Merhaba Zuhal Hanım sizi ilk olarak ‘’Sinan Çetin ile Film Gibi‘’ programıyla tanıdık. Sonrasında çeşitli projelerde yer aldınız. Peki televizyonculuk serüveniniz nasıl başladı? Neler söylemek istersiniz?
Öncelikle herkese merhaba… Aslında ilk televizyon maceram. Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro bölümünde öğrenci iken 2.sınıfta başladı. Müjdat Hoca Kanal D’de Okan Bayülgen ile talk show programına başlayacaktı ve yardımcı sunucu arıyordu. Ayrıca okulda okuyan öğrencileri ile de bu programa skeçler çekecekti. Beni de o skeç grubuna almıştı diksiyonum ve hazır cevaplılığımdan dolayı. ‘’Sen de sunuculuk yap benimle’’ dedi ve TV maceram profesyonel olarak ilk sunuculuk işi ile başladı. Daha konservatuara girmeden once 17 yaşındayken Show TV’de yayınlanan ‘’Palavra Aşklar’’ dizisinde ufak bir rol almıştım, Türk televizyonlarında ilk kez denenen absürt komedi tarzında bir gençlik dizisiydi. Yani oyuncu olarak 17 yaşında başladım diyebilirim.
Sevgili Aslı Çini’nin benimle ilgili güzel planları var ama. Belki ilerde iyi yazılmış bir sit-com olabilir.
Oyunculuğu özlediniz mi? Geniş Aile, Selena, Sihirli Annem gibi daha birçok dizide rol aldığınızı biliyoruz.Uzun zamandır oyunculuk yapmıyorsunuz.Tekrar düşünüyor musunuz? Var mı projeler?
Elbette özledim ama maalesef görüyoruz ki seyircinin profili, beğenileri, TV yayıncılığı ve içerikleri de zaman içerisinde çok değişti ve komedi işleri neredeyse yok denecek kadar az. Şu saatten sonra açıkçası günde 12 saat çekimi sürecek bir drama veya harici bir projeyi de tercih etmem.Hoş sevgili Aslı Çini’nin benimle ilgili güzel planları var ama… Belki ilerde iyi yazılmış bir sit-com olabilir.
Z Kuşağı İle Aramda Çok Özel Bir Bağ Var..
Bugüne kadar çeşitli tv kanallarında gündüz kuşağında sizleri severek izledik ve izlemeye de devam ediyoruz. Sektörde kalıcı olmanın yolu sizce nedir?
Teşekkür ederim. Bence o dinamikleri zaman içerisinde seyirci ile beraber oluşturdum.Dilek olay sektörde bu sene 30.Yılım. Samimiyeti çok net hisseden bir izleyicim, teveccüh gösterip takip eden,seven ve artık tabir-i caizse kütle haline gelmiş bir kitlem var… 30 yıldır onların evine misafir olup onların gözü önünde büyüdüm. Öğrenciliğime, genç kızlık yıllarıma, anneliğime şahit oldular. Hep söyledikleri ve bana aksettirdikleri geri dönüşüm ve duygu duruşumdan hiç bir zaman taviz vermeyişim, doğallığım, hakkaniyet duygum, pozitif enerjim, onları tebessüm ettirmemdi.Üstelik şanslıyımki Sihirli Annem’i, Selena’yı seyreden çocuklar şimdinin Z kuşağı oldular onlarla armada çok özel bir bağ var.
Sektörde Bu Sene 30.Yılım
Ekranda hep mutlu, neşeli ve enerjik görünüyorsunuz, hep böyle misiniz? Bunu nasıl başarabiliyorsunuz?
Genel olarak hem Allah vergisi hem de genetik olarak annemden gelen bir yüksek enerjim var çok şükür:)) E bir de erken yaşta büyük kayıplar yaşadım ve hayat ile ilgili önemli bazı şeylerin farkına vardım o önemli döngüler ve yolumu çizen mihenk taşları sayesinde anlık mutlulukların ve anı, zamanı yaşamanın ne kadar önemli olduğunu gördüm sanırım. Hayatı ve kendini kabullenmek ve rağmen yaşayabilmek çok önemli bence. Çözüm odaklı bir insanımdır, ayrıca problemi uzatmayı sevmem bir sorun varsa halledelim bitsin önümüze Bakalım en önemli mottolarımdan biri.
Önemli Döngüler ve Yolumu Çizen Mihenk Taşları Sayesinde Anlık Mutlulukların ve Zamanı Yaşamanın Ne Kadar Önemli Olduğunu Gördüm.
TV programı sunuculuğunun güzel ve zevkli tarafları var elbet. Peki bu mesleğin zorlukları nelerdir.Bu Mesleğe ilgi duyanlar kendilerini nasıl hazırlamalıdır? Biraz bahsedebilir misiniz?
Her işin, daha da önemlisi yaşadığımız hayatın çok zorlu yönleri var zaten.Keyif almadığın her iş zül gelir insana. Mecburen yapılan hiçbir meslek dalında başarılı olan birini tanımıyorum veya çalışmadan, emek vermeden,kendini geliştirmeden yol kat edebilen birileri de ancak kısa bir süre varlık gösterip silinip gidiyor bizim sektörde. Merak duygunu beslemelisin bana göre, kendini geliştirmelisin… Kendi özeline saygı göstermezsen piyasada sana göstermez ne kadar verirsen o kadar alırsın nokta…
Kendini Geliştirmeden Yol Kat Edebilenler Sektörde Kısa Sürede Silinip Gidiyor
Şimdilerde tv8’de Zuhal Topal ile Yemekteyiz programıyla sizleri izlemekteyiz. Öncelikle program nasıl gidiyor. Yeni sezonda izleyenleri nasıl sürprizler bekliyor neler söylemek istersiniz?
Maşallah 3. sezonumuzdayız ve gayet iyi gidiyor. TV8 ile aile gibiyiz; özelimizde de bir araya gelen, beraber tatil yapan bir ekip ile çalışmak ne kadar keyifliymiş. Zaten bizim kendi yapım ekibimiz olan 6 yıldır çalıştığımız Dual Medya kadrosu ile çok şükür tıkır tıkır oturmuş bir çalışma sistemimizde var dolayısı ile bu Yemekteyiz programının başarısına da yansıyor.Yeni sezonda gündüz kuşağının en yüksek ödülünü biz veriyoruz. Yeni ve harika sürprizlerimiz de yolda.. İlerleyen zamanlarda TV8 izleyicileri ile paylaşacağız inşallah..
Yeni sezonda gündüz kuşağının en yüksek ödülünü biz veriyoruz.
Daha önce vermiş olduğunuz bir röportajda ‘The Ellen Show’la ekranda olmayı çok isterdim’’ demiştiniz. Peki prime time da yayınlanacak benzer tarzda farklı bir formatı sunmanız yönünde teklif gelse cevabınız ne olur?
Aslında yıllar evvel öyle bir iki teklif gelmişti ama hem kendimi hem de teklif edenleri bu tür bir projeye hazır hissetmemiştim.Bilmem ki belki ilerde olabilir zaman ne gösterir bilemeyiz.
Son olarak Müzikonair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?
Biliyorum hayat gün geçtikçe karmaşık ve zor hale geliyor. Savaşlar, salgınlar, doğal afetler, geçim derdi tüm dünyanın yaşadığı mücadele ettiği şeyler ama bu dünyada bulunduğumuz sürenin, bedenimizin ve ruhumuzun kıymetini bilmeli ve yaşamalıyız. Sevdiğimiz, yanlarında kendimizi rahat ve mutlu hissettiren insan sayısını çoğaltmalı, anlık mutluluklar biriktirmeliyiz.. Keyif aldığımız şeyleri yapmak hepimize iyi gelir. Müziği, kitap okumayı, hareket etmeyi, şükretmeyi, ve sanatı hayatımıza sokmalıyız. Hayallerimizin ve umudun peşinden gitmeye devam…
Röportaj: Alper Ergez | Müzikonair