Yeni nesil popçular arasında yer alan Irmak Arıcı arabesk ve Türk Sanat müziği ile iç içe olmasını da şu sözlerle anlattı; “Ben bunun artısını çok yaşadım. Şarkıları söylerken ve yazarken hep oradan böyle esintiler olduğunu fark ettim. Arabeskte…. Ben şuna inanmıyorum en klas duran insanda bile her zaman böyle arabeskin bir yeri olduğu düşünüyorum. Arabesk müziği çok seviyorum.
‘Edis Star Klasmanında’
Modum düşse hemen arabeske sarılırım. Gidip pop müzik dinlemem. Müslüm Gürses dinlerim, Derya Bedavacı… Pop müzikte de Edis’i beğeniyorum. Star klasmanında olduğunu düşünüyorum. “ dedi.
Irmak Arıcı kendi müzik tarzını ise şöyle tanımladı; “Ben çok popçu olduğumu düşünmüyorum. Arabeskçide değilim. İkisinin arasında bir yerde. Ben çok müzik bilgisine sahip olmadan bu piyasanın içine girdim. Konser verdikçe, çeşitli aranjörlerle çalıştıktan sonra tabi ki bilgi sahibi oluyoruz. Dolayısıyla elimden geldiğince artık şuna dikkat etmeye çalışıyorum. Daha kaliteli sound, bu şarkı tutar değil de daha kaliteli bir şey verelim… Çünkü şöyle oluyor; Şarkı tutuyor fakat canlı konserde alt yapıda hiçbir şey yok. Orada şeyi anlıyorsun eskilerden cover bir şarkı söylediğinde kaliteli sound bu diyorsun. Dolayısıyla daha kaliteli sound’lara gitmeye çalışıyorum.
‘Dedim Ki Irmak Buraya Kadar…’
Irmak Arıcı, kendisini diğer rakiplerinden ayıran özelliği ne sorusuna ise şu cevabı verdi; “Benim en büyük handikapım şarkı yazabiliyor olmam. Bir ara şarkı yazma yeteneğimi kaybettim ve çok korktum. 1 sene hiçbir şey yazamadım. Çok korktum, dedim ki Irmak buraya kadar. “dedi.
Geçtiğimiz yıl trafikte yaşadığı olumsuz bir durum nedeniyle epey zor bir dönem geçiren Irmak Arıcı, şarkı yazma ilhamını bu olay nedeniyle kaybettiğini açıkladı. Irmak Arıcı; “Bu olay beni hayata küstürmedi ama olayla ilgili yanlış anlaşıldığım için çok üzüldüm. Olayın öncesinin olduğunu insanların anlamamak istememesi çok kırıcı… Dolayısıyla çok zor bir dönem geçirdim. . Kendini ifade edemedim. Samsun Demir benim öz babam gibidir. ”Irmak’cığım bu olayda sessiz kalacaksın” dedi ve ben sessiz kaldım. Ben hiçbir zaman nereden geldiğimi unutmadım. Ben köy sofrasında da çok rahat yere otururum, lüks bir masada oturmayı öğrendim. İnsanların orada benim o şahsa ettiğim sözden sen insanları eziyorsun gibi yafta yapıştırmaları benim çok ağrıma gitti.” dedi.