Uçankuş, bugün ülkenin magazin gündeminde oldukça yer tutan “aldatma” olaylarına parmak bastı. Evli iken yasak ilişki yasayan ve evli kişiler ile yasak aşk yaşayan kişileri ele alan yazı…
Son aylarda hem sevenlerini hem toplumu yaralayan ünlüler!..
Aldatma olaylarıyla gündem olan ve saygın aile ilişkilerini mahveden 3 erkek ve 3 kadın…
Önce 3 kadın:
Ebru Şallı’nın evli iş adamıyla durumu ortada… Kıyamet kopuyor, Uğur Akkuş’un eşi adliye koridorlarında…
Gülben Ergen, birlikte anıldığı Tolga Duğles’le okul açmaya gittiğinde Doğan Haber Ajansı’na bile yakalanmış!.. Daha ne denebilir?.. Hele şu ana kadar sesini bile çıkaramayan mağdur eşi Yasemin Duğles, kızıyla bir köşede kalmış!..
Ece Erken… En azından hatadan dönen ünlülerden… “Evli olduğunu anladığımda hemen uzaklaştım” dedi.
Şimdi 3 erkek:
Kutsi, olaylı bir boşanma, sevgilisiyle de her hafta kavga-ayrılma ve barışma… En çok kendine zarar verdi. Oynadığı dizinin rating’i de özel hayatındaki çalkantılarla dibe vurdu.
Mustafa Ceceli… Aile kavramına bu kadar balta vuracağı hiç umulmayan bir isimdi. Şahane bir imajı vardı, çok yazık etti. İnsan ne yaparsa kendine yapıyor!..
Ve Murat Başoğlu… Söylenecek söz var mı?.. (Aslında çok var da, bir sonraki yazımızda, bu olayın gözden kaçan en büyük gerçeğini yazacağız)
3 silahşörler…
3’ü kadın…
3’ü erkek…
Burada üzerinde durulması gereken 2 ayrı nokta var.
“HABER YASAĞI” SON DERECE YANLIŞ!.. KANUN DEĞİŞMELİ, BUNA İMKAN VERMEMELİ!..
Birincisi… Haberler ortaya çıktıktan sonra bu insanların deşifre edilmesi ve kınanması gerekmiyor mu?.. Medya’nın büyük bölümü, toplumun da sesi olarak bunu yapıyor ama yeni bir moda çıktı. Mahkemeye gidip, haberleri durdurma kararı!.. Sonrası mı, işte bugün gazetelerde olduğu gibi Murat Başoğlu ile eşi Hande Bermek Bodrum’da el ele dolaşıyorlar, “haber yasağı da aldırdık” diye rahatlar!.. Şimdi soruyoruz, böyle durumlarda, mahkemelerin; deşifre edilmeyi durdurmaları ne kadar doğru?.. Tam tersi sanki bu çarpık ilişkiler, hayatın normal akışı haline getirilmiyor mu?.. Bunu çok iyi düşünmek gerek… Kanunlarda bununla ilgili düzenleme gerek… Bizim görüşümüz kesinlikle deşifre ve medyanın da, bu durumların toplum ahlakının çok dışında olduğunu anlatmasına imkan vermek… Yoksa her haltı ye, dünyanın en normal şeyi gibi ele ele sokağa çık, sok milletin gözüne!..
“MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI” MUTLAKA EL KOYACAKTIR!..
İkincisi… Bakanlıklar ne yapacak?.. Tabi ki, ilgileniyorlardır. Devlet yavaş hareket eder, geç kalır ama sonuçta yapar ve inanıyoruz ki, asla bu durumların normal algılanmasına izin vermez. Mesela, Gülben Ergen, Milli Eğitim Bakanlığı’yla resmi bir çalışma-işbirliği yapıp, okullar açıyor. Ve ne ilginçtir ki, Tolga Duğles’le bu okulların açılışına bile gidiyor!.. Fotoğraflarla da ispatlandı bu durum!.. Biz asla Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu duruma seyirci kalacağına inanmıyoruz. Ama tabi zaman gerekli…
Ve bir eksik cümle…
AİLE BAKANLIĞI’NA ZOR BİR GÖREV DÜŞÜYOR!..
Az önce Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bahsettik. Ya Aile Bakanlığı… Biz Aile Bakanlığı’nın da asla seyirci kalacağına inanmıyoruz, tüm bu olaylara… Tabi ki bu insanlara bir yaptırım yapacak halleri yok. Ama en azından fırsat vermezler, yol vermezler, daha da önemlisi Aile’yi Korumu Kanunları’nı yeniden gözden geçirirler. Bu gidişle “zina” olayı, hak hukuk bakımından tekrar gündeme gelmesi gerekiyor gibi!..
Kaynak: Uçankuş