Mahmut Yıldız, türküleriyle bizleri müziksiz bırakmayan sanatçı. Kendisi 8 yıl önce ülkeye kesin dönüş yapmış ve müziğini burada yapmaya devam ediyor. Müzikonair’dan Meryem Tanrıverdi’nin sorularını yanıtlayan Mahmut Yıldız, kendisini, müziğini ve düşüncelerini anlattı.
Kendinizi tanıtabilir misiniz?
1981 Yozgat doğumluyum. Eğitimimi Almanya Köln Üniversitesinde tamamladım. İşletme yönetimi ve marketing alanında master yaptım. 10 yıllık bir gurbet hayatımız oldu. 8 yıl önce memlekete dönüş kararı aldım. Ankara’da yaşamımıza devam ediyoruz.
Pandemi döneminde nelerle ilgilendiniz?
Pandemi dönemi biz sanatçılar için çok zor geçiyor, hem maddi hem manevi açıdan. Sahnelerden uzak olmak, dinleyicilerden uzak olmak bizleri mutsuz ediyor. Sahnede aldığımız keyif ve mutluluktan mahrum kaldık. Ayrıca maddi olarak da gelirlerimiz durmuş oldu. Fakat bu süreçte üretmeye devam ettik. Besteler yapmaya devam ettik. Bir klip çektik. Canlı kalmaya çalışıyoruz.
Müzik ile tanışma ve müziği icra etme sürecinizden bahsedebilir misiniz?
İlk bestemi 1998 yılında yaptım. Aşk adamı söyletir sözünden yola çıkarak bugüne kadar aşk ile yüzlerce beste yaptım. İlk sahne tecrübem Almanya’da oldu. Yıllardır cafe, bar ve konserlerde sahnelerimiz oldu . Pandemiden sonrada devam edecek inşallah. 2017 yılında tamamı kendi bestelerimden oluşan bir albüm çıkardım . Çalışmalarımız ve planlarımızda tüm hızıyla devam etmektedir.
“BESTELEDİĞİM TÜRKÜLERİN HEPSİNİN BİR YAŞANMIŞLIĞI VAR”
Müziğin sizde bıraktığı izler nelerdir?
Müzik hayatımın en önemli ve en değerli yerindedir. Müziksiz bir hayat düşünemiyorum. Müzik ile gönlümüz coşuyor, sevdamız dilleniyor, acılarımız diniyor. Bütün duyguların tertemiz ve samimi olarak yaşandığı, anlatıldığı yerdir müzik. Sazım benim en büyük dert ortağım, en iyi arkadaşımdır. Bestelediğim türkülerin hepsinin bir hikayesi ve yaşanmışlığı vardır. Onun için hepsi benim için özel ve değerlidir.
Günümüz müzik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkü ve özgün müzik sanatçısı olarak sektörün halinden çok memnun değilim. Fakat toplumun talebi, kültürü doğrultusunda sektör şekilleniyor. Gönül isterki daha samimi, özü ve manası olan, insana pozitif etkiler bırakan müziklerin tercih edilmesi ve değer verilmesidir. Toplum olarak türkülere daha çok değer verilmesini bekliyorum. Bu da sektörün önde gelen kişilerinin yönlendirmesiyle olur. Beklentimiz bu yönde.
Müzik hayatınızda idol olarak benimsediğiniz biri var mı?
Bir bozkır evladı olarak elbette Neşet Ertaş üstaddan çok etkilendik. Sonra Ahmet Kaya üstadı tanıdık ve sevdik. Tarz olarak Ahmet kaya’yı idol olarak seçtik.
Farklı müzik türleriyle aranız nasıldır?
Farklı müzik türlerini de ara sıra dinliyoruz. Fakat türkülerde bulduğum hazzı hiçbir müzik türünde bulamıyorum.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Son olarak, bana zaman ayırdığınız ve değer verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Sizler sayesinde bizim gibi sanatçı ve bestekarlar tanınıyor, biliniyor. Ekibinize çok teşekkür ediyorum. Bizlerin daha fazla türkü besteleyebilmemiz için okuyucuların desteğini, sosyal medyada takip ve paylaşımlarını talep ediyorum. Saygı ve sevgiyle