Dile kolay, 16 yıldır hayatımızda Radyo Eksen… Son günlerde büyük bir değişim içinde, zira Eksen Doğuş Grubu’ndan ayrıldı ve Pozitif bünyesine geçerek Uniq Hall’a taşındı. Eski, bildik programcılar kaldı, aralarına Kanat Atkaya ve Athena Hakan gibi işinin ehli isimler katıldı. Türkiye’de müzik adına çok önemli bir yeri olan Eksen’in yeni halini genel yayın yönetmeni Gülşah Güray’la konuştuk.
Radyo Eksen bu sene müthiş bir atılıma geçti. Kanat Atkaya, Artemis Günebakanlı, Barış Akpolat, Çağlan Tekil, Hakan Özoğuz, Hakan Tamar ve Nikki Wild gibi isimlerin yanı sıra Eksen dinleyicilerinin unutamadığı sesler de radyo programlarına devam ediyor. Eksen’in yeni yayın dönemini biraz anlatır mısınız, dinleyicileri neler bekliyor?
Eksen birçok kişi için bir sığınak. Yeni programcılarımız; Çağlan Tekil, her zaman olduğu gibi, Radyo Eksen dinleyicilerine heavy metal dünyasının kapılarını açacak. Hakan Tamar daha çok yerli piyasanın içinden keşfettiği örnekleri çalacak. Kanat Atkaya, evdeki plak arşivinden seçtiklerini Eksen dinleyicileri için döndürecek. Barış Akpolat, dinlemekten hoşlandığı, Eksen dinleyicisinin seveceği her türden şarkıya programında yer verecek. İstanbul gece hayatının en eğlenceli isimlerinden Nikki Wild evlerimize giriyor, ancak 80’ler dışına çıkmam diyor. Hakan Özoğuz nam-ı diğer Athena Hakan, müzik hayatında onu etkileyen şarkıları hikâyeleriyle birlikte anlatıyor ve dinlemesi çok keyifli oluyor.
Eksen’le ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Bu bir söz gibi olmasın ama Radyo Eksen’i İstanbul dışına da taşımak çok isterdim. Eskişehir, Ankara, Bursa, İzmir fark etmez. Sadece internet üzerinden değil, karasal yayınla da her yerde dinlenebilsin isterdim. Ayrıca; Tom Waits, Nick Cave, Noel Gallagher, Eddie Vedder, Paul McCartney gibi henüz stüdyoya konuk edip röportaj yapamadığım kişiler var. Önce röportajlarını, sonra da konserlerini yapabilsek keşke…
16 yıldır hayatımızdasınız. Bir nesil Eksen dinleyerek büyüdü diyebiliriz. Dinleyici profili eskiden nasıldı, şimdi nasıl?
Öncelikle eski, yeni tüm dinleyicilerimizin “Bu şarkıyı Radyo Eksen’den öğrendik” demesi çok hoşumuza gidiyor. Misyonumuzu yerine getirebiliyoruz demek ki! Yeni keşfettiğimiz şarkılar kadar eski klasiklere de yer veriyoruz ki dinleyen herkes mutlu olabilsin. “Ben sizi dinleyerek sınavlardan geçtim, iş görüşmesine gittim, sevgilimle tanıştım” diyenler, çocuğunu Eksen dinleterek büyütenler ve sabahları şarkı isteyen o 5-6 yaşındakiler! Gittikçe genişleyen bir kitlenin duygularını paylaşıyoruz ve bu bizi çok mutlu ediyor.
Radyodan kimler geçti, bir analım… En unutamadığınız programlar, en unutamadığınız anlar…
Eksen’e ilk girdiğimde Barbaros Devecioğlu, Hakan Özdemirci ve Özgünay vardı. Barfly Barbo. Elbette ilk önce onları anmam gerekiyor. Unutamadıklarım arasında ise, zamanında Gözel Radyo’da arabesk duyduğum gün, kanal karıştı herhalde diye vericileri aramıştım. Cake grubu radyoda konuğum olmuştu, ardından da bir başka röportaja gitmeleri gerekiyordu, burası çok güzel biz gitmiyoruz diyerek diğerini iptal etmişlerdi. Aynı şey Sonic Youth davulcusu Steve Shelley ile de başımıza geldi. Kendisini konsere zor yetiştirdik. Bir de Barbaros Devecioğlu’nun Nick Cave ile yaptığı telefon röportajı vardır, “ALO ALO Nick Cave” diye başlar…
Eksen’le ilgili gelecekte ne gibi sürprizleriniz var, ipuçları alalım…
Artık Radyo Eksen bağımsız yayın hayatına Pozitif desteğiyle devam ediyor. Gelecekle ilgili hayallerimizi kurarken arkamızda böyle bir ekibin olması bizi mutlu ediyor.
Sizin için Pearl Jam’in özel bir yeri olduğunu biliyoruz. Peki, Eksen’in bir milli marşı olsa, 16. senesi ve yeni yayın dönemi şerefine bu hangi şarkı olurdu?
Gerçekten bu çok zor bir soru. Ama tek bir şarkı seçmem gerekiyorsa, Nick Cave & The Bad Seeds diyebilirim herhalde, “Red Right Hand”…
Radyo Eksen’e 2013’te ara verdik. Programın adı 33.45 di. Mantık, evdeki plakları çalmaktı. Bir süre yaptık ama tembelliğim yüzünden ara verdik. Gülşah aradı ve ‘Haydi, ekibi topluyoruz’ dedi. Programın ilki geçen hafta yayınlandı. Radyo Eksen; nadir kalan bir rock istasyonu. Eksen, son kalemiz.
Memleketin müzik ve sanatla imtihanı gayet zorlu. Etkinliklerin yapılamadığı ve hatta radyoların bile kapanmaya başladığı bir dönemde hala bu işi yapabilmek adına bir takım adımların atılması umut veriyor. Radyo Eksen çok uzun yıllardır takip ettiğim bir radyoydu. Yayın çizgisini genel anlamda bozmamış olması bir müziksever olarak benim için ciddi bir artı puan. Gülşah Güray yeni yayın döneminde gerçekten çok çaba sarf etti. Beni ve programımı da İstanbul ve Türkiye’nin önemli müzik insanlarından ve ilginç karakterlerden oluşan bu kadronun içine dahil etmek istemesi mutluluk verici. Hürriyet Gazetesi’ndeki köşemin adı adı olan Sağır Sultan isminin bir şekilde hala ayakta olması güzel bir duygu. Bol bol müzikli hikayelerden bahsedeceğim ve zevk alarak dinlediğim şarkıları tekrar müzikseverlerle paylaşacağım. Sağır Sultan her perşembe 21:00’de 96.2’de olacak.
Kaynak: Hürriyet