Merhaba Emel Hanım Müzikonair’a hoş geldiniz Sizi ilk olarak radyoculuk kimliğiniz ile tanıdık. Bu süreç nasıl başladı neler söylemek istersiniz?
15 yaşımda çocuk programları yaparak radyoculuğa başladım. Bir taraftan okul hayatım devam ederken radyoyu hiç bırakmadım. 18 yaşımda Radyo Tatlıses’e transfer olmamla birlikte ulusal radyo maceram başlamış oldu. Sonrasında genel yayın yönetmenliği, müzik direktörlüğü görevlerini üstlendim. Uzun yıllar bu şekilde devam etti. Oradaki bilgi ve birikimimi müzik sektöründe değerlendirmek istedim ve 2017 yılında ilk olarak “Zeynep Bastık Şahaneyim “projesinin radyo PR sürecini yönettim. Bana çok uğurlu geldi Zeynep Bastık sonrasında da bildiğiniz üzere pek çok başarılı sanatçıya Radyo Pr Danışmanlığı hizmeti vermeye devam ediyoruz.
Radyoların Çokemel’i olarak sizi tanıdık ve çok sevdik Peki radyoculuğu neden bıraktınız? Tekrar düşünüyor musunuz?
Aslında radyoculuğu bırakayım diye net bir düşünce ile başlamadı bu süreç. İşlerim çok yoğunlaşınca vakit
ayıramadım desem daha doğru olur. Özlemiyor muyum zaman zaman çok özlüyorum. Hala dinleyicilerimden de seni çok özledik diye mesajlar alıyorum. Radyo dinleyicisi inanılmaz yıllar geçti hala eski program kayıtlarımı bana atıyorlar çok mutlu oluyorum tabi bundan ama yeniden radyo programı yapmak gibi bir düşüncem yok.
Bu arada müzik direktörlüğü ve PR danışmanlığı da yaptığınızı biliyoruz. Peki nasıl gidiyor. Biraz bahsedebilir misiniz?
Her ikisi de çok keyifli gidiyor. İçinde müzik olan her şey beni hep çok heyecanlandırıyor ve motive ediyor.
Bir şarkının sunumu için PR ne kadar önemli? İyi bir PR nasıl olmalı sizce?
Çok çok önemli. Asıl o noktadan sonra başlıyor her şey. Özellikle sektöre yeni giren isimlerin kendilerini en iyi şekilde tanıtabilmeleri ve şarkılarını kitlelere ulaştırabilmeleri için önemli. İyi bir PR hizmeti için sanatçıyı doğru yönlendirmek projesini doğru yönetmek onu en doğru şekilde tanıtmak gerekli.
Şimdilerde Milyon TV ekranlarındaki programınız ile izleyicilerle buluşmaya devam ediyorsunuz. Öncelikle program nasıl gidiyor. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz ay düzenlenen 5. Müzikonair ödüllerinde en iyi müzik programı ödülünü de aldınız. Tebrik Ederiz. Neler söylemek istersiniz?
Çok teşekkürler beni çok mutlu eden bir ödüldü. Ödülümü de programımın ilk konuğu Sinan Akçıl’dan almak ayrıca mutlu etti beni. Programımın bu kadar sevilmesinin sebebi konuklarımla alakalı bence. Tamam ben en iyi şekilde programa hazırlanıyorum ama gelen her konuğumda o kadar samimiyetle cevaplıyor ki sorularımı bu yüzden her bölüm merak ediliyor acaba neler olacak diye. Yeni bir programa daha başladım bu arada. Milyonlar Bunu Beğendi. Bu konseptimizde çok beğenildi. Dijital platformlarda milyonlarca izlenen geniş bir kitlelerin takip ettiği ama ana akım medyada çok görünmek istemeyen yeni nesil starların konuk olduğu keyifli bir program.
Özellikle pandemi dönemiyle birlikte müzik sektörünün değişiminde dijital mecraların, sosyal medya platformlarının etkisi daha çok artmış durumda. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz? Sizce avantaj ve dezavantajları var mı?
Özellikle yeni nesil şarkıcılar için çok etkili olduğunu düşünüyorum. Bir sürü güzel ses keşfetmedik mi bu sayede?
Sizi biraz da sosyal açıdan tanıyalım. Çalışma hayatınızın dışında başka bir ilginiz merakınız var mı? Bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz?
Çalışma hayatım bütün hayatımı ele geçirmiş durumda diyebilirim. Kafam sürekli işimle meşgul. Uyurken hariç sürekli çalışıyorum. Güne mutlaka spor yaparak başlamaya çalışıyorum o sırada da kafamda gün içerisinde yapılacaklar listemi planlıyorum. Yemek yapmayı çok severim. Pilates hayatımın olmazsa olmazı. Köpeğimle uzun yürüyüşler beni mutlu ediyor.
Röportajımıza katılarak bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak Müzikonair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?
Çok teşekkür ediyorum tüm Müzikonair ailesine. Müzik sektörüne dair haberleri takip ettiğim bir platform.
Herkese sevgilerimle.