Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle evde kalma çağrısında bulunan sanatçılar, sosyal medya hesaplarından canlı yayınlar yaparak sevenlerine şarkı söylüyor, onlarla sohbet ediyor. Sanatçıların dinleyicilerine şarkılarıyla moral vermeye çalışıyor. Özellikle son bir haftadır hemen her sanatçı sosyal medya üzerinden sıklıkla canlı yayınlar yapıyor. Ancak başlarda çok sempatik gelen bu canlı yayınlar giderek farklı bir hal almaya başladı. Özellikle bunu maddi kazanç için yapmaya çalışan bazı sanatçılar gündeme geldi.
Müzik Onair Genel Yayın Yönetmeni Özcan Beylan da son yayınlanan ‘Instagram canlı yayınları amacını aştı mı?’ başlıklı köşe yazısında canlı yayınların göz ardı edilen yönlerini ele almıştı. Beylan, ”Ne yalan söyleyim başta her ne kadar cazip ve sıradışı gelse de zorlama konserler artık samimiyetsiz ve sırıtmaya başladı. Son örneğini Sıla yaşattı bizlere. Hatta iş çirkinleşmeye başladı bence. Biz bu konserler koronadan hayatını kaybeden insanların aileleri için bir yardım kampanyasına dönüşür mü diye beklerken işin altından bunu fırsat bilen markalar çıktı. Ve sanatçılar da bir hafta bile dayanamadan bu konserlerden para kazanmaya çalıştılar.” ifadeleriyle bazı isimleri eleştirmişti.
Biz de müzik dünyasının önde gelen otoritelerine, müzik yazarlarına ve radyo programcılarına Instagram’dan verilen online canlı yayın konserlerilerine ilişkin görüşlerini sorduk.
POLAT YAĞCI – Poll Production Genel Müdürü
Şu an tarihin yazacağı bir dönemden geçiyoruz. Her gün yeni gelişmelere gebe. Şu an tek bildiğimiz evimizde kalmanın çok önemli olduğu. İnsan sosyal bir varlık. Doğal olarak evde kalması gereken süre, dışarıdaki hayat kadar alternatifli ve akıcı gelmiyor çoğumuza. Bu sebeple bu konserleri önemsiyorum. Burada aslolan niyetin iyi olması. Niyet samimiyse ve bu da insanlara geçiyorsa bence sorun yok. Bu ilginç süreçte sanatçı da üzerine düşeni böyle yapıyor…
CENGİZ ERDEM – Avrupa Müzik Genel Müdürü
Instagram konser için çok sağlıklı bir mecra değil tabii ama gün beraberlik günü şu an her sabah çok başka bir dünyaya uyanıyoruz hiç eleştirmeyelim isteyen istediğini yapsın , yeter ki evde kalsın. Her sabah önlem amaçlı evden çıkamadığımız şu günlerde sosyal medya hepimiz için günün büyük bir kısmını geçirdiğimiz mecra oldu. Chris Martin’in evinde piyanosunun başında verdiği konser, bu akımın dünyaya yayılması konusunda öncü oldu diyebiliriz. Bu mini konserin hemen ardından da ülkemizde böyle bir akım başladı ve insanlar bunu sevdi. Bugün yeni bir sanatçıyı bile aynı anda izleyen en az 10 bin kişiyi görmek mümkün olabiliyor bu çok güzel. Ben bu konserleri “sosyal mesafe”yi ve evde kal uyarılarını destekleme mesajı olarak görüyorum ve bunu destekliyorum. Yalnız instagram’ın konser için sağlıklı bir mecra olmadığını da unutmamak lazım. Konserleri daha kontrollü ve kısa tutmakta fayda var. İnteraktif ve kontrolsuz anlık mesajlar kötüyü de taşıyabilir, moral bozabilir. Sanatçı arkadaşlarım çok dikkatlı olsunlar. Eminim bu sıralar instagram da bu yeni talep karşısında yeni bir güncellemeye de hazırlanıyordur. Sponsor büyük markalara da tavsiyem bunu markanız için bir fırsat olarak değil, sosyal destek olarak görün. Yüzlerce konseri iptal olduğu halde gönüllü olarak müzik yapan sanatçılarımıza destek olmak için orada olun.
BÜLENT SEYHAN – MÜYAP Başkanı
Instagram konserleri Corona virüsü nedeniyle eve kapanan insanları eğlendirmek zaman geçirmek açısından bence güzel bir şey, fakat bu akustik konserleri verirken biraz öz verili ve özenli bir şekilde yapmaları lazım. Her önüne gelen, kendisini sanatçı zannedenler de bu işe başladığında her iş gibi bunun da cılkı çıkar. Ama kısa bir süreliğine iyi bir iş olur, hatta bu işten para bile kazanabilirler, bunun sayesinde bazı sanatçılar ünlerine ün katabilirler.
FUAT GÜNER – Müzisyen
Böyle bir şeyin tartışılmasını bile gereksiz görüyorum. Evine kapanmış, endişe içindeki insanların bir sürelik de olsa kafasının dağılmasına sebep oluyor, moral oluyor. Bu tip mini konserleri veren şarkıcılar için de moral oluyordur sevenleriyle buluşmak. Müzik ve şarkıları paylaşmak her zaman iyidir.
AHMET ÇELENK – DokuzSekiz Müzik Genel Müdürü
Şu sıkıntıları günlerde herkes elinden geldiğince bir faaliyet içerisinde olmak, yaşadığını göstermek, çevresiyle, fanlarıyla ilişkilerini sürdürebilmek amacıyla böyle yayınlar yapıyorlar ve bu yayınların yararlı olduğunu düşünüyorum. Ticari amaç gözetenler var mıdır yok mudur bilemiyorum ama şu dönemde öyle bir bağın olduğunu düşünmüyorum. Herkes çıkıp samimi bir şekilde şarkı söylüyor. Bugünlerin yöntemi bu, bu şekilde şarkı söylüyor. Ben olumlu buluyorum ve destekliyorum. Bütün sanatçılarıma da bağlanacağım. Hem onların dertlerini paylaşacağım hem projelerimizi paylaşacağım. Yine müzik yapacağız.
Şu sıkıntıları günlerde herkes elinden geldiğince bir faaliyet içerisinde olmak, yaşadığını göstermek, çevresiyle, fanlarıyla ilişkilerini sürdürebilmek amacıyla böyle yayınlar yapıyorlar ve bu yayınların yararlı olduğunu düşünüyorum. Ticari amaç gözetenler var mıdır yok mudur bilemiyorum ama şu dönemde öyle bir bağın olduğunu düşünmüyorum. Herkes çıkıp samimi bir şekilde şarkı söylüyor. Bugünlerin yöntemi bu, bu şekilde şarkı söylüyor. Ben olumlu buluyorum ve destekliyorum. Bütün sanatçılarıma da bağlanacağım. Hem onların dertlerini paylaşacağım hem projelerimizi paylaşacağım. Yine müzik yapacağız.
SAMSUN DEMİR – DMC Genel Müdürü
Şarkıyı söyleyen mutlu izleyen mutlu ise, ne mutlu hepimize… Bugünlerin güzel anıları olarak ileride yad ederiz inşallah…
BURHAN BAYAR – Müzik Yapımcısı
Öncelikle yaptıkları yasal değil. Telifini ödemeden eser sahiplerinden izin almadan bu yapılan her zamanki gibi haksızlık. Bu konserleri yapmak, öne çıkmak yerine mali durumları iyi olan şarkıcıların hiçbir sosyal güvencesi olmayan işsiz kalmış evine ekmek götüremeyen müzisyenlere yardım etsinler. Daha hayırlı olur diye düşünüyorum.
Öncelikle yaptıkları yasal değil. Telifini ödemeden eser sahiplerinden izin almadan bu yapılan her zamanki gibi haksızlık. Bu konserleri yapmak, öne çıkmak yerine mali durumları iyi olan şarkıcıların hiçbir sosyal güvencesi olmayan işsiz kalmış evine ekmek götüremeyen müzisyenlere yardım etsinler. Daha hayırlı olur diye düşünüyorum.
EROL KÖSE – Müzik Yapımcısı
Tamamen anlamsız olduğunu düşünüyorum. Sanatçıların kendi kendilerinin motivasyonunu yükseltmek için yaptıklarını düşünüyorum. Şuanda bu konserlerin sırası değil bence. Onlar kendileri ekranları ve konserleri özledikleri için bu konserleri yapıyorlar. Halka moral vermek için değil yani.
Tamamen anlamsız olduğunu düşünüyorum. Sanatçıların kendi kendilerinin motivasyonunu yükseltmek için yaptıklarını düşünüyorum. Şuanda bu konserlerin sırası değil bence. Onlar kendileri ekranları ve konserleri özledikleri için bu konserleri yapıyorlar. Halka moral vermek için değil yani.
KAAN GÖKMAN – Pal FM Müzik Direktörü
Ekonomik kriz olarak zaten Ocak ayından bu yana ciddi bir kriz vardı. Zaten konserlerin bir çoğu iptal olmuştu, büyük organizasyonlar yapılamıyordu. Herkes aslında yaz dönemini bekliyordu ve piyasanın canlanacağını düşünüyordu. Ben de müzik sektörünün içinde birisiyim. Sahneye çıkıyorum. Bir çok müzisyen arkadaş özellikle orkestra çalışanları, sanatçılar sahneye çıkamadıkları ve konserler iptal olduğu için evlerine ekmek götüremiyorlardı. Son iki aydan beri ünlü sanatçılardan da aynı tepkiler geliyordu. O kadar şarkı yapıyoruz, bunu konsere çeviremiyoruz. Geri dönüşü olmuyor diyorlardı. Şimdi para kazanamadığımız zaman nasıl şarkı yapacağız, nasıl beste alacağız, nasıl müzisyenlere para vereceğiz, biz de zor durumdayız, bizim de yardımcılarımız var onlara da para vermek zorundayız, entertainment bu kadar kötüyken biz de zor durumda kalıyoruz diyorlardı. Üzerime bir de korona virüs salgını gelince işler çığrından çıktı. Yaz planlarımız da yalan oldu. Bu salgın olayı nisan sonunda bitse, bir de Ramazan geliyor, Haziran gibi bayramla beraber yaz sezonunun başlaması gerekiyordu. Ama artık öyle bir beklentimiz kalmadı. Koronavirüsün yaratmış olduğu ekonomik darbe maalesef ki bizi yaz değil önümüzdeki Ocak ayına kadar etkileyeceğini düşünüyorum. Sanatçılar için zor bir dönem. Bu kez farklı para kazanma yöntemlerine başvurmak zorundalar. Bu da nedir, dijital müzik platformlarından para nasıl kazanabiliriz, ya da belli markalarla online konserler yaparak para kazanabilme peşine düşeceklerdir. Konserlere gelince de evet ilk başlarda konserler çok güzeldi. Ben çok keyifli olduğunu düşünüyorum. Ama son dönemde o yaptı ben niye yapmıyorum tarzında son dakika konserlerine çok denk geldim. Çok kötü konserlerdi bu arada. Hep aynı şarkıları döndürüp döndürüp coverlıyorlar. Artık çok fazla bir önemi kalmadı. Yani eline gitar alıp konser vermek çok cazip gelmiyor bana. Aslında böyle günlerde instagram’da yıldızı parlayacak olan bence yeni isimler olacaktır. Ki çok dikkat çeken isimler de var. Tüm Türkiye’nin evinde kaldığı ve sosyal medyada haşır neşir olduğu bu günlerde yeni sanatçılar akıllarını kullanırlarsa ve kendilerini instagram üzerinden yapacağı videolarla iyi gösterirlerse üne kavuşabileceklerini düşünüyorum. O yüzden böyle dönemler yeni sanatçılar için inanılmaz güzel dönemlerdir. Umarım bunun değerini bilirler çünkü bir daha bu kadar kişiyi evde oturup instagram’da uğraşırken bulamazlar. Bu fırsatı iyi kullanmalarını tavsiye ediyorum. Profesyonel sanatçılara gelince de evet instagram konserlerinden maalesef para kazanılmıyor ve dijital mecralardan para kazanma yöntemlerini birazcık ağırlık verecekler önümüzdeki günlerde. Onları biraz daha dijital ve youtube projelerinde sıkça göreceğimizi düşünüyorum ben.
Ekonomik kriz olarak zaten Ocak ayından bu yana ciddi bir kriz vardı. Zaten konserlerin bir çoğu iptal olmuştu, büyük organizasyonlar yapılamıyordu. Herkes aslında yaz dönemini bekliyordu ve piyasanın canlanacağını düşünüyordu. Ben de müzik sektörünün içinde birisiyim. Sahneye çıkıyorum. Bir çok müzisyen arkadaş özellikle orkestra çalışanları, sanatçılar sahneye çıkamadıkları ve konserler iptal olduğu için evlerine ekmek götüremiyorlardı. Son iki aydan beri ünlü sanatçılardan da aynı tepkiler geliyordu. O kadar şarkı yapıyoruz, bunu konsere çeviremiyoruz. Geri dönüşü olmuyor diyorlardı. Şimdi para kazanamadığımız zaman nasıl şarkı yapacağız, nasıl beste alacağız, nasıl müzisyenlere para vereceğiz, biz de zor durumdayız, bizim de yardımcılarımız var onlara da para vermek zorundayız, entertainment bu kadar kötüyken biz de zor durumda kalıyoruz diyorlardı. Üzerime bir de korona virüs salgını gelince işler çığrından çıktı. Yaz planlarımız da yalan oldu. Bu salgın olayı nisan sonunda bitse, bir de Ramazan geliyor, Haziran gibi bayramla beraber yaz sezonunun başlaması gerekiyordu. Ama artık öyle bir beklentimiz kalmadı. Koronavirüsün yaratmış olduğu ekonomik darbe maalesef ki bizi yaz değil önümüzdeki Ocak ayına kadar etkileyeceğini düşünüyorum. Sanatçılar için zor bir dönem. Bu kez farklı para kazanma yöntemlerine başvurmak zorundalar. Bu da nedir, dijital müzik platformlarından para nasıl kazanabiliriz, ya da belli markalarla online konserler yaparak para kazanabilme peşine düşeceklerdir. Konserlere gelince de evet ilk başlarda konserler çok güzeldi. Ben çok keyifli olduğunu düşünüyorum. Ama son dönemde o yaptı ben niye yapmıyorum tarzında son dakika konserlerine çok denk geldim. Çok kötü konserlerdi bu arada. Hep aynı şarkıları döndürüp döndürüp coverlıyorlar. Artık çok fazla bir önemi kalmadı. Yani eline gitar alıp konser vermek çok cazip gelmiyor bana. Aslında böyle günlerde instagram’da yıldızı parlayacak olan bence yeni isimler olacaktır. Ki çok dikkat çeken isimler de var. Tüm Türkiye’nin evinde kaldığı ve sosyal medyada haşır neşir olduğu bu günlerde yeni sanatçılar akıllarını kullanırlarsa ve kendilerini instagram üzerinden yapacağı videolarla iyi gösterirlerse üne kavuşabileceklerini düşünüyorum. O yüzden böyle dönemler yeni sanatçılar için inanılmaz güzel dönemlerdir. Umarım bunun değerini bilirler çünkü bir daha bu kadar kişiyi evde oturup instagram’da uğraşırken bulamazlar. Bu fırsatı iyi kullanmalarını tavsiye ediyorum. Profesyonel sanatçılara gelince de evet instagram konserlerinden maalesef para kazanılmıyor ve dijital mecralardan para kazanma yöntemlerini birazcık ağırlık verecekler önümüzdeki günlerde. Onları biraz daha dijital ve youtube projelerinde sıkça göreceğimizi düşünüyorum ben.
HİLAL ÖZGANİ – Radyo D Müzik Direktörü
Ülkemizde şu an sanat, etkinlik adına her şey durdu. Müzik hayatımızın en kötü anında bile motivasyonu sağlamamızdaki en iyi dostlarımızdan biri. Sağlık adına verdiğimiz büyük savaşta sadece ülkemiz değil tüm dünya ülkerinde ünlü isimlerin sosyal medyayı kullanarak yarattıkları samimi ortamlar özellikle kendilerine ait hayran kitleleri için hem değişiklik oluyor, hem özlem gidermek için harika bir iletişime geçme şekli. Ticari amaç gütmeyen bu samimi dijital konserlerini destekliyorum. Hatta daha fazla projelendirmemiz gerektiğine inanmıyorum. Umarım evde kalmak için bu çabalara herkes destek olur.
Ülkemizde şu an sanat, etkinlik adına her şey durdu. Müzik hayatımızın en kötü anında bile motivasyonu sağlamamızdaki en iyi dostlarımızdan biri. Sağlık adına verdiğimiz büyük savaşta sadece ülkemiz değil tüm dünya ülkerinde ünlü isimlerin sosyal medyayı kullanarak yarattıkları samimi ortamlar özellikle kendilerine ait hayran kitleleri için hem değişiklik oluyor, hem özlem gidermek için harika bir iletişime geçme şekli. Ticari amaç gütmeyen bu samimi dijital konserlerini destekliyorum. Hatta daha fazla projelendirmemiz gerektiğine inanmıyorum. Umarım evde kalmak için bu çabalara herkes destek olur.
YAVUZ HAKAN TOK – Müzik eleştirmeni
Bu konserlerin izleyenlere moral verdiğini düşünüyorum. Ama herşeyden önce izleyenlerden çok icra eden sanatçılara moral ve motivasyon sağladığını düşünüyorum. Sonuçta hepsi işsizler şuanda. Ve bu en azından birşeyler yapma güdüsünü destekler. Onun dışında hiçbir sakıncası yok. Herkes istediği gibi canlı yayın yapsın, şarkılar söylesin. Ses kalitesi ve görüntü kalitesinin düşük olmasından dolayı ben çok tercih etmiyorum. Ama mutlaka izlemek isteyenler oluyordur. Televizyon izlemek istemeyenler, kitap okumak gibi faaliyetlere yoğunlaşamayanlar, sosyal medyayı takip etmeyi tercih edenler için bence güzel bir alternatif. İsteyen yapsın, ne sakıncası var ki…
Bu konserlerin izleyenlere moral verdiğini düşünüyorum. Ama herşeyden önce izleyenlerden çok icra eden sanatçılara moral ve motivasyon sağladığını düşünüyorum. Sonuçta hepsi işsizler şuanda. Ve bu en azından birşeyler yapma güdüsünü destekler. Onun dışında hiçbir sakıncası yok. Herkes istediği gibi canlı yayın yapsın, şarkılar söylesin. Ses kalitesi ve görüntü kalitesinin düşük olmasından dolayı ben çok tercih etmiyorum. Ama mutlaka izlemek isteyenler oluyordur. Televizyon izlemek istemeyenler, kitap okumak gibi faaliyetlere yoğunlaşamayanlar, sosyal medyayı takip etmeyi tercih edenler için bence güzel bir alternatif. İsteyen yapsın, ne sakıncası var ki…
BİLAL ÖZCAN – Magazinci
Az önce Soner Sarıkabadayı’nın basın danışmanından gelen maili okuyordum. 3. ev konserini vermiş ve 150 bin kişiye hitap etmiş. Çok güzel bir rakam ve gayet de doğru buluyorum ben bu ev konserlerini. Hayat değişiyor. Virüs salgını da hayatımızı komple değiştirdi. Artık hiçbir sektörde işler eskisi gibi değil. Koronavirüs salgınının ne kadar süreceğini bilmiyoruz. 3-4 aya düzelir diye umut ediyoruz. Ama kimi bilim adamları bunun 1 sene, 2 sene etkisinin süreceğini söylüyor. Dolayısıyla yeni hayata adapte olmalıyız. Müzik sektörü de sanatçılar da adapte olmalı. Elbette ev konserlerini destekliyorum. Bu çeşitlendirilmeli. Daha da şekillendirilmeli. Sanatçılar tabii ki buradan para kazanacaklar. Firmalar tabii ki buradan tanıtımlarını yapacaklar. Ev konserlerini bu şekilde değerlendirecekler. bu hiçbir şekilde ayıp değil. Etik dışı değil. Bir hizmet veriyorsunuz, birikiminizi ortaya koyuyorsunuz. Tabii ki karşılığında maddi ve manevi kazanç elde edeceksiniz. Buna sektörün hızla adapte olması lazım. Hiçbir şey eskisi gibi olamaz artık. Dünyanın geldiği durum bu ve her sektör bu yeni şartlara uyum sağlamalı. Müzik sektöründen konuşuyorsak; Sıla yüzünü ekşitmiş olması falan bunların konuşulacak şeyler olmaması lazım. Gayet insani tepkiler. Hangimiz olsak Sıla’nın yaptığı hareketi yapardık o yorgunlukla o gerginliğin sona ermesiyle… Biz medya olarak bu tarz şeyleri çok eleştirip alet olmamalıyız. Önemli şeyler değil bunlar. Önemli olan Sıla gibi bir sesin, bir değerin ev konseriyle instagram üzerinden seyircilerine ulaşmasındaki güzellik. Sıla’yı artık sahnede ne kadar süreyle izleyemeyeceğimizi bilemiyoruz. 3 ay, 5 ay… Belki 1, 2 sene… Evden konser vermiş fena mı. Ve büyük firmalar burada yüreklendirmeli sanatçıları. Desteklemeleri de gerekir kendi menfaatleri için. Bunu yapan uzun süreli ünlü sanatçılarla kontratlar yapanlar kazanacaklar. Ben burada Sezen Aksu’nun ve Tarkan’ın bir an önce bu konserlere başlaması gerektiğini düşünüyorum. Müzik sektörünü ayağa kaldırmak için onlara büyük görev düşüyor. Ev konserlerine halkın da kolaylıkla ulaşması gerekiyor. Kısacası ev konserlerini destekliyorum…
Az önce Soner Sarıkabadayı’nın basın danışmanından gelen maili okuyordum. 3. ev konserini vermiş ve 150 bin kişiye hitap etmiş. Çok güzel bir rakam ve gayet de doğru buluyorum ben bu ev konserlerini. Hayat değişiyor. Virüs salgını da hayatımızı komple değiştirdi. Artık hiçbir sektörde işler eskisi gibi değil. Koronavirüs salgınının ne kadar süreceğini bilmiyoruz. 3-4 aya düzelir diye umut ediyoruz. Ama kimi bilim adamları bunun 1 sene, 2 sene etkisinin süreceğini söylüyor. Dolayısıyla yeni hayata adapte olmalıyız. Müzik sektörü de sanatçılar da adapte olmalı. Elbette ev konserlerini destekliyorum. Bu çeşitlendirilmeli. Daha da şekillendirilmeli. Sanatçılar tabii ki buradan para kazanacaklar. Firmalar tabii ki buradan tanıtımlarını yapacaklar. Ev konserlerini bu şekilde değerlendirecekler. bu hiçbir şekilde ayıp değil. Etik dışı değil. Bir hizmet veriyorsunuz, birikiminizi ortaya koyuyorsunuz. Tabii ki karşılığında maddi ve manevi kazanç elde edeceksiniz. Buna sektörün hızla adapte olması lazım. Hiçbir şey eskisi gibi olamaz artık. Dünyanın geldiği durum bu ve her sektör bu yeni şartlara uyum sağlamalı. Müzik sektöründen konuşuyorsak; Sıla yüzünü ekşitmiş olması falan bunların konuşulacak şeyler olmaması lazım. Gayet insani tepkiler. Hangimiz olsak Sıla’nın yaptığı hareketi yapardık o yorgunlukla o gerginliğin sona ermesiyle… Biz medya olarak bu tarz şeyleri çok eleştirip alet olmamalıyız. Önemli şeyler değil bunlar. Önemli olan Sıla gibi bir sesin, bir değerin ev konseriyle instagram üzerinden seyircilerine ulaşmasındaki güzellik. Sıla’yı artık sahnede ne kadar süreyle izleyemeyeceğimizi bilemiyoruz. 3 ay, 5 ay… Belki 1, 2 sene… Evden konser vermiş fena mı. Ve büyük firmalar burada yüreklendirmeli sanatçıları. Desteklemeleri de gerekir kendi menfaatleri için. Bunu yapan uzun süreli ünlü sanatçılarla kontratlar yapanlar kazanacaklar. Ben burada Sezen Aksu’nun ve Tarkan’ın bir an önce bu konserlere başlaması gerektiğini düşünüyorum. Müzik sektörünü ayağa kaldırmak için onlara büyük görev düşüyor. Ev konserlerine halkın da kolaylıkla ulaşması gerekiyor. Kısacası ev konserlerini destekliyorum…
ONUR AKAY – Ses Sanatçısı
Bence bu konserler insanlara büyük moral oluyor. Sanatçıların bu konserlere, salgından kurtulduğumuzda da devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar, sevdiği sanatçıların canlı performans segilediği konserlerine veya sahne programlarına her zaman gidemiyor. Sanatçılar, dünyanın her yerinden takip eden hayranlarına online konser sürprizini belli aralıklarla yapmalı diye düşünüyorum. Kaldı ki artık ekranlarda müzik programları da kalmadı ve sanatçıların şarkılarını söyleyebileceği tek yer kendi kanalları oldu.