Sanat hayatında 85 yılı geride bırakan Gencer, ‘İstanbul’da 1961’de gece kulübüm vardı. Ajda Pekkan, müthiş müzik kulağı olan biri. Ajda o zaman 16 yaşındaydı. Yabancı şarkılar söylerdi. Geçtiğimiz günlerde 100’üncü yaşımda Bodrum’da otelde aynı sahnede ona piyano çalarak eşlik ettim. Onun vefa duygusu muhteşemdir.
Emel Sayın’ı da babası getirmişti. Meşhur kalipso kralı Metin Ersoy, o da kendisi gelmişti; lakabını bile ben koydum. Füsun Önal’ı da ben keşfettim. Ben bir keşif fabrikatörüyüm. Son yıllarda bir iki keşifte daha bulundum. Bir tanesi İpek Dinç, caz şarkıcısı. Aynı sene Selen Beytekin isminde caz şarkıcısını da keşfettim.” açıklamasında bulundu.
‘Dijital Müzik Çıkınca Ruh Biraz Bitti’
Usta piyanist, günümüz müzik sektörünü de ‘ruhsuz’ olarak değerlendirdi. İlham Gencer şu sözleri kaydetti;
”Dijital müzik çıkınca ruh biraz bitti. Onun için şu anda bütün dinleyiciler o eski plaklardan satın alıyor. Çünkü o zaman teknik yoktu, ruh vardı. Ruhun olduğu yerde de daha güzel müzik yapılıyordu. Şimdi maalesef ruhsuzluk başladı. Türkiye’deki müzisyenlerin öncelikle müziğe biraz ruh katmalarını, böylece müziği yeniden canlandırmalarını istiyorum.”