Röportajlar

Emir Ersoy: “1977 Albümü Sürecinde 200’den Fazla Sezen Aksu Şarkısı Dinledim”

Birbirinden başarılı sanatçıları 1977 albümüyle bir araya getiren müzisyen Emir Ersoy, Müzikonair'dan Alper Ergez'in sorularını yanıtladı.

Başarılı müzisyen Emir Ersoy, Alper Ergez’e verdiği röportajda müzik hayatına nasıl başladığından, haziran ayının gözdesi olan 1977 albümünden ve birbirinden başarılı sanatçılarla nasıl çalıştığından bahsetti.

Merhaba Emir Bey MüzikOnair’a hoş geldiniz. Sizi tanımayanların daha yakından tanıyabilmesi için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Merhaba. Ben müzisyen bir ailede yetişmiş, latin ve caz müziklerine hayranlık duyan bir piyanistim. Bir yandan kendi grubumla, bir yandan da senfoni orkestraları ile konserler veriyorum. Aynı zamanda dizi ,film ve reklam müzikleri yapıyorum. Yani kısaca hayatım müzikle geçiyor.

İçinde bulunduğumuz pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?

Her müzisyeni olumsuz etkilediği gibi beni de olumsuz etkiledi bu süreç. Bir kere alışık olduğumuz sahne performanslarından uzak kaldık. Seyirciden uzak kaldık. Geçinmek zorlaştı. Bunun gibi birçok olumsuz sebep sayabilirim size ama ben de dahil olmak üzere bazı müzisyenler bu süreçteki olumsuzlukları olabildiğince gözardı ederek çalışarak ve üreterek geçirdi. Üretim yapma imkanı olanlar bu süreci daha rahat atlattı bence. Ben her gün saatlerce piyano çalıştım mesela. Kafamda yeni projeler üretmeye başladım, hem sahne hem albümler için. Onların üstüne eğildim.
Çalıştıkça dönemin yarattığı zorlukları aşmak için mental olarak daha sakin kalabildim.

Doğduğum Gün Eve Piyano Alındı

Müzik ile ilgilenmeye ilk nasıl başladınız? Ve ne zamandır ilginiz vardı?

Ben doğduğum gün babam eve piyano almış. Belki bir gün çalarım diye. Birkaç sene dokunmadım tabii. Çocukken başka hayaller kurdum sanırım. Bir süre futbola merakım vardı. O yüzden ortaokul, lise dönemine kadar pek ilgilenmedim piyanoyla ama lise itibariyle piyanoya aşık oldum ve bir daha hiç ayrılmadım ondan. Yıllardır da aşkımız devam etmekte.

Türkiye’de latin müzik üzerine yaptığınız albümler, özel projeler ve sahne performanslarınız ile tanıyoruz. Çalıştığınız projelerde bu kadar çok ünlü ismi bir araya getirmek zor olmuyor mu?

Aslında çok zor olmadı. Şans yanımdaydı diyelim. Hem güzel müzik hem de güzel bir proje olunca bazı zorlukları otomatik olarak aşıyorsunuz sanırım. Yaşanan zorluklar sadece misafir sanatçıların yoğun dönemlerinde vakit ayırmaları konusunda oluyor ama onlar da projelerde yer almayı kabul ettikten sonra bir şekilde vakitlerini ayarlayabiliyorlar. Çok zevkle çalıştığımızı düşünüyorum.

200’den Fazla Sezen Aksu Parçası Dinledim Bu Süreçte

Son albümünüz olan 1977’de ünlü isimlerin yorumlarını nasıl buldunuz ve şarkı seçimleri nasıl yapıldı. Biraz bahsedebilir misiniz?

Şarkı seçimlerini kendi zevkime göre yaptım açıkçası. 200’den fazla Sezen Aksu parçası dinlemişimdir bu süreçte. Öncelikle içlerinden latin müziğe uyarlayabileceklerimi seçtim. Daha sonra hangi parça hangi oyuncuya yakışır
diye düşünmeye başladım. Onların daha önce söyledikleri şarkıları dinledim. Seslerini 1977 içindeki şarkılarda hayal ettim ve yakıştırdığım şarkıları oyuncu arkadaşlarımıza teklif ettim.

1977 albümünüzde Gülse Birsel, Leyla Lydia Tuğutlu, Aslı Bekiroğlu, Seda Bakan, Gökçe Bahadır, Hande Subaşı, Aslı İnandık,Oya Başar, Belçim Bilgin ile çalışmak nasıldı? Sezen Aksu’nun yorumladığı ve yazdığı şarkılardan 70’li yıllara bir yolculuk gerçekleştirdiniz. Şu ana kadar gelen tepkiler nasıl? Biraz bahsedebilir misiniz?

Bu isimlerin hepsi kendi dallarında çok iyiler. Bazılarının müzik geçmişleri de var. Hepsinin ortak özelliği müziği çok sevmeleri. Belki de kendi alanlarının dışında yapmak istedikleri bir hobi gibi müzik. O yüzden onlarla müzik yapmak çok keyifliydi. Sonuç itibariyle keyfi bir proje bu. Sadece müzik yapmak için buluştuk ve keyfini çıkarttık. Bizim aldığımız keyif dinleyicilere de yansımış olacak ki çok güzel tepkiler aldık, alıyoruz. Bir çok farklı dinleyiciden farklı farklı şarkıları beğendiklerini duyuyorum ve bu çok hoşuma gidiyor. Sadece 2-3 parça üzerine beğeni yoğunluğu olsa biraz üzülebilirdim açıkçası ama her parça için ayrı ayrı güzel yorumlar alıyorum. Ne güzel enerjimizi geçirebilmişiz.

Bazen Dinleyicinin Sizden Daha İyi Müzik Bildiklerini Düşünüyorsunuz

Türkiye’deki müzik sektörü hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce Türkiye’de mi yoksa yurtdışında mı müzik yapmak daha zor?

Müzik yapmak zor değil. Müziğinizi doğru kitleye ulaştırabilmek zor. Pazar çok enteresan. Sürekli müzik türleri değişime uğruyor. Biraz elektronik müzikler popüler oldu şu dönem. Canlı enstrüman kullanımı azalıyor. Yurt dışında müzik yapmanın en önemli farkı dinleyici. O kadar bilinçli bir müzik dinleyicisine karlı çalıyorsunuz ki bazen sizden daha iyi müzik bildiklerini düşünüyorsunuz. Özellikle caz kulüplerde ve caz festivallerinde böyle. Bizde de çok bilinçli, takipçi bir kitle var. Onları yakalamak gerekli. Dijitalin hayatımızdaki yeri üretimin değerini düşürse de biz kendimizi güncelleyerek bildiğimizi yapmaya devam etmeliyiz.

Proje albümleriniz devam edecek mi ve sonraki albümlerinizde çalışmak istediğiniz isimler mesela kimler olacak? Düşündüğünüz isimler var mı?

Açıkçası bilmiyorum. Aklımda 1-2 proje albümü daha vardı ama bu 4. proje albümüm oldu. Önce belki solo albümler yapıp, sonra yine projelerime devam ederim. Zamana bıraktım şimdilik.

Son olarak MüzikOnair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Müziğe ve müzisyenlere sahip çıkmalarını tavsiye ederim. Bir albümde müziği güzelleştiren
bir çok profesyonel müzisyen yer alıyor. Eskiden albüm kartonetlerinde hepsinin ismi yazardı
ama artık öyle birşey yok. Dijital platformlarda da müzisyen isimleri yer almıyor. Araştırıp
müzisyenleri keşfedin ve iyi müziklerin takipçisi olun.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu