Konserinde ‘İmam Hatip’te okumuş daha önce kendisi sapıklığı oradan geliyor’ şeklinde konuşan Gülşen, gözaltına alınmıştı. Daha sonra Gülşen’in ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçundan tutuklanmasına karar verildi. Gülşen, sosyal medya hesabında yayınladığı açıklamasında espri amaçlı o şekilde konuştuğunu, kimseye yönelik olmadığını, dilini düzelteceğini söyleyerek özür dilemişti.
Olayların büyümesinin ardından savcılığa götürülen şarkıcı, verdiği ifade de görüntüleri kimin servis ettiğini bilmediğini, provokatif amaçlı yaptıklarını belirtti. Bayrampaşa Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçecek olan sanatçının daha sonra Bakırköy cezaevine sevk edileceği açıklandı.
Gülşen’in Tutuklanma Kararı Hangi Maddeye Yönelik Alındı?
Gülşen, TCK Madde 216 ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu’ gerekçesiyle gözaltına alınarak tutuklanmasına karar verildi. TCK Madde 216’ya göre;
(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Gülşen’in Tutuklanma Kararı Hukuka Uygun Mu?
Gülşen’in TCK Madde 216’ya göre tutuklanma kararının hukuka uygun olup olmadığını Avukat Fethi Demir’e sorduk. Fethi Demir, konuyu hukuki açıdan değerlendirerek şu sözlere yer verdi:
“Sanatçının kişi üzerinden eleştiri ötesi hakaret oluşturan sözler sarfederken bunu genellemesi toplumda bir infial yaratmakta TCK 216 ve CMK 100. Maddeleri kapsamında değerlendirildiğinde tedbir olarak ve dolayısıyla bir tedbir olarak (bizzat suç işleyen şahsı da korumak, yaşanacak olası toplumsal olayların önüne geçmek adına) tutuklama kararı vermek hukuki değildir denilemez.. Benim şahsi görüşüm bu.. Tıpkı trafik kazasına karışan bir sürücü nasıl tutuklanabiliyorsa bu da aynı bir durum maalesef Gülşen hanım bir kaza yaptı. İmam Hatip Okulu duvarına toslamıştır..
Düşünce özgürlüğünü sonuna kadar savunanlardanım. Ancak bunu yaparken bir başkasının kişisel haklarına, değerlerine, dini ya da milli duygularına aykırı düşmemek lazım. Örnek verecek olursam biz 4 kardeşiz. İki kardeşim biri erkek biri de kız kardeş onlar da İmam Hatip Lisesi mezunu. Tüm bu mezunları sapık lanse etmek ifade özgürlüğü değildir. Sorgu mahkemesi takdir yetkisini kullanmıştır. Hukuk çerçevesinde verilen kararlara saygılı olmak zorundayız. Karar yerinde değilse zaten şahıs ya da avukatı gerekli itirazı merciinde zaten yapacaktır”