1. Hollanda.
Genelde Hollanda’ya gidenler Amsterdam’ı tercih ederler. Evet bu doğru tercihlerden biridir ancak başkent olduğuna aldanmayın. Kırmızı bölgesiyle meşhur olan Amsterdam aslında Hollanda’nın tüm özelliklerini yansıtmamaktadır. Turistik bölge olduğu için çok karmaşık ve pek te temiz olmayan bir yerdir. Amsterdam’da mutlaka görmeniz gereken yer: Anne Frank’ın evi ve saklı odası.
Eğer gerçek Hollanda tadı almak istiyorsanız: Volendam, Delft ve Rotterdam’ı gezmeniz gerekir.
2. Avusturya.
Genelde herkes Viyana’ya gider. Bu zaten çok doğru bir tercihtir. Ancak uçakla direk varacağınız yere seyahat etmenin dezavantajları da var. Örneğin genelde imkanı olan herkes Viyana’yı görmüştür ancak Viyana’ya 90 km yakınlıkta olan cenneti görmemiştir. Bu Cennet, Slovenya’nın Maribor ve Avusturya’nın Graz şehirlerinin arasındadır. Slovenya’nın Maribor şehrinden sonra 25 kilometrelik çok uzun tüneller vardır. Bunları geçtikten sonra Avusturya sınırlarına girmiş oluyorsunuz. İşte tam orada Cennet başlıyor diyebilirim. Mutlaka ama mutlaka görmeniz gereken yerlerden biridir.
3. Almanya.
Almanya’nın gezilecek çok yeri vardır: Berlin, Frankfurt, Köln, Nürnberg ve bunlar gibi bir çok şehirler sık sık ziyaret edilmektedir. Ancak size tavsiyem: Bir araç kiralayın ve baştan sona arabayla gezin. Çünkü şehir içinde bulamayacağınız tüm eşsiz güzellikleri şehir dışında, köylerde ve kasabalarda bulacaksınız.
4. Yunanistan.
Evet Atina’nın tarihini mutlaka görmeniz lazım. Kavala’da mutlaka balık yemeniz lazım. Gazetelerde adını sıkça duyduğunuz adaları da görmeniz lazım. Ancak bunların hepsi gezdim diyorsanız, Yunanistan’ı tamamen gördüm diye düşünmeyin. Çünkü öyle bir yer var ki, halen herkes tarafından keşif edilmemiş, denizi ter temiz, sahili kum, hatta denizin içi bile tertemiz kum olan Haykidikya’dan bahsediyorum. 3 tane yarım adadan oluşan, eşsiz denize ve kumsala sahip olan bu bölge, çok şirin kasabalarıyla adeta insanı yeniden yaratıyor.
5. Macaristan.
Macarlar Türklere çok benziyorlar. Macar dilinde zaten bir çok Türk kelimeleri var. Macaristan’ın en ünlü şehri başkent: Budapeşte’dir. Budin ve Peşte birleşiminden sonra Budapeşte olan ve Tuna nehrinin süslediği bu inanılmaz güzel şehir, İstanbul gibi bir boğaza sahiptir. Her yerinden tarih kokan, Osmanlılardan bir çok miras kalan eşsiz güzelliklere sahip. Sadece Budin kalesine 1 gününüzü ayırmanız gerekir. Aziz Matthias Kilisesi, Balıkçı Tabyasını da Mutlaka görmeniz gerekir.
Sizlere bundan sonra, ara ara böyle kısaca tatil ya da gezi tecrübelerimi aktaracağım. Sevgiler.
Ragga Oktay | MüzikOnair