Sosyal Medya Fenomeni ve Stilist Kemal Kayaoğlu , 12 Kasım Pazartesi saat : 20.00 da Radyo Fer Programının Stüdyo Konuğu Oldu.
Bahçesehir Üniversitesinin radyosu olan BAU RADYO’nun tek Türk Patent Ve Marka Kurumundan tescilli programı Radyo Fer’e stilist ve sosyal medya fenomeni olan Kemal Kayaoğlu konuk oldu.
Radyo programında moda ve sosyal medya hakkında konuşan Kayaoğlu, Saimcan Büyüköztürk’ün sorduğu sorular karşısında soğuk terler döktü.
Kemal Kayaoğlu’nun mesleğini detaylı anlattığı sırada Saimcan’ın sorduğu: ‘’Gelecekteki düğünümde beni giydirir misin? ‘’sorusu karşısında boş bulunup söylediği söz, Programa Damga vurdu:
‘’SENİN SADIÇIN OLUCAM. SÖZ VERİYORUM.’’.
Kemal Kayaoğlu’nun, nasıl moda stilisti olduğunu hakkında yaptığı açıklamalar dikkat çekiciydi:
‘’Modayla alakalı olan ilgim çok eskiden beri devam bir şey normalde benim çok daha farklı yerlerde çalışma gibi bir düşüncem vardı tabi ki. Okul üzerinden bakarsak ben radyo ve televizyon mezunuyum. Benim ki modayla alakalı bir bölüm değil ama bu okuldan önce yapmış olduğum bir çalışmayla alakalı. Ben kuruma bağlı falan değildim. Ben şahıs olarak çalışıyordum. Şöyle söyleyeyim senin stiliste ihtiyacın var. Ben o bazda çalışıyordum. İsimlerini veremem ama tanınan kişilerle çalışıyordum. ‘’
‘’Peki Gençlik Çağlarında seni giydiren veya örnek aldığın biri var mıydı?’’ sorusu üzerine:
‘’Benim zaten ablam yok. Ağabeylerim var. Kıyafet çalışmalarımı genelde bireysel çalıştım zaten. Kendim giydim ve dışarının izlenimlerini aldım. Örneğin kesik pantolon modası öncesinde içerisine giyilen çorapları ben çok önceden denedim. Bu sene moda olan şeyleri daha önce giydiğin zaman aldığın tepkiye göre zaten yönlendirme yapıyorsun. Bir müddet sonrada zaten neyi nasıl yapman gerektiğini öğreniyorsun. Burada modayı takip ediyorsun. Gelecek modaya yönelik fikirler oluşturabiliyorsun. Moda dediğimiz şey, geçmişte çok kullanılmış şeylerin zamanı geldiğinde tekrardan raflara çıkarılması. Bende bunları deneye deneye zamanla neyi nasıl giymem gerektiğini öğrendim. Vintage ürünler mi olmalı? Kısa veya dar mı olmalı? Deneye deneye öğrendim ve terzi olayını her zaman söyledim. Kesinlikle almış olduğunuz ürünleri terzide kendi kalıbınıza uygun hale getirmeniz gerekiyor. Her kıyafetin sizin üzerinizde emanetmiş algısı yaratmaması için o kıyafetin gerçekten senin olduğuna ikna
edebilmen gerekiyor karşı tarafa. Yani ben bu kıyafeti giyiyorum. Bu kıyafet benim tercihim. Çünkü benim. Ben böyle giyiniyorum demen lazım. Yani kıyafet algısı olarak bakıldığı zaman çok basit bir şey gibi geliyor. Ama gerçekten zor. Zordan ziyade bir şeyleri ifade edebilmek için jest ve mimiğin varsa, bir ortama girdiğin zamanda o karaktere bürünerek kıyafet giymen gerekiyor. Oraya gerçekten gidebileceğini ya da gerçekten bir kişiliğe sahip olabildiğini hissettirebilen için görsel olarak birincisi zaten diksiyonunuz ve konuşmanız, ikincisi de kıyafetinizdir zaten.’’ dedi.
Program Sunucu Saimcan’ın da giyinişini eleştiren Kayaoğlu: ‘’Yapmış olduğun mesleği yansıtmak açısından güzel şeyler seçmişsin. Bir tanesi askılık. Gerçekten güzel. İki çorabını renkli tutman güzel. Ama pantolonun gri ve ayakkabın siyah, çorabının da iki ton arasında gidebilecek bir renkte olmasını önerirdim. Eğlenceli bir karakterin olduğunu yansıtıyor bu çorap. Kişiliğini yansıtan çoraplar giyiyorsun. Ama kıyafete uyumlu olması için en azından bir tık daha canlı renkler giyebilirdin. Özellikle çizme tarzı giyiyorsan uzaktan pantolon paçası ve ayakkabı arasında bir veya iki parmak gözükmesi gerek. O da göze çarpması hoş bir şey karşı taraftan izlenim olarak. Yani direk kişiliğini yansıtmak istiyorsan karşı tarafa bu algıyı yaratabilirsin. Bu askılıkları çok kullanıyorsun değil mi? (saimcan:evet) Çünkü artık benimsedin. Karakterine ve kişiliğine, yaptığın işe yönelik aslında bakarsan herkesin üzerine yapışan veya giydiğinde iyi hissettiği bir aksesuarı var. Senin de askılık üzerine yapışmış ve giydiğinde iyi hissettiğin bir ekipmanın olmuş.’’ dedi.
