Ünlü şarkıcı Gülben Ergen için Uçankuş’tan İbrahim Karakuş dikkat çeken bir yazı yazdı.
“Babası, annesi ve Gülben Ergen’i 8 yaşında bırakıp, başka bir kadınla yaşamaya başlamış. Gülben Ergen’e kızarken bir daha düşünelim diyorum, bilinçaltında onu zorlayan bir şeyler mi var acaba?” diye soran İbrahim Karakuş, “Belki de çocukluğundan gelen bir travmadır” dedi.
İşte o dikkat çeken yazı;
Çok zor bir çocukluk… Olaylı bir anne baba ayrılığı… Erkek kardeşi babasıyla kalıyor, kendisi ise annesiyle… Sonrasında bir facia yaşanıyor ve erkek kardeşi daha 19 yaşındayken bir cinayete kurban gidiyor. Ve şimdi… Tolga Duğles, 8 yaşındaki kızını ve eşini bırakıp Gülben Ergen’e gitmiş!.. Ne ilginçtir ki babası da Gülben Ergen’i 8 yaşında bırakıp, başka bir kadınla yaşamaya başlamış. Gülben Ergen’e kızarken bir daha düşünelim diyorum, bilinçaltında onu zorlayan bir şeyler mi var acaba?..
Herkes eleştiriyor.
Herkes yerden yere vuruyor.
Ben de öyleydim.
Ama baktım ki, olaylar ve konular “inanılmaz” hale gelmiş!..
Bir de üstüne üstlük psikolojik tedavi gördüğünü öğrenince…
Pek kimsenin aklına gelmediğini yapıp Gülben Ergen’in çocukluğuna gitmek istedim.
Tam bir dram çıktı karşıma…
Ayrılma-boşanma-aldatma diyoruz ya…
Belki çocukluğundan gelen bir travma bu…
Belki de hayattan bir intikam…
“BABASI ANNESİNİ ALDATIYOR VE GÜLBEN ÇOK ETKİLENİYOR!..”
Gülben Ergen’in çocukluğuna gittiğimizde önemli bir aldatma boyutunun tam içinde olduğunu görüyoruz.
Babası annesini aldatıyor ve ciddi olaylardan sonra boşanıyorlar.
Bir de erkek kardeşi var Gülben Ergen’in…
Kız(Gülben Ergen) annede kalıyor, erkek kardeşi ise babada!..
Yaz tatilleri dışında hiç görüşemiyorlar!..
Babası, Gülben Ergen’in annesini aldattığı hanımla evleniyor, hatta bir çocuğu daha oluyor.
Bu arada babası bir otel işletiyor.
Gülben’in erkek kardeşi de yanında…
“ERKEK KARDEŞİ CİNAYETE KURBAN GİDİYOR!..”
Ve bir şok…
Çok büyük bir travma daha yaşıyor Gülben Ergen…
Gülben Ergen’in erkek kardeşi daha 19-20 yaşlarındayken bir cinayete kurban gidiyor.
Anasıyla baş başa bir dünya kuruyorlar.
Aslında çok kısa geçiyorum.
Detayları daha da üzücü ve okuyucuları çok fazla üzmek istemiyorum.
Hep tavırlarına, gülüşüne “maskeli” derler ya Gülben Ergen’in…
İşte bu “maske”nin bir nedeni var!..
Çocukluğunda yaşadığı travmanın izlerini örtmeye çalışıyor, belki de bilinçaltında…
Diyeceksiniz ki, “Hepimiz neler yaşadık çocukken!..”…
Ben de diyeceğim ki, “Atlatan var, atlatamayan var!..”
Belki kendi zihninde bazı intikamlar alıyor Gülben…
Belki de erkeklere düşman oluyor!.. Belki yaşadıklarının başkaları tarafından da yaşanmasını istiyor. Psikolog değilim, bilemiyorum.
Şimdiki tesadüfe bakarsanız…
Tolga Duğles de eşini ve 8 yaşındaki kızını bırakıp gitmiş, Gülben’le her yerde görüntüleri çıkıyor artık!..
Ne tesadüf ki!..
Gülben Ergen’in de babası, Gülben’in annesini aldatıp gittiği zaman, Gülben de 8 yaşlarındaymış!..
Üstünde çok düşünülmesi gereken olaylar bunlar!..
“GÜLBEN ERGEN’İN ANNESİ NEDEN HUZUR-EVİNDE YAŞIYOR?”
Tabi ki o travmayı sadece Gülben Ergen geçirmemiş…
Annesinin de hala bir takım şeyleri aklından çıkaramadığı kesin… Düşünün, kadının terkedildikten sonra, bir de oğlu cinayete kurban gitmiş!.. Ne kadar zor bir hayat!..
Şimdi, o kadar varlığa rağmen annesinin yılın büyük bölümünü İzmir’de bir huzurevinde geçirmesi ve yalnız kalmak istemesinin bir takım nedenleri olmalı!..
Ailece geçirilen bir travma ve anlayış bekleyen hayatlar bunlar…
Şu minik araştırmadan sonra diyorum ki, “Yaşantısının devamında insan üzerinde bu kadar çok hata biriktiyse, bunun bir nedeni vardır. Üstüne gitmeyelim, biraz destek olalım… Belki artık herşeyin ortaya çıkmasıyla birlikte kendi kendisiyle yüzleşme fırsatı bulursa, hem kendisi, hem de çevresi huzuru bulur… Unutmayın rahatsızlığı olan birini yargılayamazsınız… En azından artık kendisi de farkında ki geçtiğimiz günlerde bir psikoloji merkezinden çıkarken medyada görüntüleri yayınlandı. Eleştirirken biraz da bunları unutmayalım”
O yüzden…
Şimdi herkes Mustafa Erdoğan’ı da Serkan Sakallıoğlu’yla aldattığını iddia ediliyor, konuşuyor ya… Zamanında bu konu için “Benzetmişler, o benim şoförümdü” demişti. Çünkü sadece bir bulanık fotoğraf vardı ortada, o zaman…
Şimdi ya bu durumu da kanıtlayan bir görüntü v.s ortaya çıkarsa…
Erhan Çelik’ten sonra Mustafa Erdoğan’ı mı konuşacağız?..
Bu kez de onunla mı aralarında “koruma kararları” savaşlarına şahit olacağız?..
Üstte yazdıklarımdan sonra çıkar mı çıkar!.. Öğrendiğim çocukluk travmalarından sonra hiçbir şeye şaşırmam!.. Ama artık çok anlayışlı olacağım da kesin… Bence siz de iki kere düşünün!..
Kaynak: Uçankuş