ENBE ORKESTRASI HAFTA SONU DERGISI’NDEN ARZU CAGLAN’A SON ALBÜMLERİNİ ANLATTI
BİZ MÜZİKTE LEZZETE BAKIYORUZ
Sizin ENBE olarak başladığınız tarihte, ülkemizde orkestralar ekstraya gider ama albümle falan uğraşmazdı.
Aslında o dönemde, sırf biz yoktuk. İstanbul Gelişim Orkestrası’da vardı ama albüm yapmıyorlardı. Gerçi, Türkiye olarak bizim orkestra geleneğimiz çok güçlüdür. Mesela, efsane Ritm 61 orkestrası vardır. Ajda, Zerrin, Neco gibi isimler bu orkestralardan şarkı söyleyerek bugünlere gelmişler. Ben hem kendi popüler isimlerimizle çalışalım, hem dünya starlarına çalalım, hem genç isimleri ortaya çıkaralım istedim. Ama en önemlisi, satan albümler yapalım istedik. Devlet Konservatuarı’nda okurken, Kayahan ve Nilüfer hanımın orkestrasına çalıyordum ve o günlerde de tek hayalim buydu.
Düğünde çalan orkestra da var, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’da var. Sizin tanımınız nedir?
Biz bir pop orkestrasıyız. Seksenli yılları hatırlayın; Fausto Papetti, James Last gibi orkestralar vardı. Dünyanın en güzel konser salonlarda konser verirler, plakları çıkardı. Biz de bunu hayal ettik. Tamam yeri geldiğinde bir normal bir düğünde de çalıyoruz ama mesela Alman Cumhurbaşkanı Kohl’un oğlunun düğününde biz çalmıştık. Düşünebiliyor musunuz! Oradaki wedding ceramony farklı olduğu için, San Antuan kilisesinde Bach’tan prelüdler çalmışız.
Sizce beste mi yorum mu daha önemlidir?
Bence, bir orkestranın çalış şekli önemlidir. Mesela, herkes Samanyolu şarkısını çalabilir. Ancak, bu albümde ben piyanoyu çaldım, bir acapella ve Aytekin yorumladı, bu kadar! Bizimki çok değişik bir Samanyolu oldu. Söyleyin, Allah aşkına siz daha önce Samanyolu şarkısını hiç böyle dinlediniz mi? Varsa, bilen, duyan söylesin. Biz müzikte lezzete bakıyoruz. Çünkü, farkımız o lezzette ortaya çıkıyor.
ENBE’yi iyi bir marka yaptınız. Her detay size mi ait?
Bu dokuzuncu albüm oldu. Sağ olsun müzikseverler bize ilgi gösteriyor. Her zaman olduğu gibi, yine yer alan şarkıcı isimlerin hepsini kendim seçtim. Yapılacak aranjman, seçilecek şarkı, ancak tüm sorumluluğu ben Behzat Gerçeker olarak üstüme alıyorum. Kolay bir iş değil. Bir aşçıbaşı gibiyim, mutfakta yemekler pişiyor ama son sosu ben hazırlıyor ve yemeği güzelleştiriyorum.
HER ALBÜME MUHAKKAK BİR SEZEN AKSU ŞARKISI İLE BAŞLARIM
Sezen Aksu şarkıları sizde ayrı bir enerji kazanıyor.
Olmazsa olmaz bazı şeylerim vardır hayatta.. Her albüme muhakkak bir Sezen Aksu şarkısı ile çalışmaya başlarım. Buna ister uğur deyin, ister batıl itikat; bu benim için böyle! Mesela, bundan önceki albümün de açılış şarkısı Tarkan’dan bir Sezen Aksu bestesi olan Her Şeye Rağmen olmuştu. Ardından Mustafa Ceceli, yine onun bestesi Unutamam’ı söyledi.
Başka nasıl uğurlarınız var?
Bir gün önce bir kıyafet giydiysem, o gün de her işim yolunda gittiyse; tamam! Ertesi gün de aynı şeyleri giyerim.
“Sezen ve Ajda var ama Nazan Öncel benim için çok özel!” demişsiniz.
Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Tarkan; benim için hem bir müzisyen olarak, hem de ülkemiz için çok önemli kültürel değerler. Onlarla aynı stüdyoda çalışırken, çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. Bundan önce başka bir albümümüzde, 19 yaşında bir genç arkadaşımız Eren Sandal geldi; ‘En büyük hayalim Enbe orkestrası ile şarkı söylemek’ dedi. Eren ve Ajda hanım bir düet yaptılar. İnanılmaz bir şeydi. Özellikle, Ajda ve Sezen hanımın, gençlere destek verişine hayranım. Ancak, Nazan Öncel’in de hayatımda çok önemli bir yeri var. Onun sözlerini yazdığı Senden Kıymetli mi şarkımız ile Rusya’da Altın Plak aldık. O şarkı ile Kremlin Sarayı’nda çalma şansı elde ettik. Ömür boyu dua etsek azdır! Nasıl, benim için özel olmaz o kadın! Çünkü, o parçanın müziğinin bestecisi Stas Mihayilov, Rusya’nın müzikte bir numaralı ismidir. Biz bu şarkının Rusya’daki başarısı üzerine saraya davet edildik. Bizden önce aynı mekanda Michael Jackson konser vermiş. Bir kez İtalyan Cumhurbaşkanı’na da konser vermiştik, ama Kremlin inanılmaz bir konser salonuydu.
Bu kadar star isimle çalışıp, hiç polemik yaşamıyorsunuz. Bu çok ilginç.
Çünkü, onlara çok önem veriyorum. Mesela, gördünüz. Az önce Ajda Pekkan aradı, Bostancı konseri için bir şeyler danıştı. Ajda, hep yenilikçi ve modern kadındır. Şimdi hangi renge boyarsan önemli değil ama kadın yıllar önce saçını sarıya boyamış ve yabancı ülkelere açılmayı denemiş. İster o, ister Sezen hanım ne zaman ararsa, gecenin hangi saatinde olursa olun emirlerine amadeyim.
Funda Arar’ın Hatıra şarkınızdaki bu başarısını neye bağlıyorsunuz?
Evet, doğru. 2014 yılının en çok indirilen şarkısı Hatıra oldu. Funda ve eşi Febyo, benim çok sevdiğim iki dostum. Yıllardır hep birlikte bir şey yapalım derdik ama demek kısmet bu şarkı bize gelene kadarmış. Ben şarkıyı Sinan Akçıl’dan dinledim, şarkı biter bitmez beş dakika içinde hemen Funda’yı aradım. Çünkü, bu şarkıyı onun söylemesi lazımdı. Biliyorsunuz, bayanlar doğum sonrası şarkı söyleme konusunda çok iyi bir performans gösteremeyebilir. Funda Türkiye’nin en iyi şarkıcılarından ama; müthiş bir çalışma ile bu şarkıyı harika bir şekilde seslendirdi. Güzel bir iş yapmış olduk. Çok iyi arkadaş olabiliriz, ama ben her işe profesyonel gözle bakarım. Arkadaşlık başka, iş ayrıdır.
ÇALIŞTIĞIM GENÇ İSİMLERİN KÖTÜ OLMASI BANA EKSİ YAZIYOR
Peki yeni albümü Hafta Sonu okurlarına biraz anlatır mısınız?
ENBE albümleri genelde proje albümüdür. Öncelikle, tabii ki yine Sezen Aksu var. Işın Karaca, bir Ajda cover Sana Doğru şarkısını söyledi. Riskli bir iş, o şarkının mutlaka daha üstüne çıkmamız lazımdı. Ama başardık. Altan Çetin; Hande Yener’den, İbrahim Tatlıses’e, inanılmaz besteleri vardı ama ilk kez bu albümde şarkı söyledi. Öte yandan, Erdal Çelik diye bir arkadaşımız var. Bizim müzik sektöründen kaybolup giden insanlar da oluyor. Gittin Gideli şarkısı, doksanlarda çok sevilirdi. O şarkıyı aldık, düzenledik, yeniden sunduk. Böyle arkadaşlarımızın da elinden tutabilirsek, ne mutlu bana… Yine bu son albümde, altı tane yeni isim var. Ben onların sadece yetenekli gençler değil iyi karakterli insanlar da olduğuna inanıyorum.
İlyas ve Haydar yıllardır barlarda çalışmış, çok deneyimliler, yakında kendi albümleri de çıkacak zaten. Çalıştığım genç isimlerin, kötü olması bana eksi, iyi olması bana artı yazıyor. Usta-çırak ilişkisi müzikte çok önemlidir. Bizim işimiz çok zor iş. Müziği bir tenis maçı gibi düşünürseniz, siz sadece o hafta şampiyonsunuz. Önümüzdeki hafta ne olacağınız hiç belli değil!
Son albüm bana daha arabesk ağırlıklı geldi.
Aslında sadece iki-üç şarkı da o hava var. Gerisi yine batı… Size o havayı veren Tanrı İstemezse ve Nikah Masası, şarkılarıdır. Ajda hanım, geçen yaz alaturka bir albüm yapmıştı. Pop hep söylüyor, bu kez söylemediği bir şey olsun, herkes merak etsin istedik. O yüzden, burada arabesk okudu.