Kalben, Hürriyet gazetesine verdiği röportajda Savaş Özbey’in sorularını yanıtlayarak; kitap çıkarması, kariyeri, müziğin hayatındaki önemi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Mecburiyetti, Birikmeydi
Kalben, aynı anda hem kitap hem de albüm çıkarması hakkında kendisi için biriken şeylerin taşması olduğunu belirterek, “Mecburiyetti, birikmeydi, taşmaydı… Senelerdir bir roman tutuyordum içimde. Dışarı çıkardım. Albüm de müzisyen ve sahne emekçilerinin yok sayıldığı ve yok olduğu kriz senelerinde bizleri hayata bağladı ekipçe. Birbirlerini tamamlıyorlar. İyi ki böyle bir şeyi yapan ilk Türkiye vatandaşı ben oldum diye de bencilce haz alıyorum.” dedi.
Sanatçı, küçük yaştan beri müzikle ilgilenmesine rağmen üniversitede neden Uluslararası İlişkiler okuduğunu şu cümlelerle anlattı: ” Müzikle böyle bir yolculuğum olacağını tahmin etmezdim. Rahmetli annem Türkiye’de ressam olarak ekmek parası kazanamayacağından, resim öğretmeni olmuş bir sanatçıydı. Sanata meslek gözüyle bakmamı istemezdi. Diplomat olmamı istiyordu, ben de ona istediğini vereyim diye o bölüme girdim. Ben okurken annem rahmetli oldu. Dilediğim gibi dersler aldım, yüksek lisans tezimi “yadigârlar ve anı saklamanın yolları” üzerine tamamladım. İşlere girip çıktım sonra. Belirsizdi geleceğim.”
Müzik; Açlıkta, İşsizlikte, Umutsuzlukta Beni Hiç Bırakmadı
En zor zamanlarında müziğin yanında olduğunu belirten şarkıcı, “Müzik, ofisten döndüğüm bitik günlerde beni bırakmadı. Açlıkta, işsizlikte, umutsuzlukta da hiç bırakmadı beni. Sonra da içine aldı. Herkese böyle bir uğraş, dost dilerim. Müziğin bana olduğu gibi.” diye ekledi.
Her müzik türünden özgürce beslediğinin altını çizen Kalben, “Kendi hikâyelerime melodiler, sesler ve atmosferler arıyorum. Birlikte ürettiğim müzisyenlerle şekillenmeye ve öğrenmeye çalışıyorum. Folk ve bağımsız dinamikleri olan, pop ve rock gibi ana akım türlerden de özgürce beslenen bir müzisyenim.” ifadesini kurdu.