Sevilen radyo programcısı Serdar Gökalp, Star Gazetesi’nden Gülcan Tezcan’ın sorularını yanıtladı.
1998’den beri mikrofon başından olduğunu dile getiren Gökalp’in işte o röportajı;
Pabucu dama atıldı gibi görünüyor ama radyodan vazgeçemiyoruz da. Neden bu kadar seviyoruz sizce radyo dinlemeyi?
Ben buna katılmıyorum. Müzik uygulamaları ilk çıktığı zaman da katılmıyordum, hala katılmıyorum. Müzik dinlemenin kolaylaşması dersek doğrudur çünkü eskiden müzik dinlemek için ya radyo dinlerdiniz ya albüm alırdınız. Günümüz teknolojisinde internetten istediğiniz müziği istediğiniz kadar dinleyebilirsiniz ama dinlediğiniz müzikler, şarkılar arasında bir Serdar Gökalp ya da çok değerli başka bir meslektaşım yok. Zaten yapılan araştırmalara göre de arka arkaya müzik dinlemek bir noktadan sonra insanı sıkmaya başlıyor. Aralarda farklı bir arayış oluyor. Radyocular radyonun bir müzik kutusu olmadığının en büyük ispatı. Radyoda şarkı dinlerken ülkede ve dünyada olanları öğrenebilir, yol durumu hakkında bilgi alabilir, hava yağışlı mı öğrenebilir, nerede ne olduğundan haberdar olabilir, gülebilir, ağlayabilir, hüzünlenebilir, kızabilir, mutlu olabilirsiniz. Kısacası radyo sadece çalınan şarkılarla değil insanlara dokunuşlarıyla da ebediyen var olacak bir iletişim aracı. Radyonun içindekiler siz radyoyu nerede açarsanız orada arkadaşınız olur. Yolda yol arkadaşı, evde ev arkadaşı, yalnızsanız yanınızda mutsuzsanız kahkahalarınızda..
Kaç yıldır mikrofon başındasınız? Ne zaman farkettiniz konuşmayı ve dinlenilmeyi sevdiğinizi?
1998 yılından beri mikrofonla düzeyli bir ilişkim var :) aslında çok konuşan bir insan değilim hatta dışarda bazen ‘ya radyoda neler anlatıyorsun burada niye öyle değilsin’ derler ben de ‘mobilyacı olsam devamlı odun mu yontmalıyım’ diye cevap veririm. Benimki bir mizah programı ve çocukken başladı. Ailem, arkadaşlarım, öğretmenlerim hepsi bana komiksin bir şeyler yap derlerdi. Sektöre ilk girdiğimde TV programı yapmaya başladım, sonra özel bir TV kanalında dizi yapımcılığı, gösteriler, kısa çekimler derken işin içinde mizah olan her kolda bulundum. 200’ün üstünde üniversite paneli söyleşi 100’ün üstünde kendi yazdığım tek kişilik gösterimi sahneledim. Oyunlarımı salonların yanı sıra açıkhava tiyatrolarında oynadım. Sağolsunlar varolsunlar sayısız ödüle layık gördüler beni.
Sözü dinlenilir biri olmak nasıl bir duygu? Programlarınıza gösterilen ilginin nedeni nedir sizce?
Hiçbir zaman bakın size neler anlatıyorum havasında olmadım sadece mizahi programlar hazırladım benimle beraber insanlar gülsün diye sundum. Komedi her zaman programın ana maddesi oldu. İnsanlar gülmeyi sevdiği için ilgi her zaman çok oldu.
Programlarınızda söz, müzik dengesini nasıl kuruyorsunuz?
Şükürler olsunki şarkı için dinlenen bir program yapmadığımı bana yıllar önce dinleyici gösterdi. Anlattığım konular ve telefon bağlantılarından bağımsız ya da bağımlı bir şekilde kulağa hoş gelen her sanatçıya yer veriyorum. Bizim genel olarak müzik zevkimiz kulağa hoş gelen her şeydir. Kulağımıza hoş gelen her şarkı tarz ayrımı olmaksızın Serdar Yayında’da dinlenir, dinletilir.
Alem FM’deki programlarınızda gündeminizde neler oluyor?
16.00-18.00 Serdar Trafikte 22.00-01.00 Serdar Yayında olmak üzere iki program yapıyorum. İkiside mizahi içerikli. Çok önemli memleketi ve insanları toplumsal olarak ilgilendiren bir konu olmadıkça hiç bir gündem maddesini işlemiyorum. Zaten o saate kadar insanlar gündem konularıyla alakalı şişmiş oluyorlar biz yayına girince gündemden çok beslenmeden kendi gündemimizi oluşturarak komik ve herkesin katılım sağlayacağı bir akış sağlıyoruz. Başladığım günden beri insanları farklı düşüncelere sevkedecek hiçbir konuyu işlemedim.
Çok uzun yıllardır mikrofon başındasınız şimdiye kadar yayınlarınızda sizi heyecanlandıran, şaşırtan, güldüren şeyler neler ve bundan sonra elbet birgün şunu da yapmalıyım dediğiniz ne var?
Her gün her seferinde mikrofonu açmak benim en büyük heyecanım. Her gün sanki ilk defa radyo programı yapıyormuşum gibi heyecan duyuyorum. Bunun haricinde gösterilerde insanları karşımda görmek beni heyecanlandırıyor. Beni şaşırtan, güldüren olaylar ise her gün başıma geliyor. Yayında yaşadıklarımın yanı sıra gündelik hayatta yaşadıklarım da komik ve şaşırtıcı olabiliyor. Mesela bir yere gittik yemek yemek için gittiğimiz mekanın sahibi beni çok seven bir dinleyicimmiş. Ne yersiniz dedi kıymalı pide sipariş ettim. Bana “Sen Serdar değilsin” dedi. “Neden” dedim? “Serdar kıymalı pide mi yer yaa abicim” dedi. Ciddi ciddi sonrasında da ben olduğuma inanmadı biz de nedense instagram hesabımı açıp ispat etmek zorunda kaldık.
Herkes sizi dinliyor. Peki siz radyo dinler misiniz? Kimin ya da kimlerin programlarını takip ediyorsunuz?
Herkes sizi dinliyor dediğiniz için en başta çok teşekkür ederim :) sizden duymak iyi geldi sağ olun. Ben iyi bir radyo dinleyicisi değilim aslında hepimiz gibi kulağa hoş gelen bana hitap eden ne olursa dinleyebilirim. Radyo dinleyeceğim zaman tercihim Alem FM oluyor. Çünkü Alem FM’deki tüm programcı arkadaşlarımız yıllarını bu işe vermiş sektöre yön veren çok başarılı isimler. Bütün meslektaşlarımı istisnasız severim. Radyo kitlelere ulaşan bir iletişim yoluysa programcılar kitlelere yön veren kanlı canlı insanlardır. Yazıyı okuyan tüm meslektaşlarıma her zaman iyi yayınlar olsun, selamlar olsun.
KAYNAK: Star
