Zerrin Özer: Ülkemiz Amerika’nın 100 Yıl Gerisinde

Türk müziğinin efsanevi sesi, güçlü yorumu ve yıllara meydan okuyan sahne duruşuyla Zerrin Özer, sadece bir sanatçı değil, bir ikon. Zerrin Özer ile müzik ve kariyeri üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik...

Kariyerine sığdırdığı unutulmaz eserler, milyonların yüreğine dokunan şarkılar ve sahne performanslarıyla 7’den 70’e herkesin sevgisini kazandı. Türk müziğinin efsanevi sesi, güçlü yorumu ve yıllara meydan okuyan sahne duruşuyla Zerrin Özer, sadece bir sanatçı değil, bir ikon. Zerrin Özer ile yeni şarkısı Affet’i, müziği ve kariyeri üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik…

Türkiye’nin Janis Joplin’i” olarak anılmak size nasıl hissettiriyor  Bu tanımlamayı kabul ediyor musunuz? Kendi müziğinizi ve kişiliğinizi bu tanımın gölgesinde mi görüyorsunuz, yoksa bu tanım size bir iltifat mı?

Dünyada zaten bir tane Janis Joplin var. Ben onun ancak hayranıyım. O benim idolüm. Türkiye’nin Janis Joplin’i diye bir şey yok. Coğrafya farkı var bir kere. Amerika’da almış olduğunuz nefes, ekonomik şartlar, kültürel durumlar… Müzik sektöründe de farklılıklar yaratıyor. Ülkemiz Amerika’nın 100 yıl gerisinden gidiyor. Dolayısıyla burada beni ve onu bir tutamayız. Ben kendi coğrafyamda, kendi müziğimi yapmaktan mutluluk duyuyorum.

Müzik sektöründe uzun bir geçmişe sahip biri olarak, sektördeki evrimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Belki az bir kesim blues, hard rock, soul dinliyor. Bizim seçme ayrıcalığımız da yoktu şimdilerde şarkıları kendileri seçiyorlar. Bizim repertuar önümüze geliyordu. Ama duruşumuz da vardı. Eskiden müzik yapmak efsaneydi. 90’lı yıllarda ve sonraki yıllarda. Çünkü o zamanlar hiçbir şey bu kadar yozlaşmamıştı. Tabiki ekonomi krizler vardı ama hükümetler bunu inkar etmiyordu ve mücadeleler vardı. O zamanlar komedyenler bile bunu eleştiriyordu. Çok sıkıntılı zamanlar yaşadık bu bizim müziğimize de yansıdı. Tabiki siyasi krizler vardı ama toplumda bu kadar yozlaşma yoktu. Çünkü umut vardı. Ben umut dolu zamanları özlüyorum.

Dijital platformların yükselişi, müzik tüketim alışkanlıkları ve sanatçılarla dinleyiciler arasındaki ilişki sizce nasıl değişti?

Dijital devrimle birlikte ruh bitti, heves bitti, tını bitti. Dijital devrimle gerçekten kültür bozuldu. Beslenme rejimi bozuldu, doğurganlığı kısırlaştırmak gibi oldu sanki. Sosyal medya birinci derece suçlu olduğuna inanıyorum. Bu kısırlık sadece bize değil, tüm dünyada yaşandı. Artık eskisi gibi güzel kitaplar, güzel filmler ve güzel şarkılar yok. Her şey robotlaştı ve ruh kalmadı. Sanki başka kültürler inşa ediliyor.

90’lı yılların müziklerinin günümüzde halen rağbet görmesinin sebebi nedir?

90’lı yılların müziğine bir dönüş var. Yeni şarkıcılar bile 90’lı yılların şarkılarını cover yapıyorlar. O zamanlar her şey daha samimiydi, müstesna yıllardı.

Yeni şarkınız Affet hakkında neler söylemek istersiniz?

Şarkı söz, beste, aranje Mustafa Arapoğlu. Affet şarkısı herkesin hayatında yaşadığı ayrılıklara iz bırakacak bir şarkı.  Ama şişman olan üzülen insanların yaşadığı duygular içeriyor.

Röportaj: Berkan Enes Gül | Müzikonair

Exit mobile version