Nihat Odabaşı, YouTube’da Armağan Çağlayan’ın ‘Dur Bi Dinle’ programına konuk olarak; kariyeri, özel hayatı, Deniz Akkaya ile olan kırgınlığı hakkında konuşarak önemli açıklamalarda bulundu.
Her Şey Sıfırdan Başladı
Amerika’da kariyerine devam eden Odabaşı, “Amerika’da 18 ay kaldım. Orası beni yeniledi. Her şey sıfırdan başladı. Bimediğim her şeyi orada öğrendim. Çok heyecan verici. Konfor alanından çıkarak kendini keşfetmek, ayakta kalmak, burda yaptığın başarıyı orada tekrar denemek insana farklı bir özgüven getiriyor. Düştüğünde kalkıp, ben buraya başka amaçla geldim diye kendine hatırlatabiliyorsan önemli olan o. Hem Türkiye hem de orayı birlikte götürerek devam etmek istiyorum” dedi.
Ailem Bu İşi Yapmamı İstemiyordu
Nihat Odabaşı, sektöre nasıl girdiğini ve ailesinin karşı çıktığını şu cümlelerle anlattı: “Normalde görevim stylingti. Bu işlerle hiç alakam yoktu. Bence böyle olsun diye söylüyordum. Bundan sonra saça ve makyaja sen bak demişlerdi. Yavaş yavaş o şekilde başlamıştık. Para bile almıyordum. Sonra bana yönetmenimiz, stylingimiz olur musun diye teklif ettiler. Sonra Seren Serengil’in çekimleri sayesinde patladık. Ailem bu işi istemiyordu. Bizim topraklarda ünlü olmak kötü bir şeydi. Babam aşiret reisiydi. Ama ben içten içe hazır olduğum için böyle bir teklif gelince kabul ettim. İlk fotoğraf çekimim bile ünlülerleydi. Ben işi gazetenin manşetine düşerek öğrendim”
Odabaşı, sektörde yeni bir dönem başlattığının altını çizerek, “Benden önce ‘Yılın En İyi Fotoğrafçısı’, ‘Yılın En İyi Klibi’ diye bir kategori yoktu. Ben başlattım” dedi.
Deniz Akkaya Beni Çok Hırpaladı
Deniz Akkaya ile arasında geçen problemi detay vermeden anlatarak çok kırgın olduğunu söyleyen Odabaşı, “En son Ajda Pekkan’ın klibi için bana tebrik mesajı attı. Benim için çok kıymetli bir isim. Çok güzel işler yaptık. İlk ödülümü onun elinden aldım. Sonra tatsız bir şey yaşadık ve bunlar devam etti. Evet bana mesaj attı ama ona çok kırgınım. Bu durum benim için çok nadirdir. Denizle bunu çok ağır bir şekilde yaşadık. Hiç böyle şeylere alışkın değildim. O yüzden bu sektörün içindeyim ama asında hiç parçası değilim. Çünkü neler olduğunu mesleki anlam haricinde takip etmiyorum. Deniz beni çok hırpaladı” ifadesine yer verdi.
Gülben Ergen ile arkadaşlığının da kendisine zarar verdiğini açıklayan ünlü yönetmen, “Gülben’in başına bir şey gelince ben de toptayım. Benim başıma gelince de o topta. Ediyle büdü gibi olduk. Öyle bir noktaya geldi ki bir gerilim başladı. İkimizin mesleği için de gizli mi konuşsak, fazla gözükmesek mi acaba dedik. Arkadaşlığımız devam ediyor. Ama artık sosyal medyada birbirimizin isimlerini çok anmıyoruz” cümlelerini kurdu.