bence bir müzisyen, müzikle ilgili çok katı konuşmamalı.  Ortada soyut bir değer var ve mutlaka yenilikler değişimler olacak. Kimse Türkçe Rap’i kurtaramaz da, bozamaz da. Sürekli arkası boş laflar ve tehditler savurmak da hoş görünmüyor.

Televizyonda iki büyük yarışma da çok başarılı sonuçlara imza attınız o günden sonra hayatında neler değişti?

Yetenek Sizsiniz’e katılmadan önce müzik benim için çok sevdiğim bir hobiydi. Fakat sonrasında bir iş haline dönüştürdüm ve hayatıma büyük ölçüde yön verdi diyebilirim. Üniversite hayatımı çok güzel geçirdim ve müzikle beraber edindiğim tecrübeler beni bugünkü olduğum kişi yaptı. Tabi ki konserler, insanların sevgisi, saygısı, sokakta tanınmak… Bunları da yaşadım, güzel anılar bunlar.

Sence Rap müzikte İzmir mi daha kaliteli yoksa İstanbul mu?

Buna net bir şey söylemek zor. Hatta bana göre bu işin bir de Ankara, Eskişehir’i var.

Geçtiğimiz günlerde Flowart’la bir klip yayınladınız. Artık seni daha çok piyasanın içinde daha iş birliği halinde göreceğimizin habercisi mi bu?

Çok stratejik düetler yapmıyoruz aslında. Son zamanlarda Kodes ve Kurşun gibi isimler ile birer düet yayınladık. Sonrasında Flowart ile bir düet paylaştık. Sevdiğimiz isimlerle her zaman proje yaparız. Son dönemde hit üzerinden bir kast sistemi oluştu. Tamamen stratejik ve kitle arttırmaya yönelik işler yapılıyor. İyi müzik de yapsan hitin yoksa geri plana atılıyorsun. Ama bizim öyle bir kaygımız yok. Sevdiğimiz ve müziğini beğendiğimiz insanlarla fırsat oldukça çalışmaya devam edeceğiz.

Kaç yaşından beri müzik ile ilgileniyorsun?

Biz 7-8 yaşlarından beri müzikle iç içeyiz. 3 abim var ve en büyük abim de solistti. Onunla beraber sürekli müzisyenlerle iç içeydik. Ben ise ilkokul 4’e giderken 11-12 yaşlarımda şiir ve denemeler yazmaya çalışırdım. Rap müzikle tanıştıktan sonra rap sözlerine döndüm. Pek başarılı olduğum söylenemez ama sonrasında sürekli kendimi geliştirmeye çalıştım ve liseye başladığımda kayıtlar yaptım. Üniversiteye başlayana kadar neredeyse 100 tane şarkım vardı. Fakat çoğunu yeterli bulmadığım için paylaşmıyordum. Yaptığımız düetler yüksek hitler almaya başlayınca kendime güvenim geldi ve devamında bugüne kadar sürekli çabalayarak geldi. Kendimi bildim bileli yeni bir şarkı için uğraşırım. Benim için yeri dolmayan bir aktiviteye döndü.

Toprak kardeşler olarak Rap’in memurları diye güzel bir sloganda buluştunuz peki tekli müzik kariyerinde bir sloganın var mı?

Yarıştığımız programın formatı gereği sürekli bir sahne showu ortaya çıkarmak için çalışıyorduk.  Farklı tarzları birleştirdiğimiz için o dönemde takım elbise fikri aklımıza yatmıştı ve büyük yankı getirdi. İnsanlar bu şekilde sevdiği için o tarzda uzun süre devam ettik. Kişisel olarak sadece Burak dersek o kadar masum görünmeyebilirim. Sert bir yapım var ve bunu yansıtmak isterim.

Türkçe Rap piyasası içinde son dönem ki popüler olan insanlara baktığında en büyük eksikleri ve en iyi yönleri sence nedir?

Ezhel tek kelime ile müthiş. O kadar konuşulmasa da Bugy de aynı şekilde bu işin çok önemli bir parçası. Onların dışında genele baktığımda sound olarak herkes birkaç seviye yukarı çıktı, fakat içerik olarak şarkıların çoğu beni çekmiyor. Ben Fero da çok tık alıyor fakat rap müzik benim özel ilgi alanım. Bu nedenle eğer rap dinliyorsam gerçekten iyi bir şey dinlemeliyim düşüncem var. Tekniği bana çok zayıf geldiği için dinleyemiyorum.

Genel bir eksik olarak trap müziğin tekrarlamalarını da söyleyebilirim. Herkesin bilmediği pahalı bir marka ve ya çok da önemi olmayan bir sloganı 8 bar tekrarlamaya pek anlam veremiyorum.

Bir de ghetto olayından çok sıkıldım. Artık sokak ve suçu yücelten işler dinlerken kusacak oluyorum. Her semtin mutlaka bir ghettosu olur. Şarkılarda anlatılanlar pek anlamlandırdıkları kadar kutsal şeyler değil ne yazık ki.  Yirmili yaşlarda cool gördüğünüz şeyler uzun vadede sizlere pişmanlık olarak döner diye bitireceğim. Bu da benim tavsiyem olsun.

Son olarak söylemek istediğin nedir?

Biraz uzun cevaplar vermiş olabilirim. Umarım okuyanlar sıkılmazlar. Mehmet benim eski dostum bu röportaj için teşekkür ediyorum.  Hepimiz adına yaşadığımız bu süreci en az kayıpla geride bırakmayı dilerim. Son olarak sizlerden ricam çevremize duyarlı olalım, imkanlarımız dahilinde ihtiyaç sahiplerine ulaşalım. En çok böyle zamanlarda birliğe ihtiyacımız var. Benden bu kadar.

Röportaj: Mehmet Çelik | Müzik Onair

Exit mobile version