TRT Müzik’te ekrana gelen Yarışmada Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’dan seçilen 40 aday var.
10 hafta sonunda seçecekleri ‘En iyi ses’e sahip 12 yarışmacı TRT’nin kadrolu sanatçısı olacak.
Anıl İlter’in sunduğu yarışmayı jüri üyeleri Nusret Yılmaz, Amber Türkmen ve Adile Kurt Karatepe’yle konuştuk.
Ekranlarda çok fazla ses şarkı yarışması var. Bu formatı diğerlerinden ayrı kılacak olan nedir?
Amber Türkmen: TRT projesi olması. Amaç gençlere Türk müziğimizi sevdirmek. TRT bu ülkenin müzik politikasına yön veren bir kuruluş. Biz de elimizden geldiğince radyo ve TV’de bu müzik kültürünü yaygınlaştırmak, gelecek kuşaklara taşımak istiyoruz.
Ayrıca bir eksiğimiz olduğunu da düşünüyorum. Genç kitle bizi az takip ediyor. Genellikle orta ve üst yaş bir izleyici kitlemiz var. O yüzden gençlerin ilgisini çekmek istiyoruz. Bu programın, sanatsal anlamda yüksek değer sahibi bir müzik yarışması olmadığının altını çizmek isterim.
Aslında bu bir şov programı ve bununla doğru ve bize katkı getirecek sesleri bulmaya çalışıyoruz.
Şimdiye kadar kaç kişi başvurdu?
Adile Kurt Karatepe: Bir aydan kısa bir süre içerisinde 2 bin başvuru aldık. Başvurular bitti, halen yarışmaya dahil olmak isteyenler var.
Programın asıl misyonu nedir?
Amber Türkmen: Türk sanat müziğine ilginin azaldığı aşikâr bir konu. Bunun için büyük bir çalışma içerisine girdik ve bu yarışma, o çalışmaların ayağından biri. Özellikle gençleri kazanmak istiyoruz.
‘Türk ticaret müziği yok’
Ekrandaki jüri üyeleri gibi aranızda atışmalar, tartışmalar olabilir mi?
Nusret Yılmaz: Bu yarışmada Türk halk ve Türk sanat müziği var. Türk ticaret müziği yok! Bizde de reyting kaygısı yok. Teşhis ve tedavi doğru olmalı. Reyting uğruna birbirimizle atışacak insanlar değiliz.
İyi sesleri nasıl seçiyorsunuz?
Adile Kurt Karatepe: Yarşmacı ağzını açtığı anda nasıl bir sesi olduğunu belli eder. TRT sanatçısı olmak çok büyük bir ayrıcalık. İnce eleyip sık dokuyoruz.
Büyük ödül ne olacak?
Amber Türkmen: Bu yarışmanın finalistlerinden 12 kişinin kadro alma ihtimali olacak. Değerlendirmeye tabii tutularak TRT’de bizler gibi ses sanatçısı olma ayrıcalığını kazanacaklar.
‘Halk müziğinde çok zorlandık’
Avrupa seçmelerinde neler yaşadınız? Üçüncü nesil Türkler’in yabancılaştığı söyleniyor. Buna katılıyor musunuz?
Amber Türkmen: Kaçınılmaz sonuçlardan dolayı elbette yabancılaşıyorlar. Biz en kolay yoldan bu kitleyi yakalamayı hedefledik, tabii bunun en güzel yolu da müzikti. Avrupa’dan gelen yarışmacılara daha hassasiyet içerisinde yaklaşıyoruz. Çünkü onların buna daha da ihtiyaçları var.
Nusret Yılmaz: Final jürisindeydim. Açıkcası halk müziğinde çok zorlandık. Hangi ülkeye giderseniz gidin, devlet bir misyon üstlenmiştir. Bu yarışma dillenmemiş dilleri ekrana çıkarmanın hazını bana yaşatıyor. Avrupa seçmelerinde bu yarışma olmasa bana göre, oralarda heba olacaklardı. Biz onları kazandık, umarım seyircilerde kazanır.
Bazen ses yarışmalarında birinci olamayanların ya da beğenilmeyenlerin iyi yerlere geldiğini görüyoruz. Bu durumu nasıl değerlendirmek lazım?
Nusret Yılmaz: Jürinin yarışmacılar üzerindeki etkisi yüzde 50… Diğer yüzde 50’lik kesim seyirciye ait. Biz profesyonelce eleştirimizi yapıyoruz. İnsanlara doğruyu vermek için doğru eğitmek lazım.
Adile Kurt Karatepe: Bu yarışma finale erdikten sonra asıl yarışmada öyle başlıyor doğrusu. Belli albüm çalışmaları, belli tanıtımlar yaparak ön plana çıkanlarda oluyor. Bu imkan meselesi bir yerde de.
‘Bu yarışmadan çok star çıkar’
Bu tür yarışmalarda format hep pop müzik üzerine kurulur. Sizce bu yarışmadan bir halk müziği ya da sanat müziği starı çıkar mı?
Adile Kurt Karatepe: Bence buradan çok star çıkar. Ama halk müziği veya sanat müziği diye bir tanımlama yapmak doğru değil. Diğer kanallarda yapılan yarışmalardan dolayı ‘star’ diye bir yakıştırma var ama bizim böyle bir derdimiz yok. Bu programda yer alması bile bizim için ve kendileri için çok önemli olan bir şey.
MESUT YILMAZ