Hürriyet gazetesinden Sinem Vural bugünkü yazısında Anadolu Rock’un öneminden ve diğer müzik türleri elektronik, pop, rock, indie ve caz’dan bahsetti.
İşte O Yazı:
Ne derseniz deyin ama DJ’lerimizden çok bizi Anadolu rock kurtaracak, buna emin olabilirsiniz.
Selda Bağcan’ın dünya çapında birçok etkinlikte sahneye çıkmasının yanı sıra (ki geçen günlerde Londra’daydı), Avrupa’yı karış karış gezen Gaye Su Akyol’un son olarak Roskilde Festival’de yer alması aslında birçok şeyi açıklıyor.
Karanlıkta kaybolmasın…
Iggy Pop’un BBC 6 için hazırladığı radyo programı “Iggy Confidental”da Gaye Su Akyol’a yer verdiğini unutmadık.
Elijah Wood’un Selda Bağcan’a bakarkenki çocuksu heyecanını da.
1960’lardan bugüne gelen Moğollar, Barış Manço, Cem Karaca, Erkin Koray ve Üç Hürel gibi isimlerin plaklarının bugün Avrupa ve Amerika’da plakçılarda bulunmasının nedeni tam da bu. Etnik müzik kategorisinde değil, yeni bir lezzet olarak değerlendiriyorlar Anadolu rock müziğini. Ya da onların tabiriyle saykodelik Türkçe rock müziğini…
Uluslararası piyasada köklere dönük, farklı, alışılmadık bir müzik, şarkıcıyı/grubu bir adım öne çıkarıyor. Pop derseniz İngilizce ya da İspanyolca olarak dünyada yapan çok isim var.
Rap’te anadil kullanmak çok önemli, dans müziği, rock ve indie ise muadili bol olan bir alan.
Caz konusu bambaşka, o ayrı bir yazı konusu olur.
Kültürel motiflerin vurgulandığı iyi işlenmiş bir Anadolu rock ya da saykodelik rock’ın etkisi ve popülerliği ise henüz başka bir türde bulunamadı. Altın Gün mesela, bunu en iyi gören gruplardan biri oldu bile.
Yani Anadolu motifli, bize yakın hatta bizden müzikler, dili ne olursa olsun otantik ve farklı geliyor yabancı dinleyiciye… Bu da Türk müzik kültürüne ve bu türdeki şarkılara ilginin gün geçtikçe artmasını sağlıyor.
Peki ya EDM?
Öte yandan EDM (elektronik dans müziği) alanında yol alan DJ’lerimiz de özellikle yurtdışında çok tanınıyor.
Mesela Burak Yeter…
300 küsur milyon dinlenen şarkısı var ama sorsanız Türk basını kulak arkası ediyor.
Dynoro gibi bir prodüktörle çalışmış İlkay Şencan var.
“Rockstar” şarkısını yeniden yorumluyor, milyon dinleniyor ama Türkiye’de sorsanız bilen yok.
Keza Hakan Akkuş da o başarılı isimlerden bir diğeri.
Daha birçok isim olmasına rağmen “sanki” elektronik müziği çok niş bir kitle dinliyor da sesleri az duyuluyor gibi… Halbuki birçok pop şarkısından fazla dinleniyorlar.
Mahmut Orhan’ı, Deeperise’ı, Arem&Arman’ı biliyoruz. Ümmet Özcan’ı ucundan yakaladık ama hâlâ yerelde popülerlik konusu sıkıntılı.
Bakalım önümüzdeki günlerde EDM mi yoksa Anadolu rock mı dünya arenasında Türk bayrağı dalgalandıracak, bekleyip göreceğiz.
Şarkı değil performans
Athena’nın “Ses Etme” klibinde yer almasıyla birlikte adını daha geniş kitlelere duyuran drag queen Onur Gökhan Gökçek, müzik dünyasına “Alterego” ile adım attı. Sözlerini Ece Ulutan’ın yazdığı, müziklerini ve prodüktörlüğünü Emre Ataker’in üstlendiği şarkının bir performans/şov olarak değerlendirilmesi gerek.
Dünyada RuPaul başta olmak üzere birçok drag queen’in performanslarında kullanmak üzere hazırladığı şarkılar olduğunu hatırlayarak dinleyin. Çünkü müzik sizi yakalayacak, sözlerle de bol bol eğleneceksiniz.
Buyrun caz kampına
Caz Kampı etkinliği bu yıl üçüncü yılına giriyor. Bodrum Gümüşlük Festival alanında gerçekleşecek etkinlikte Sibel Köse ve Ece Göksu caz vokal, İmer Demirer trompet, Engin Recepoğulları saksafon, Neşet Ruacan ve Eylül Biçer gitar, Can Çankaya piyano, Kağan Yıldız kontrbas/elektrik bas ve Berke Özgümüş davul dersleri verecek.
Kampın bu yıl iki özel konuğu var. Amerikalı saksafoncu Ricky Ford ile Erkan Oğur da eğitim verecekler arasında yer alıyor.
Katılmak isteyen cazcıların elini çabuk tutmasında fayda var.
Devamı: Hürriyet, Sinem Vural