Merhabalar Baran Bey. Sizi hem ekranlardaki oyunculuk performansınızdan hem de müzisyen kimliğinizden biliyoruz. Ama Baran Bölükbaşı’nı daha yakından tanımak isteriz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1994 İskenderun doğumluyum. Annem ev hanımı, babamsa yıllarca sağlık sektöründe çalıştıktan sonra emekli oldu. Çocukluğumun bir kısmı Adana’da bir kısmı Antalya’da geçti. Liseden sonra çocukluk hayalim olan oyunculukta eğitim almak için 2014 yılında Beykent Üniversitesi Konservatuarı’na girdim. Bunun yanı sıra çocukluğumdan beri bir başka tutkum müzik konusunda kardeşim Saygun ile çalışmalar yapıyoruz. O da müzik bölümü mezunu.
Oyunculukla yollarınız nasıl ve ne zaman kesişti?
Oyunculuk her zaman çocukluk hayallerimdeydi. Arkadaşlarıma ve aileme toplantılarda sürekli filmlerden replikler söyler ve tiplemeler yapardım. İlk olarak Antalya’da özel bir tiyatro kursunda eğitim aldım. Daha sonra İstanbul’a gelerek Beykent Üniversitesi’nde oyunculuk ve kamera önü oyunculukla ilgili özel eğitimler aldım. 2016 yılında menajerim Ufuk Ergin ile yollarımız kesişti. 2017 yılında Adı Efsane projesi ile mesleğe ilk adımımı attım.
Profesyonel anlamda oyunculuğa İlk adım attığınızda neler hissettiniz ve kendi performansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlk projem ‘Adı Efsane’de tecrübeli ve değerli birçok isimle çalışma fırsatım oldu. Bunun yanında hala görüştüğümüz arkadaşlarımla tanışma fırsatı sağladı. Çok mutluluk verici bir projeydi. O günden sonra uzun bir maratonun başlayacağının farkındaydım. Daha sonra birçok projede yer aldım. Bu uzun ve zorlu süreçte bana verilen rolü en iyi şekilde gerçekleştirmeye çalıştım. İlerde çok daha iyi ve güzel projelerde yine elimden geleni yapacağım.
Ülkemizde en beğendiğiniz hatta kendinize örnek aldığınız oyunculardan bahsetmenizi istesem bunlar kimler olur?
Cem Yılmaz ve Sarp Apak’ı kişisel olarak oldukça beğeniyorum ve örnek almaya çalışıyorum. Cem Yılmaz oldukça multi talented ve disiplinli bir sanatçı. Yazarlığı, çizerliği, yönetmenliği, oyunculuğu ve müzisyenliği beni çok etkilemiştir. Bunun yanında sanatın diğer kollarında da aktif olması ve desteklemesi örnek aldığım noktalar. Sarp Apak ise oyunculuğundaki doğallıkla onu rol- model almamda etkili oldu.
İyi oyuncu nasıl olmalıdır? Bunu sizin gözünüzden değerlendirmenizi istesek , iyi oyuncuyu bize nasıl tanımlarsınız?
İyi oyuncunun tanımını ben yapamam. Fakat iyi bir oyuncu olmak için her zaman gözlem yeteneğimi geliştiriyorum. Bana verilen roller üzerinde oldukça çalışıyor ve düşünüyorum. Ayrıca oyunculuğun yanı sıra sanatın başka kollarıyla ilgileniyorum ve bunun yeteneğimi geliştirdiğine inanıyorum.
Rol aldığınız çekimlerden herhangi birinde yaşadığınız bir anı var ise paylaşmak ister misiniz bizimle?
Her gün ayrı bir anı bizim setlerde aslında. Ama şöyle bir korkum olmuştu. Adı Efsane onaylandığı zaman dövmelerimi bilmediklerini fark edip rejiye telefon açıp ”Benim bacağımda dövmem var” falan demiştim. Onlar da ‘Bir fotoğrafını at bakalım’ dedi ama bacağımın %75’i dövme kaplı… Bir video attım. Küçük bir kalp krizi sonrası karakterin dövmeye uygun olduğu haberi geldi daha önce bu kadar gerilip, rahatladığımı hatırlamıyorum.
Biraz da müzikal kimliğinize geçmek istiyorum. Müzikle nasıl tanıştınız?
Müzikle 6-7 yaşlarımda babamın bana gitar almasıyla başladım. Kuzenim Teoman ile çocukluğumuzdan beri müzikten vazgeçmedik ve başka enstrümanlar çalmaya başladık. Yeni müzikler keşfettik, besteler yapmaya başladık…
Son çıkan şarkınız ’Derdimiz Yok Sanki Öpüşürken’i hayranlarınızla buluşturdunuz. Çok başarılı bir çalışma olmuş. Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz peki?
Çok teşekkür ederim. Oldukça iyi geri dönüşler alıyoruz. İnsanlara dokunan hikayesi olan şarkılar üretmeye çalışıyorum. Her şarkıda ekibimle birlikte kendimizi geliştirmeyi hedefliyoruz ve çok ayrıntılı çalışıyoruz.
Benim de favorim olan “ İhtimaller” şarkınız hakkında da biraz konuşmak isterim. Bu şarkının bir hikayesi var mıdır? Oluşum sürecinden de bahsedecek olursanız neler söylersiniz?
‘İhtimaller’ pandemi öncesinde çıkmış bir şarkıydı. Program doluluğumdan dolayı toparlayacak vakit bulamamıştım. Pandemi ile birlikte şarkıyı daha çok geliştirip, dinleyicilere sundum. Çok olumlu geri dönüşler aldım. Şarkının hikayesi hayatımın seçim yapmak zorunda olduğum ve duygu olarak yoğun geçen bir dönem sonrasında aklımda birikenleri kağıda dökmemle başladı.
Eminim tüm şarkılarınızı çok seviyorsunuzdur. Fakat bir favoriniz var mı içlerinden ?
Şu an bir sonraki çıkacak olan şarkı benim favorim. Çünkü her şarkımda kendimi ve müziğimi ileriye taşıdığıma ve geliştirdiğime inanıyorum. Yaz ortasında yayınlamayı planladığımız pop-latin tarzı albümdeki her şarkının hepimizin favorisi olacağını söyleyebilirim.
Müzik ve oyunculuk anlamında gelecekteki hedeflerinizi de sizden dinlemek isteriz?
Oyunculuk ile ilgili hedeflerim daha çok sinema filmi yapmak ve gerçek bir komedi dizisinde oynamak var. 2021 yılında 28 Records ekibimle birlikte müzik konusunda oluşum başlattık. Kardeşim Saygun, Antalya Güzel Sanatlar Lisesi’ni bitirdikten sonra Bilgi Üniversitesi Müzik bölümüne girerek İstanbul’a yerleşti. Onun da gelmesiyle ekibimiz tamamlandı. Oldukça yoğun bir üretim dönemine girdik. Şu ana kadar ortak ve solo olarak toplam 9 şarkı yayınladık. 2022 sonuna kadar iki albüm ve birçok single hedefimiz var. 28 Records’u geliştirip, müziğin her türüne kaliteli içeriklerle katkı sağlamak ve yeni sanatçılarla ilerlemek istiyoruz.
Baran Bölükbaşı’nın boş zamanları nasıl geçer? Sosyal anlamda nelerle ilgilenir acaba?
Boş zamanlarımı müziğimi ve şarkılarımı daha çok geliştirmek için kardeşim Saygun ile birlikte stüdyoda geçiriyorum. Güzel havalarda, sahilde bisiklet sürüyorum, spor yapıyorum. Bunun yanında konsere gitmeyi çok seviyorum. Sanatçıların canlı performanslarını izlemek bana keyif veriyor.
Henüz yeni yeni çıkmaya başladığımız Pandemi süreci sizin için nasıl geçti?
Pandemi benim için oldukça verimli geçti. 28 Records’u kurduk ve birçok şarkı ürettik. Bunun yanında birçok dizi ve film izleyebildim. Yarım bıraktığım kitapları bitirdim. Her şeye rağmen tekrar pandemi sürecine girmek istemem. Bir yandan da sıkıcı ve üzücü bir dönemden geçtik.
Bir oyuncu ve müzisyen olarak bu iki alanda da kariyer düşünen gençler için neler söylemek istersiniz ya da ne gibi tavsiyeleriniz olur ?
Oldukça zorlu bir programa hazır olmaları gerektiğinden emin olsunlar. Çünkü iki alan da çok çalışma, emek, fedakarlık ve zaman istiyor. Bazen sosyal hayatınızdan vazgeçmenize neden oluyor. Yaptığınız iki mesleği de gerçekten seviyor ve zevk alıyorsanız, hepsine değiyor.
Artık dijital bir çağın içindeyiz. Sosyal medya ile aranız nasıl? Size göre artıları ve eksileri nedir?
Sosyal medyayı kullanmayı, işlerimi ve hayatımdan bölümleri paylaşmayı seviyorum. Ekibim ve menajerim Ufuk Ergin’in tüm uyarılara rağmen hala iyi bir sosyal medya kullanıcısı olduğum söylenemez. Sosyal medyanın en büyük artısı iletişim ve kendi kitlenizi oluşturabilmeniz. Kullanıcı olarak dünyanın farklı yerlerindeki sanatın birçok dalındaki binlerce farklı sanatçının işlerini takip etme şansı veriyor. Benim düşünceme göre eksi tarafı, özel hayatın özel kalmaması ve yarattığı bağımlılık.
Son olarak bu röportaj için teşekkür eder başarılarınızın devamını dilerim. Bizlere söylemek ya da eklemek istediğiniz cümleler var ise paylaşmanızı rica ederiz…
Öncelikle ben çok teşekkür ederim bu röportaj için. Şu an müzik olarak yoğun bir üretim dönemindeyiz. Kardeşim Saygun ile featuring olarak birçok şarkımızı sürekli olarak yayınlamaya devam ediyoruz. Ayrıca bu yaz ortasında solo albümümüm herkesin içinde güzel duygular uyandıracağına inanıyorum. Umarım albümden sonra tekrar güzel geri dönüşlerden konuşma fırsatımız olur.