15 Temmuz’da yapılan saldırılar sırasında Cumhurbaşkanı ile yaptığı özel röportaj ile hem cesareti hem de gazeteciliği ile alkış toplayan CNN Türk spikeri Hande Fırat, Radyo Viva’da Adem Metan’ın programına konuk oldu.
Metan’ın sorularını cevaplayan Fırat, o gece yaşananları tek tek anlattı.
İşte o röportajdan dikkat çeken satır araları;
22 yıllık gazeteciyim, telsiz taşıyarak muhabirlik yaptım. 15 Temmuz’un diğerlerinden farklıydı. Hürriyet Gazetesi 15 Temmuz’da özel bir sayı ile çıkacak ve CNNTürk’de gün boyu yayın yapacağım, darbe girişiminin en ince ayrıntısıyla ele alacağım.
O GECEYİ ADETA YENİDEN YAŞADI
Kızımla yemeğe gitmiştik, bu sırada telefonuna Ankara ve İstanbul’da asker ve polisin meydanlara çıktığı şeklinde mesajlar düştü. DEAŞ ve PKK saldırıları olabileceğine karşı muhabirleri uyardım, 21.30 gibi köprüde henüz tank ve askerler yoktu. Genelkurmay İletişim Daire Başkanlığının dahil bir çok önemli kurumu aradım ancak bilgi alamadım.
Erdoğan Aktaş aradı, “köprüde askerler görülüyormuş”, dedi. Bunun üzerine Bakanları aradım. Ancak onların da haberi yoktu. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve MİT’ten isimlerle konuştum ancak hareket yoktu.B u sırada telefonum çaldı. Çok eski bir asker kaynağım “Bu gece hareketli olacak. Emir komuta dışında askeri hareketlilik var. Köprüde asker var” dedi. Genelkurmayı yine aradım, yanıt alamadım. Başbakanlık Başdanışmanı ve bazı Bakanlar ile konuştum. Bilgilerimi paylaştım. TV’lerde spikerler köprüde hareketlilik var, acaba terör saldırısı mı? diyordu. Kızım Nehir ağlamaya başladı. Anneme girerken savaş uçakları uçmaya başladı. Korkunçtu. Herkes çığlık çığlığaydı. Kızımı anneme bıraktım. Ofise geçmek için yola çıktım.
Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ile konuştuğumda “Kızım demokrasi çok kıymetli. Tüm çalışma arkadaşlarım demokrasinin yanında olsun” dedi. İlerleyen anlarında da telefonla aradığım Hasan Doğan “açıklama yapacağız” dedi, “Cumhurbaşkanı Marmaris’ten açıklama yapacak” diye alt yazı geçtik merkezden.
Bu sırada Genelkurmay Karagahı’na helikopterlerin ateş açtı, Emniyet Özel Harekat binasına bomba atıldı ve büyük sarsıntı yaşadık, büyük korku ve endişe içinde görevimi yapmaya çalıştım.
TRT’de darbe bildirisi okunmasının ardından Hasan Doğan’ı aradım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın periskop aracılığıyla açıklama yaptığını söyledi. Bu yayının ulusal kanallara düşmediğini söylemesi üzerine bizzat kendim görüşmek istedim.
Bana bağlanın, ben yayını yaparım, dedim. Telefonla bağlanın dedim, Beyefendiye sormam lazım, dedi. Çünkü o anlar “Cumhurbaşkanı öldü, rehin alındı, kaçtı” diyenler var. Başbakan dışında konuşan yok. Genelkurmay karargahında komutanların esir alındığını öğrendik. Telefonu kapattım iki saniye sonra facetime’dan Sayın Cumhurbaşkanı ile o tarihi röportajı yaptık.
Türkiye’de ve yurt dışında kanalların ortak yayına geçti ve yayın sonrası eski başbakanların, siyasilerin, bakanlar yayına bağlanmak için aradı. Emniyete atılan bombalardaki patlamalar sırasında binada sarsıntılarla çığlıklar yükseldi ve 7 kat koşarak aşağı indik.
BAŞBAKAN “HEDEF HALİNE GELDİNİZ” DEDİ
Başbakan Binali Yıldırım beni arayarak, “hedef haline geldiniz.Dikkat edin” dedi. Bir süre sonra da CNN Türk binasının basıldı.Herkesi evine gönderdim sadece Dicle Canova ve diğer birkaç çalışanlar binada kaldık. Fox TV canlı yayınında TBMM’ni bombalanmasını dehşet içerisinde izledik. Öğrendik ki,benim ile Abdülkadir Selvi’nin susturulması talimatı verilmiş. Ciddi bir travma yaşadık. Saat 07.00 sıraları yukarı çıktık. Kapıyı açtık Ankara barut kokuyordu. Ancak, herkes arabasıyla yollardaydı. Şükür geçti dedik.
CUMHURBAŞKANI SAĞSALİM HAVALİMANINA İNMELİYDİ
O gece tüm dehşeti yaşadık. Havada uçakların vurulması talimatı verildiğini biliyorduk. Ancak, iktidar ve
muhalefet bir aradaydı. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’nın sağ salim havalimanına inmesi lazım, dedik. Ben de o sırada havalimanındaydım. Yaşadığımız aynı zamanda bir terör saldırısıydı. Dünya Mars’a gidiyor, biz darbeleri konuşuyoruz.Ülkem bunları yaşamamalı.
15 TEMMUZ’UN YÜZÜ OLDUN
Adem Metan, “15 Temmuz’un yüzü oldun” diye konuşması üzerine Fırat “Radyolar ve televizyonlar o gece çok büyük iş yaptığı. Bu millet onurlu ve büyük bir millettir. İç savaş ve kargaşa iddiaları vardı. Milletimiz bunu o gece gördü. Ülkesine, milletine,devletine çocuğuna sahip çıktı. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Nereye gideceğiz” dedi.
“CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞMEDE ÇOK HEYECANLANDIM”
15 Temmuz sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilk görüşmemde çok heyecanlandım. Başbakan, kabinenin yarısı oradaydı. El sıkıştık.Sayın Cumhurbaşkanı ile oturma bölümüne geçtik.Sohbet ettik. Uçak sesinden korkan kızıma, Cumhurbaşkanı Erdoğan “korkma onlar bizim dost uçaklarımız” dedi. Telefon bağlantısını ve ülkenin genel durumunu konuştuk. Önemli onurlandırıcı görüşmeydi. Kızımla uzun süre sohbet etti. Sonrasında ayrıldık.
BELGESİZ HABER YAPMAM
Adem Metan’ın Genelkurmay ile ilgili yaptığı haberle ilgili soru sorması üzerine Hande Fırat “Belgesiz haber yapmadım Genelkurmay 4 sayfalık bir açıklama yaptı,yazılı olarak elektronik posta ile geldi. Hepsi belgeli. Başlık ile ilgili de Yazı İşleri bir açıklama yaptı. Ötesinde bir şey söylemeyeceğim, Genelkurmay da o açıklamayı kendisinin yaptığını ifade etti. Ben gazeteciyim. Haber önemli. O bir haberdi. Başlığı içeriği ve benzeri resmi açıklama yapıldı. Haber geride kaldı” şeklinde konuştu.
SAYIN CUMHURBAŞKANI İLE ÖZEL YAYIN YAPMAK İSTERİM
15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de bir özel yayın yapmak istiyorum. Türkiye’nin artık bu tehlikeleri atlattığını düşünüyorum. Kimse bu saatten sonra milleti karşısın alamaz.
BAŞBAKAN İLE BİRLİKTE GÖZYAŞI DÖKTÜK
Yazdığı kitap ile ilgili düşünceleri de sorulan Fırat, arkadaşı Baki Şehirlioğlu’nun “Bu kitabı yazacak çok kişi olacak. Ancak senin yazman lazım” dediğini belirtti. Kitabın hazır olduğu, bunun bir oyun olduğu şeklindeki dedikodulara dikkat çeken Fırat, “Sanki tüm notlar hazırdı, ilgisi yok. İçerisinde arkadaşlarla röportajlar var. Whatsapp yazışmalarının dökümünü aldık. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlıkla görüştüm. Sayın Başbakan bizzat yaşadıklarını anlattı. Çok duygulu anlar yaşadık. İkimiz de bu sırada gözyaşımızı tutamadık. MİT ile görüştüm. Askerlerle konuştum. Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaşadıkları da var”
CUMHURBAŞKANI DA TELEFONU SORDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tarihi konuşmayı yaptığı telefonu Katar ve Suudi işadamlarının 250 bin dolar verdiğini ancak kabul etmediğini de belirten Fırat, Türk işadamlarının da talebi olduğunu söyledi. “Cumhurbaşkanımız telefonun bende olduğunu soruyor. Ben de “duruyor” diyorum. Aydın Bey de soruyor. Kullanmaya korkuyorum. Düşer kırılır diye…