Müzik Onair köşe yazarı Elif Sevil, koronavirüs salgını sürecinde radyoda dinlenme oranlarının arttığına değindi. İşte Elif Sevil’in o yazısı;
Tüm dünyayı hızla etkisi altına alan binlerce kişinin öldüğü, vaka sayısının sürekli arttığı Kovid-19 nedeniyle zorlu bir süreçten geçiyoruz.
Salgının etkilerini azaltmak ve bu süreçten olabildiğince az hasarla çıkmak için hepimiz evlerimize kapandık. Devlet-Millet dayanışması ve biraz sabırla bu dönemi aşacağımıza inanıyorum.
Salgının ortaya çıktığı ilk günlerde devletimizin aldığı önleyici tedbirler hâlâ titizlikle uygulanan yeni kurallar, sağlık sistemimizin düzenli işleyişi Türkiye’yi dünya devletleri sıralamasında birkaç adım öne çıkardı. ABD’de parası ve sigortası olmayan hastalar tedavi erişmiyorken, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde sağlık sistemi neredeyse çökmüşken Türkiye’de Kovid-19 hastalarının tüm masrafları devlet tarafından karşılanıyor. Hasta takibi titizlikle yapılıyor. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca büyük bir sorumluluk bilinciyle süreci yönetip tüm verileri gün gün açıklıyor. Ölüm oranında artış var ne yazık ki. Bununla birlikte iyileşen hasta sayısı binin üzerinde. Bunu önemsemek lazım çünkü iyi haberlere ihtiyacımız var.
Devlet ve dernekler tarafından düzenlenen yardım kampanyalarıyla ihtiyaç sahiplerinin korunup gözetilmesi bu sürecin en güzel taraflarından. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu süreçle ilgili hoşuma giden bir cümlesi oldu.
“Dünyanın dağınıklığı bir virüsün müdahalesiyle dengelenip düzenleniyor.”
Karanlığın içinde aydınlık, aydınlığın içinde bir parça karanlık vardır. Çok ağır gibi görünen bu dönemin iç dünyamızı, hayatınızı ve dünyayı onarıp şifalandıran bir yanı var. Yaratıcı sanki salgından önce kaosa dönmüş, sürekli bir şeylerin peşinde kendimizi kaybedercesine koşup durduğumuz hayatlarımıza “Biraz mola” dedi. İyi ki de dedi. Yoksa freni boşalmış araba gibi yokuş aşağı sürüklenip bir yerlere çarpmamız kaçınılmazdı.
Dünya tazeleniyor. Hava kirlilik oranları azaldı, ozon tabakasındaki delik küçülmeye başladı. Doğa nefes alıyor. Sıradan bir hal almış günlük aktivitelerimizin ne büyük zenginlik olduğunu, eş dostla dışarıda içilen bir kahvenin, sokakta rahatça dolaşmanın, özgürce nefes almanın ne kadar kıymetli olduğunu anlamaya başladık. Evet bunu bir virüs yaptı!
Yine Sn. Devlet Bahçeli’nin aynı açıklamasında dediği gibi:
“Korona döneminin bir felsefesi, bir fikri zemini, sosyal ve siyasal bir iklimi oluşacak. Ardından da beşeriyetin yol haritasını belirleyecektir.”
××
Bu sürecin bir radyocu olarak beni sevindiren taraflarından biri de radyo dinleme oranlarında artış olması. Son yıllarda gelişen teknoloji ve dijital devrim nedeniyle popülaritesini yitirmeye başlayan radyo tekrar yükselişe geçti. Sevgili Cengiz Semercioğlu geçtiğimiz günlerde konuyu köşesine taşıdı ve resmî rakamları açıkladı.
Buna göre;
“Ankete katılanların yarıya yakını, 7212 kişi her gün radyo dinlediğini söylemiş…
Her gün 1-2 saat dinleyenlerin sayısı 3804, 4 saatten fazla dinleyenlerin sayısı 3586…
Çok ciddi süreler bunlar…
En çok sabah 07.00-09.00 ve 17.00-19.00 saatleri arasında dinleniyor radyo…
8698 kişi söz konusu tarihler arasında radyoyu evinden dinlediğini söylemiş…
Eğlenmek için dinleyenlerin sayısı 8443, bilgilenmek için dinleyenlerin sayısı 8256 kişi…
Radyoyu, telefon ve tabletlerden dinleyenlerin sayısı, belki de ilk kez araçtan dinleyenleri geçmiş…”
Dilerim bu rakamlar önümüzdeki günlerde artar. Radyo dijital devrime ve sosyal medyaya feda edilmeyecek kadar kıymetli!
Müzik Onair | Elif Sevil Orhanlı