Yiğit Mahzuni: ”7 Yaşında Dedeme Bestelediğim Eserle Başladım”

Türk Halk Müziğinin güçlü temsilcilerinden Aşık Mahzuni Şerif’in torunu müzisyen Yiğit Mahzuni Müzik Onair’dan Alper Ergez’e konuştu. Söz yazarlığı, aranjörlük ve solistlik yapan Yiğit Mahzuni, müzikal kariyerine başlama sürecinden ve yeni çalışması ‘Sevmem’i Müzik Onair okurlarıyla paylaştı.

”Annemin dediğine göre doğumumdan 5-6 ay öncesinde müzik ile tanışmışım. Doğmak üzereyken annem dedemin türkülerini dinletirmiş. Dedemin türkülerini ezbere söylermişim. 4 yaşında piyanoya başlatmış annem. İlk bağlamamı dedem Mahzuni Şerif’ten aldım…”

Merhaba Yiğit Bey, hoş geldiniz öncelikle nasılsınız, neler yapıyorsunuz sizi daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

İyiyim, çok teşekkür ederim. Herkesin de iyi olmasını dilerim. 1996 Ankara doğumluyum ama kütüğüm Sivas. Neler yapıyorum? Açıkçası hayatım müzik üretiminin farklı aşamalarında yer almakla geçiyor. Aranjörlük, kayıt müzisyenliği, solistlik gibi müziğin meydana geldiği birçok kol ile ilgileniyorum ve müziğe olan aşkım sayesinde bunu iş gibi görmüyorum, bu yüzden çok şanslıyım. Bir taraftan okula yetişmeye çalışıyorum. Müzik çalışmalarımdan ötürü bu zor oluyor ama okulum eğitim hayatım önemli. Yoğun ama keyifli bir mücadele içerisindeyim diyebilirim.

Müzik ile tanışmanız nasıl oldu ve aldığınız eğitimlerden biraz bahsedebilir misiniz?

Müzikle tanışmamı net bir tarih olarak hatırlayamıyorum. Ama annemin dediğine göre doğumumdan 5-6 ay öncesine kadar başlamış. Doğmak üzereyken bile annem sürekli dedemin türkülerini dinletirmiş bana. Yine annemin söylediğine göre 2-3 yaşlarımda oyuncakçıya gittiğimiz zaman ben hep enstrüman oyuncaklar seçermişim. Ve yine o yaşta dedemin türkülerinin birçoğunu ezbere bilir, söylermişim. 4 yaşında piyano kursuna yazdırmıştı annem beni. İlk bağlamamı dedem Mahzuni Şerif’ten aldım elime. Çalarak söylediğim ilk eser dedemin “İşte Gidiyorum” (Çeşm-i Siyahım) adlı türküsüdür.

Zaten bu süreçten sonra her şey arka arkaya geldi. 7 yaşında dedeme kendim yazıp bestelediğim eserle başlamıştı sahne ve müzik hayatım.

Covid 19 süreci işinizi ve kişisel yaşamınızı nasıl etkiledi?

Tabii ki COVID-19 süreci çok zorlu bir süreç olsa da bu süreci iyi değerlendirdiğimi ve en verimli şekilde kullanabildiğimi düşünüyorum. Maddi ve manevi olarak bazı sektörler gibi bize de kötü etkilerini yansıttı tabii ama insanların kendileriyle baş başa kalıp kendilerini daha iyi tanımaları için bir fırsat olduğunu da düşünüyorum bu sürecin. Bilmediğim yönlerimi keşfettim de diyebilirim.

Sözü ve müziğine imzanızı attığınız şarkılarınız ve etkileyici yorumunuzla YouTube’da kısa bir sürede büyük bir bir dinleyici kitlesine ulaştınız. Neler hissediyorsunuz. Bu kadar çok ilgi göreceğinizi düşünüyor muydunuz?

Açıkçası ben şarkılarımı yazarken hiç ‘Acaba bu ilgi görür mü? Çok tıklanır mı?’ diye düşünerek kendimi önceden bir duyguya kanalize etmeden sadece ne hissediyorsam onu düşünerek yazıyorum ve besteliyorum. Bittikten sonra defalarca kendim dinliyorum. Beni etkiliyorsa beğeniyorum. Sonra yayınlıyorum. Onların yaşanmışlıklarını dile getirmişsem ne mutlu bana diyorum. Elbette çok mutlu oluyorum.

Biraz da yeni çalışmanız aşka tövbe edenlerin sesi olacağınız ‘’ Sevmem’’ isimli şarkınız ile ilgili konuşalım isterseniz. Öncelikle hayırlı olsun. Bu şarkınızda ve klibinizde kimlerle çalıştınız. Biraz bahsedebilir misiniz?

Teşekkür ederim. “Sevmem” yakın zamanda yaptığım ve ruhuna yürekten inandığım bir beste. Düzenlemesini sevgili Serkan Balkan’la birlikte yaptık. Klibimizin yönetmenliğini Onur Sarsıcı üstlendi. Bugüne kadar kendimi en iyi ifade ettiğim projem diyebiliriz. Şarkının ilgi seyrinden fazlasıyla memnunum.

Söz yazarlığı ve bestecilik yaptığınızı da biliyoruz. Biraz bunlardan bahsedelim istiyorum. Kaç tane bekleyen yeni besteleriniz var. Ayrıca ünlü isimlerinde okuduğu besteleriniz var mı?

Hayatımda kendimi en iyi ifade etme biçimimi beste yapmak olarak görüyorum ve bu bana hayatta birçok şeyden iyi hissettiriyor. Bestelerimin net olarak sayısını veremiyorum. Sevgili Demet Akalın, Bilal Hancı, Aynur Aydın, Ekin Uzunlar, Güven Yüreyi, Çılgın Sedat, Elif Buse Doğan birlikte proje yaptığımız bazı ünlü isimler arasında.

Sizi bugüne kadar çeşitli sanatçılarla yaptığınız düet çalışmalarınız ile de severek dinledik. Yeni düet çalışmalarınız olacak mı?

Bildiğiniz üzere ‘Sevmem’le birlikte Sony Music Türkiye ile bir müzik yolculuğuna çıktık. Yakın gelecek içerisinde bir düet projemiz mevcut değil. Ancak 2021 yılında sürpriz bir isimle dinleyicilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyoruz.

İleride kendinizi müzik alanında nerede görmek istiyorsunuz?

Kendi bestelerini ve düzenlemelerini yapan, sahnede keyifli bir çalışma ortamına ve iş ortaklığına sahip olan, nitelikli müzik meydana getiren ve daha fazla insanın kalbine dokunabilen bir yorumcu olmak istiyorum.

Sizi biraz da sosyal açıdan tanıyalım. Müzik dışında başka bir ilginiz merakınız var mı? Aslında müziğin dışındaki diğer ilgi alanlarımın da içinde müzik olduğu gerçeğini saklayamam.

Çalışma saatlerimin dışında ruhumu dinlendirdiğine inandığım için hafta sonları dağlık yerlerde yürüyüş yapmayı seviyorum. Haricinde haftanın bazı günlerini bana bir şeyler katabileceğine inandığım konuları içeren filmleri ve müzik belgesellerini izlemeye ayırıyorum.

Son olarak Müzikonair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Benim ruhumu ve müziğimi paylaştıkları için hepsine çok teşekkür ediyorum. Elimden geldiğince üretmeye devam edeceğim ve onlarla bu yolu paylaştığım için çok mutluyum. Sevgiyle kalın…

Röportaj: Alper Ergez

Exit mobile version