Bize biraz kendinden bahseder misin?
Adım Buğra Koraltan, 28 yaşındayım, Koç Üniversitesi mezunuyum. Hayatım boyunca spor ve müzikle iç içeydim. Tuttuğum takım olan Beşiktaş’ta başlayıp, türlü kulüplerde basketbol oynadım. Rap’e olan ilgim 4-5 yaşlarında Cartel ile başladı ve daha sonrasında Eminem’in ‘2002 Eminem Show’ albümüyle tamamen kenetlendi ve beni bugüne getirdi.
İlk şarkında listelere girmen birçok rapçi tarafından olumsuz yorumlara maruz bırakıldı. Senin düşüncen nedir?
Listelerin çok ciddiye alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Kendimi savunma ihtiyacı duymuyorum fakat sordunuz söyleyeyim. Güzel bir is yaptık ve Tepki iş birliği ile ilk release’im gerçekleşince listelendik. Giremeyenlerin canının sıkılmasını anlıyorum. Fakat hedefe yönelik konuşulurken benden çok listelerin hedef alınması gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta koskoca Ezhel’in release yaptığı gün kapak olamadığı ve release yapmamış kişilerin kapak olduğu listeler var bu ülkede. Ticari bakmak lazım sonuçta bu bir business.
Maze ailesi olarak birçok sahne yapıyorsunuz ve sosyal medyada gördüğümüz kadarı ile neredeyse her sahnede sende varsın bu yoğunluk sana ne hissettiriyor?
Yoğunlukla ilgili düşüncelerim çok pozitif. Her zaman interaktif olmayı sevmişimdir. Hayranlarla tanışmak, beraber eğlenceli vakit geçirmek ve diyalog halinde olmaya önem veririm. Elimden geldiğince tüm mesajlara cevap veriyorum mesela Instagram’da bilen bilir. Konserde bunu yüz yüzeye taşıdığımız yegâne fırsat ve her bulunduğum etkinliği bir ayrı severek yaşıyorum. Performansım o insanlara çok eğlenceli bir süreç yaşatmak için hep üst seviyededir. Bunu da yansıttığımı biliyorum.
Hiphop senin için ne ifade ediyor?
Hiphop benim için bir sürü şey ifade ediyor. Zaman zaman ağırlıkları değişiyor. Hayat tarzı, iş, eğlence, anlatım biçimi… Her biri hayatımda çok değerli ögeler. Her insan istediği şey için enstrüman olarak müziği kullanabilir ve ben motto ‘mu eğlenmek ve eğlendirmek olarak belirledim. Beni dinleyen insanlar normal hayatlarının gerçekliğinden kopup, keyifli vakit geçirip, dans edip, gülsünler diye müzik yapıyorum. Bu nedenle ritmik ve matematiksel yanına daha eğilim gösteriyorum. Fakat iyi bir storyteller dinlemek de benim için harika. Tepki’nin ‘Rüyalar’ veya Eminem’in ‘Mockingbird’ü gibi.
‘Tepki İle Çok Eğleniyoruz’
Sektördeki marka isimle beraber çalışmaktasın. Tepki ile olmanın sana artısı ve eksisi nelerdir?
Bir eksisini görmedim pek. Stratejik artıları ortada. Yaptığımız featurelardan attığımız emin adımlara kadar akıllı bir iş etiği ve dinamiği izliyoruz. Onun dışındaki kısma gelecek olursak, Tepki benim en yakın arkadaşlarımdan biri, ben de onun için öyleyim. Beraber tahmin edemeyeceğiniz kadar eğleniyoruz. Geyik muhabbetimizi görseniz, uzaylı sanırsınız. Bu kadar eğlenip sevdiğin işi sevdiğin insanlarla yapmak paha biçilemez. I’m blessed.
2022 yaklaşıyor hiphop camiasında sık sık ürettiğini görecek miyiz planların nedir?
Beraber çalıştığım her insana sorabilirsiniz. Benim kadar iş etiği yüksek ve çalışkanı var mı bilmiyorum. Durmaksızın söz yazıyorum, beat dinliyorum. Güncel soundlar araştırıyorum, çekim teknikleri bakıyorum. Donanımımı artırmak için durmadan iş başındayım. Bazı elimizde olmayan sebeplerden (kerem abinin kazası gibi) release’lerde azıcık aksadım. Fakat saat gibi işlemeye başlayacağımdan emin olabilirsiniz. 2022 projeksiyonumu takip edin, anlayacaksınız.
Piyasada ki dissleşmeler hakkında ki düşüncen nedir?
Battle rap bu işin bi parçası ve ben empati duyusu gelişmiş bir insanım. Kimisi medyatik kalabilmek adına, kimisi çözümsüz durumları en iyi anlattığı şeyi kalemi olması nedeniyle, kimisi de gövde gösterisi ve gücünü kanıtlamak nedeniyle bu tarz disslesmelere giriyor. Sübjektif bir konu kimin kazanıp, kaybettiği kimin ne için girdiği. Bazı saygı çerçeveleri korunduğu surece hiçbir sakınca görmüyorum. Söylediğim küstahlık seviyesine ulaşan da çok az kişi gördüm. Onlara da diyecek pek bir şey yok, empati gücüm orada bitiyor.
Ülkemizde yapılan drill tarzdaki şarkılara kıyasla kendi yaptığın tarzı nasıl değerlendiriyorsun?
Bu konu üstünde otursam saatlerce konuşabilirim. Sonuçta en sevdiğim müzik turu ama kısaca özetleyecek olursak düşüncelerim şöyle;
Ben yaptığım müzik turunun geldiği kültüre, içeriğe, önem veriyorum. Bu nedenle yaptığım içerikte Amerikan ve İngiliz esintileri rahatlıkla görebilirsiniz. Dil bariyerim olmadığı için kültürü almakta zorlanmıyorum ve kendimi de yakın görüyorum. O nedenle tarzım benzerlik gösteriyor. Vokal kullanımım genel Türk vokal kullanımından farklı birtakım insan çok beğeniyor, bazısı da drillciden bağırmasını bekliyor. Fakat benim yansıttığım persona ve imaja uygun bir vokalim olduğunu düşünüyorum. Onun dışında en büyük ayrıma gelecek olursak, ben birazcık drill faşistiyim ve bunu kabul ediyorum. Popüler kültürü takip etmek bir business stratejisidir bu yüzden alakalı, alakasız herkes drill yapıyor günümüzde ama aslında drill yapmıyorlar.
‘Türkçe Drill Dinlemiyorum’
Sadece drill altyapılı beat kullanıyorlar. Bu işin içeriği ve matematiği belli başlı semalarda ilerler o nedenle kendini katmak her ne kadar güzel olsa da arabesk drill bana isin ruhuna ihanet gibi geliyor. Ben bunu drill saymıyorum. O nedenle bir hayli seçiciyim ve neredeyse hiç Türkçe drill dinlemiyorum diyebilirim. Çok underrated olduğunu düşündüğüm ve kültürüne, içeriğine, ilerleyişine uygun drill örneği söyleyecek olursam, ‘Tankurt Manas- DumanlarX2’ diyebilirim. Yaptığım tarz drill’i Türkiye’de tek yapan olduğumu düşünüyorum ve sebebi de araştırmak ve anlamaktan geliyor. Bu nedenle Türkiye’deki diğer drill tarzı dendiğinde, sadece altyapısını ciddiye alabiliyorum.
Son olarak Müzikonair takipçilerine ne söylemek istersin?
Eğer röportajımı buraya kadar okuduysanız, her birinize teker teker teşekkür ederim. Umarım müziğimle sizi eğlendirdiğim günler olmuştur ve olmaya devam eder. Yeni projelerim durmaksızın geliyor takipte kalırsanız ve güçlerimizi birleştirirsek çok acayip şeyler olabilir. Sağlıkla kalın. Drill life sallar, mamba out.