Hünkar Göksu, Müzikonair’dan Alper Ergez’e verdiği röportajda müzik hayatına nasıl başladığı, ‘Kafa Duman’ isimli şarkısı ve gelecek hedefleri hakkında samimi bir sohbet gerçekleştirdi.
1. Merhaba Hünkar bey öncelikle sizleri daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahseder misiniz?
Tabii ki. 99’ İstanbul doğumluyum. Şu anda Hollanda’da yaşıyorum ve iki senedir de profesyonel olarak müzikle uğraşıyorum. Kendimden bahsederken müziğe olan tutkumu es geçmem mümkün değil. Neredeyse yaşamsal bir ihtiyacım haline geldiğini söyleyebilirim. Kendimi var etmekten memnuniyet duyduğum tek alan müzik. Elbette, sosyal yaşantımı düzenlemek konusunda tembellik etmiyorum, arkadaşlarıma aileme ve diğer sevdiklerime zaman ayırıyorum, ama onlarla müzik zemininde diyalog kurmaya çalıştığımı itiraf etmeliyim. Bir müzik manipülatörüyüm desem yeridir.
2. Müzik hayatına ilk nasıl başladınız ve bu mesleğe ilginiz ne zamandır var?
Müziğe nispeten erken sayılabilecek bir yaşta 15 yaşımda başladım. Daha doğrusu ilgimin olduğunu o yaşta fark ettim. Önce yerelden başlamak gerektiği düşüncesiyle saz kursuna gittim. Çok saygıdeğer ve müziği ruhlarıyla icra eden hocalarımdan dersler aldım. Hem teknik yönümü geliştirdim hem de tutkum giderek arttı. Sonra yönümü gitara çevirdim. Bir nevi doğudan batıya geçiş gibi. Ama sazın değerini asla unutmadan. Çünkü evrenselliği yakalamanın her iki tarafı da iyi bilmekten geçtiğine inanıyorum. Gitarı da özümsemeye başladıktan sonra daha fazla içimdekileri tutamayarak kendi söz ve bestelerimi yazmaya başladım.
3. Youtube üzerinde okuduğunuz bir çok şarkı ile kısa sürede dinleyici kitlesini oluşturarak ilgi odağı haline geldiniz. Peki bu kadar çok ses getireceğinizi düşünüyormuydunuz?
Her sanatçının hayalidir, sanatı ile çok fazla sayıda insana ulaşmak istersiniz. Kimileri bunun yollarını ararken, kimileri de zaten yaptığı işle doğalında insanların gönlünü kazanmayı başarır, ama bu başarının hani neredeyse farkında bile değildir. Ben özel bir yol izlemedim, sadece hocalarımdan edindiğim bilgileri yaşam tecrübem ve sezgilerimle bir araya getirerek tarz oluşturmaya çalıştım. Bu tarz, benim kendimi ifade biçimim olarak yıllarca yaşayacak. Yaşaması için uğraşacağım. Eğer ki tarzımı beğenenler olursa ilgi göstereceklerdir. Bu ilgi sayesinde çabam motivasyonum artacak ve dolayısıyla tarzıma yeni eklentiler süslemeler yapacağım. Ama onun dışında ses getirip getiremeyeceği konusundaki fikrim, itiraf etmeliyim ki bu derecede bir ilgiyi içermiyordu. O sebeple çok mutluyum.
4. Şimdilerde Youtube ve Spotify’da milyonlarca kez dinlenen şarkınız “Kafa Duman” ile hayranlarınızla buluştunuz .Bu şarkınızda kimlerle çalıştınız ve şarkınızın hazırlık sürecinden biraz bahsedebilirmisiniz?
Şarkının elbette söz ve müziği bana ait. Aranjörlüğü 05Özer yaptı. Klibin yönetmen koltuğunda da Onu Oğuz oturdu. Ve her şey “Rüzgâr Gibi Geçti” Şarkının yazım ve klip süreci ayrı bir film. Uzun bir hikâye. Belki ileride bir film yönetmeni bu süreci perdeye aktarmak isteyebilir. O zaman bu süreç daha sanatsal bir formda paylaşılmış olur. Çünkü yazarak anlatmam için röportaj sınırları yeterli gelmeyecek. Ama tadımlık olarak şunu söyleyebilirim, bazı rüyalar gerçek gibi gelir ve uyandığınızda bir süre daha o rüyanın içinde olduğunuzu bilmeden gerçeği yaşadığınızı düşünürsünüz ya, işte tam olarak öyle bir histi.
5. Yeni şarkınız ‘’Kafa Duman’’ ile ilgili olarak şuana kadar gelen yorumlardan memnunmusunuz ve şarkınızın bu kadar çok ilgi görmesini neye bağlıyorsunuz?
Samimiyet! Sound ve sözlere, insanların kendilerini yakın hissetmeleri. Onun dışında bilgi ve özveri… Bunlar olduğu sürece sanıyorum insanların müziğe duydukları ihtiyacı karşılamış oluyorum. Bunun geri dönüşü de ilgi göstermeleri oluyor. Aşkla yapılan her işin bir şekilde karşılığını bulduğunu düşünüyorum. Tabii ki, yorumlardan ve gösterilen ilgiden çok memnunum. Bir sanatçı sanatına değer verildiğini hissettiği andan itibaren daha da güçlenir ve işine daha da sarılır. Arzusu ve çabası artar. Bu ilginin artarak devam etmesi için daha çok, daha çok ve daha çok çalışır. Evet ilgi beni dinlenmekten alıkoyacak belki ama buna değer…
6. ‘’Kafa Duman’’ şarkınızın hikayesinden biraz bahsedebilir misiniz?
Dinlemeyi seviyorum. Sadece şarkılar değil, insanları da dinliyor; dertlerini paylaşıyorum. Onların sevinçlerinden, üzüntülerinden, hayallerinden ilham alıyorum. Çünkü insanı seviyorum. İnsanlığı seviyorum. Zaten bu sevgi olmasa müzik yapmak çok zor olurdu. Şarkının hikayesini de insanlara duyduğum bu sevgi ve onlardan edindiğim duyguların bir karışımı olarak kaleme aldığımı söyleyebilirim.
7. Gelecek hedefleriniz nedir? Müzik ve sosyal medya dışında oyunculukla da ilgilenmeyi düşünüyor musunuz?
Kalıcı bir başarıyı arzuluyorum ve bunun yolunun da çok çalışmaktan geçtiğini biliyorum. O yüzden gelecek hedeflerim arasında “çalışmak, çalışmak ve çalışmak” var. Tabii ki gözüme kestirdiğim ve yönelmeyi istediğim nokta anlamında bir hedeften bahsettiğinizi anlıyorum, ama bir hedef belirlemenin olasılıkları kısıtladığını düşünüyorum. Sahip olabileceğim tecrübelerden mahrum edebilir beni. Ama kendimi hayal ettiğim tek bir yer var: Sahne! Her müzisyen gibi ışıklar altında, önünde yüzlerce binlerce insana şarkılarımı söylemek ve bunu tüm hayatım boyunca yapmak. Evet, bu yüzden hedefim tam anlamıyla kalıcı olmak diyebilirim. Oyunculuk? Ben bir müzisyenim ve öyle kalmak istiyorum.
8. Örnek aldığınız veya düet yapmak istediğiniz sanatçılar var mı?
Örnek almaktan ziyade tarzlarını beğendiğim ve saygı duyduğum isimler var. Onlar benim zihin dünyamda birlikte yürüdüğüm arkadaşlarım aynı zamanda. Kulaklığımı takıp yürüyüşe çıktığımda onların sesleriyle izliyorum dünyayı. Birlikte düet yapmaktan keyif alacağımı düşündüğüm ve şu an ilk aklıma gelen isimse Ezhel’dir.
9. Son olarak müzikonair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?
Öncelikle bana burada yer verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Okurların ve dinleyicilerin yeni yapacağım projeleri takipte kalmalarını arzu ediyorum. Ben de bu süreçte daha iyisi için uğraşıyor olacağım. Sevgiler…
Röportaj: Alper ERGEZ – Müzikonair