Çok sevdiğimiz kadife sesli slow müziğin prensi Baha ile çok güzel bir röportaj yaptık. Keyifli okumalar…!
Baha Müzik sektörüne nasıl giriş yapmıştır biraz kendinizi anlatır mısınız bize?
1969 doğumluyum. Başak burcuyum. 1999 yılına kadar hayatım Ankara’da geçti. G.Ü Müzik Eğitimi Fakültesi mezunuyum. 1999 yılında ilk Albümüm ‘’Aşkın Tebessümü’’ sonrasında İstanbul’a yerleştim. Duygusal ve romantik olduğumu söylerler. Sanırım yaptığım müzik tarzının da bunda etkisi var.
“Kutupta Yaz Gibi” şarkınızın hala dinleniyor olmasını neye bağlıyorsunuz? Bu şarkının hikayesinden bize bahseder misiniz?
Sözü Aşkın Tuna’ya Müziği rahmetli Halil Karaduman’a ait çok güzel bir şarkıdır. Ben öğrencilik yıllarımda sahne alırken hep söylerdim ve çok beğenilirdi.
Bir gün albüm yaparsam bu şarkıyı mutlaka koyacağım albüme demiştim. Öyle de yaptım ve çok beğenildi.
“Farzet”, “Aşk Acısı”, “Canım Sevgilim”, “Kıyamam Sana”, “Özledim Seni” gibi daha birçok aşk acılı konulu şarkılar ile bizi alıp başka yerlere götürüyorsunuz sizi de hayatınızda başka yerlere götüren birisi mi var acaba veya geçmişte yaşadığınız bir ayrılık mı var?
Tüm şarkıların benim hayatımda önemli bir yeri vardır. Her şarkı mutlaka bir dönemi, bir olayı, bir anıyı hatırlatır bana. Bu alıp götürme ise evet alıp götürür şarkılar beni bir yerlere. Geçmişte herkes gibi bende ayrılıklar yaşadım. Ama hayatta geçmişe fazla takılmadan hep ileri bakmak gerek diye düşünenlerdenim.
En çok içinize sinen albümünüz ve şarkınız?
İlk albümüm çok içime sinmiştir. Belki de ilk olduğu için tam bilemiyorum ve tabiki ‘’Boşver Üzülme’’. İlk klip şarkım çok içime sinmiştir ve çok önemli bir yeri vardır benim için. Her dinlediğimde yada söylediğimde duygulanırım.
Futbolculuktan sanata geçmişsiniz bu olay nasıl oldu bize anlatır mısınız?
Futbol oynarken aynı zamanda Gazi üniversitesi müzik eğitimi fakültesinde eğitim görmekteydim. Galatasaray dan gelen teklifi değerlendirip transfer olacakken geçirdiğim bir rahatsızlık yüzünden futbola bir yıl ara vermek zorunda kaldım. O dönemde okuluma ve müziğe ağırlık verdim sonrasında futbolu bırakıp tamamen asıl tutkum olan müziğe yöneldim. Bazen olaylar bizim dışımızda gerçekleşebiliyor.
Konser takviminiz e yakın etkinliklerinize sevenleriniz nereden bakabilecek?
Dinleyicilerimiz sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirler.
İnstagram: bahamusicofficial – Facebook : bahamusicofficial – Twitter: baha_music – www.baha.gen.tr
Beste verdiğiniz sanatçılar var mı?
Arif Susam bir bestemi seslendirmişti. ‘’Aşkımız Bitmesin’’ Onun dışında kimseye şarkı vermedim.
Türkiye’de sanat yapmak, sanatını icra etmek zor mu? Kendini insanlara doğru yansıttığını ya da yansıtmak istediğin halini gösterebiliyor musunuz?
Türkiye de sanat yapmak çok zor. Çok iyi sanatçılar olmasına rağmen ticari kaygılar yüzünden istediklerini maalesef yapamıyorlar. Bu yüzden hep birbirine benzeyen kalitesiz işler ortaya çıkıyor. Eğer bir sanatçı içinden geldiği gibi duygularını, ruh halini ve birikimlerini yaptığı bestelere aktarabilse çok daha güzel işler ortaya çıkacaktır. Tabi ki bunu sadece sanatçı açısından değerlendirmemek gerekir. Sektörün tüm diğer ögelerini göz ardı edemeyiz. Sanatçının ekonomik kaygılarının olması doğal olarak yapılan işleri olumsuz olarak etkilemektedir.
Kendinizde en beğenmediğiniz özellik?
Kendimde en beğenmediğim özelliğim İnce fikirli ve hassas olmam. Bu yönümü pek beğenmem. Daha rahat ve kaygısız olabilmeyi isterdim.
Yakın bir geçmişte İstiklal Caddesinde konser vermişsiniz bu konser olayından bize bahseder misiniz?
Yeni çıkarmış olduğum Albümün tanıtımı kapsamında akustik bir konserdi. Tüm sevenlerimizle birlikte çaldık ve söyledik.
Youtubedaki sahte tık olayları hakkındaki düşünceleriniz ?
Başkalarını değil, kendilerini kandırıyorlar. Yapmasınlar.
Her yaştan kesime hitap etmek nasıl bir duygu? 15 yaşındaki bir genç birisi bile “Ağla Halime” şarkınızı dinliyor?
İnsanların duygularının yaşla hiçbir ilgisi yok aslında. Çok genç birisi çok olgun olabilir, çok yaşlı biride çok genç düşünüp davranabilir. Yaş farkının önemi yok. Aslında hepimiz her yaşta çocuğuz. Yalnızca oynadığımız oyuncaklar değişik.
Kadife Sesli Slow Müziğin prensi gibi benzetmeler yapılmış sevenleriniz tarafından size onlara söylemek istedikleriniz hoşunuza gidiyor mu bu tarz benzetmeler?
Onlara teşekkür ediyorum. Böyle anılmak tabiki güzel. Ama konserlerde bazen şaşırıyorlar çünkü hareketli şarkılarda söylüyoruz. Hep slow değil tabiki.
Evlilik hayatınızdan sonra kabuğunuza mı çekileceksiniz, uzaklaşacak mı yoksa farklı hayalleriniz ve hedefleriniz mi var? Şu an aklınızdan gelecek ile ilgili neler geçiyor?
Evlilik olayı sanatçının mesleğini yapmasına engel bir durum değil. Tabi ki öyle bir durumda değişen bir şey olmaz. Müziksiz yaşam hatadır. Allah sağlık ve sesime güç verdiği sürece sevenlerimizle birlikte olacağım. Öyle sanıyorum ki tüm sanatçı arkadaşlarımda aynı düşüncededir. Biz müziği bırakamayız ancak o bizi bırakır.
TRT Müzik’deki “Müzik Bahane” programınızın içeriğinden bize biraz bahseder misiniz? Ve tekrar ne zaman başlayacak program?
TRT Müzik kanalındaki Müzik Bahane programı orkestramla canlı olarak gerçekleştirdiğimiz bir istek programı. İzleyicilerimiz sosyal medya yolu ile isteklerini yapıyorlar ve bizlerde anında yerine getiriyoruz. Sanıyorum yeni yayın döneminde tekrar başlayacağız TRT Müzik ekranlarında. Müzik Bahane programı için 13 bölümlük daha anlaşmamız var TRT Müzik ile.
Geleceğiniz ile ilgili neler planlıyorsunuz?
İleride Allah sağlık verirse yetenekli fakat kısıtlı imkanları olan çocuklarımız için bir müzik okulu açmak istiyorum. İnşallah bunu gerçekleştirebilirim.
İşte O Efsane Şarkının Sözü
Baha – Kutupta Yaz Gibi
Bir güneşe bir de sana bakamam
Bir ateşi bir elini tutamam
Bir nefessiz birde sensiz kalamam
Çöllerde su gibi özledim seni
Kutupta yaz gibi özledim seni
Susmuş dudakların hiç sesin gelmez
Uzakta durursun gurbetin bitmez
Karanlık sulara hayalin düşmez
Çöllerde su gibi özledim seni
Kutupta yaz gibi özledim seni
Bir rüzgarı birde seni göremem
İstesem de kaderimden silemem
Bir Allah tan bir de senden vaz geçemem
Çöllerde su gibi özledim seni
Kutupta yaz gibi özledim seni
Haber – Röportaj: Sedat Sarıkaya