Ünlü müzisyen Erken Güleryüz, Berker Akça’ya verdiği röportajda yeni çalışması ‘Sessizlik Zamanı’nın detaylarını paylaştı. “Sezen Sokakta” projesiyle dikkat çeken ve çekimler için Türkiye’nin dört bir yanını dolaşan Güleryüz, yeni klibi için de şehirden şehire koştuğunu söyledi.
İşte o röportaj;
Yeni single çalışmanız ‘Sessizlik Zamanı’ nasıl ortaya çıktı; bu süreçten bahseder misiniz?
“Sessizlik Zamanı” uzun zamandır beklettiğim ve araya başka projeler girdiği için şans veremediğim bir şarkımdı. Zamanı geldi ve sektörün beğenisine sunma fırsatı buldum. Şarkıyı 2011’de aslında Sezen Aksu ile bir telefon konuşması sonrasında yazdım. Nükhet Duru’nun albümü için romantik bir şarkı arıyorlardı “Elinde bir şarkı var mı? Yoksa da bir çalış bakalım.” dedi.
Birkaç gün içinde bu şarkıyı yazdım. O dönemde Nükhet Hanım’ın albümüne girmedi ve bana kısmet oldu. “Sezen Sokakta” belgeselinin PR çalışmasını tamamladıktan sonra ekibimle beraber yeni bir şarkı çıkarma kararı aldık. Elimde olan tüm şarkıları şöyle bir gözden geçirdim ve o dönemde “Sessizlik Zamanı” için doğru vakit olduğunu hissettim. Kısa bir ön hazırlık ve klip aşamasının ardından Mart ayında dinleyicilerime sunmuş oldum.
Klip çekiminizin de ayrı bir hikayesi var bir çok şehir gezdiniz bu klip için nasıl geçti çekimler?
Her şey o kadar ani oldu ki, bir anda single çıkarma kararı aldık ve şarkı henüz demo halindeyken yönetmenim Onur Sarsıcı ile bir araya geldik. Vaktimiz kısıtlıydı hemen hareket etmek zorundaydık. Toplantı halinde sohbetteyken prodüktörüm “Haydi Ankara’nın sokaklarından başlayalım, oradan da Kurtalan Ekspresi’ne binip Diyarbakır’a gidene kadar bir yol klibi çekelim” dedi. Ertesi gün ekibi toplayıp yola çıktık böylece Ankara’dan Diyarbakır’a 7 şehirden geçerek çektiğimiz bir klibimiz oldu. “Sessizlik Zamanı” zaten çok duygusal ve insanın kendi iç yolculuğunu anlatan bir şarkı olduğu için, bu duyguyu çok güzel yansıtan bir klip oldu. Umarım tüm izleyenler hem klibi, hem de şarkıyı beğenmiştir veya sizin vasıtanızla izleyecek olanlar da beğenecektir.
Uzun yıllardır müzik sektöründesiniz. Tercihiniz 90’lar mı, 2000’ler mi; yoksa bugün müdür?
Her dönemin kendine ait güzellikleri kendine ait zorlukları vardır. İnanın buna cevap vermek çok zor ama genel olarak içinde bulunduğum anı pozitif yaşamayı, hayat felsefesi olarak benimsemiş biri olarak içinde bulunduğumuz an, en güzel an diyebilirim. Zira ruhsal olarak ya da tecrübe anlamında sürekli bir değişim ve gelişim içindeyiz. Ben de bu değişimden besleniyorum. Buna böyle baktığınızda geçmişe dayalı yaşayamıyorsunuz.
SAHNEDE ŞARKI SÖYLEMEK, SEYİRCİYLE BÜTÜNLEŞME İŞİDİR
Sahnenizde pop müzik dışında birçok farklı müzik tarzına yer veriyorsunuz. Sizin söylemeyi en sevdiğiniz tarz hangisidir ve bunun sebebi nedir?
Repertuvarımda yorumlamaktan hoşlanmadığım hiçbir şarkıya ya da müzik tarzına yer vermiyorum. Keyif aldığım her şeyi söylüyorum. Sahnede şarkı söylemek aynı zamanda seyirciyle bütünleşme işidir. Bu birleşimi en doğru şekilde sağlayacağına inandığım şarkları söylüyorum. Bu çoğu zaman benim sahnemde spontane gelişiyor. O an seyircinin ruhu ve benim ne uygunsa; pop, arabesk, türkü ya da rock formatındaki şarkılar olabilir.
Sezen hanım duygularını sizinle paylaştı mı, neler söyledi?
Sezen Hanım film, baştan sona ilk seyrettiğinde çok duygulandı çok mutlu oldu. Onun müziğinin , duygularının bambaşka bir yorumlamasıdır SEZEN SOKAKTA. Bu organik ve kendine özgün halin yarattığı mutluluk ve huzur hali, Sezen Hanım’ın tüm mimiklerine yansımıştı. Film bitti, yazılar dönmeye başladı, beni yanaklarımdan kocaman öperek ve sarılarak tebrik etti. Tam olarak söylediği cümleleri anlatamam ama “Bana çok çok güzel bir hediye verdin ve bu hediyenin en güze tarafı araç olarak şarkılarımın kullanılmasıdır.” dedi.
Tekrar müzik belgeseli yapmayı düşünüyor musunuz?
Belgesel veya bu tarz özgün projeler yapmak inanın müthiş vakit alıyor ama mutlaka yapmak istiyorum. Ön çalışmalarına başladım, inşallah önümüzdeki dönemlerde bu konuya ağırlık vereceğim.
Yeni projeleriniz var mı; sevenlerinizi neler bekliyor?
Bu yakın dönem için birkaç arka arkaya çıkacak cover single projelerim var. Arkasından da cover şarkılardan oluşan bir albüm planlıyorum. Bu single çalışmaları, albümün habercisi olacak.
Yıllardır magazinden uzak bir hayatınız var. Biraz özel hayatınızdan bahseder misiniz?
Magazinden bilerek uzak durmuyorum aslında ama benim hayat tarzım magazinin pek ilgisini çekmiyor diyelim. Çok yürüyüş yaparım, evcil hayvanlarımla vakit geçiririm. Kitap okumak, sosyal medyada vakit geçirmek , internet üzerinden araştırmalar yapmaktan keyif alırım. Bir de sağlıklı yemeklerle çok ilgiliyim Eşimle birlikte tüm lezzetleri birlikte yaparak deneyimlemeye çalışıyoruz bundan da çok keyif alıyorum.
Müzisyen olmayı tercih etmeseydiniz, ne iş yapmak isterdiniz?
Bu soru bazen soruluyor bana ama inanın bu mesleğin yerine koyacak başka bir şey bulamıyorum. Cevabım klişe oldu biliyorum ama 30 yıldır sadece müzikle ilgileniyorum.
