Radyocu RöportajlarıRöportajlar

Duygu Tavşan | Marmara Üniv.Radyo – Web

duygu-tavsan-muzikonair

Marmara Üniversitesi Radyosu programcılarından Duygu Tavşan röportajı yayında!.. 

İŞTE O RÖPORTAJ!..

Duygu Tavşan kimdir? Bize kisaca kendinizi tanitir misiniz ?

Sistemden kendini kurtarmaya çalışan,kitaplara ve bilgiye burslarını yatıran, sırt çantansına evini sığdırıp ömrünün sonuna kadar dünyayı dolaşmayı arzulayan,Gayb’ın yolunda Rabbin bir seyyahıyım.Felsefe,bilim,bilgi ve İslam yaranıyım.Zihnimdekini resime aktarmayı, çoğu zaman harflere sığdırmayı seven, fotoğraf çeken biriyim.

Radyo maceraniz nasil basladi ?

Ben daha anneciğimin kınalı kuzusuyken, annem, evi geçindirmek için geceleri el işi yapardı, ben de elimin yettiğince ona yardım ederdim ve o dönemde Kral Fm’de Gezegen Mehmet’in programı vardı,annemle onu dinlerdim,bir gece,anne bende arayabilir miyim istekte bulunabilir miyim dedim ve hattı düşürmeyi başardım,istek parçamı söyledim, gece yarısını geçtiği için radyo programcısı Mehmet abi ”hadi yatağına artık, bu saatte çocukların ayakta durması doğru değil,yarın okul var ” dedi ve benim için radyo aşkı o zaman başladı. Aradan yıllar geçti başarılı bir öğrenci oldum,lisede okuyacağım bölüme ve üniversiteye karar verdim. Şu anda Marmara İletişim Fakültesi Radyo,Tv,Sinema ve Gazetecilik öğrencisiyim. Radyonun da o mistik kokusunu, mikrofon deneyimini ve canlı yayını, ilk Best FM’de tattım,o sıralar çok şanslı bir velettim doğrusu,çünkü Serdar Gökalp’in asistanı olmuştum ve ondan çok şey öğrendim.Sonra Karadeniz FM de top 10 derken kendimi Marmara Radyosu’nda Feminine adlı konsept programımı yaparken buldum ve şu sıralar radyo ile ilgili bir kaç proje var olursa çok şukela olacak.

Radyoculugun sizdeki önemi nedir?

”Ben Efsaneyim” filmi en sevdiğim filmler arasındadır ve insanlık bir gün uykuya gömüldüğünde, bir yerde toplanabilmek için radyoyu kullanacak,isterseniz filmden sözlerle alıntı yapabilirim ”Adım Robert Neville, kurtulanlardan biriyim ve New York’ta yaşıyorum. Bütün frekanslardan yayın yapıyorum. Eğer beni duyuyorsanız, sesimi duyan biri varsa. Herhangi biri. Lütfen! Yalnız değilsiniz” . Allah göstermesin,deprem olur diye bir dönem çantalarda, minik pilli, çektikçe uzayan anteni olan radyolar bulunurdu,o radyoların anteni de az çekmedi benim neslimin çocukluğundan :) o yüzden radyoya her zaman ihtiyaç duyulacak ve ben ihtiyacı olanlara yardım maksatlı o radyonun ucunda olacağım,bilmem anlatabildim mi =)

En büyük hayaliniz diye birsey varmi, radyo ve radyoculuk adina?

Olmaz olur mu hiç,elbette ki var, ulusal ya da uluslararası bir radyoda Radyo programı ve Genel Yayın Yönetmenliği yapmak. Tabi radyo için, kendi içimde ürettiğim ve kimseye sunmadığım radyo projelerini gerçekleştirmeyi saymazsak.

Yayin esnasinda sizi zor durumda birakan bir olay basiniza geldi mi?

Gelmez olur mu, Best Fm de asistanlık zamanlarımda telefonumu sessize almışım ama alarmı açık unutmuşum, Cem Abi’nin Gazoz Ağacı programındaydım,canlı yayında karnımdan daatt daatt diye ses gelmeye başladı,anında” hiii alarm” dedim elimi karnıma bastırarak yayın odasından kaçtım,Allahtan ses yayına gitmeden kaçmıştım,Cem Abi de yayın arasında durumu öğrenince ”şu asistana biri bir şeyler öğretsin” diye iğnelemişti :)

Dinlediginiz radyo programlari var mi?

Çok sıkı takipçisi olamasam da şu sıralar yoğunluk nedeniyle; Serdar Gökalp ile Serdar Yayında,Gazoz Ağacı,Nihat ile Sivrisinek ve Matrax genelde takip etmeye çalıştıklarım arasında.

Eger bir sansiniz olsaydi, kiminle yer degistirmek isterdiniz?

Sokrates desem tuhaf kaçar mı :)
Son olarak MüzikOnair hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Radyoların böyle bir spesifik konsepte ihtiyacı vardı.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu