Orhan Gencebay’ın müzikle nasıl tanıştığını, neyin vesile olduğunu şair Cemal Safi, 2000 yılında Onur Akay’a verdiği röportajında bahsetti. Onur Akay ise “Görmeden Sevmek” isimli şiir, anı ve röportaj kitabında yayımladı bu röportajı.
Orhan Gencebay’ın hayatını değiştiren olay:
“Söyleşide Cemal Safi, çok sayıda şiirini besteleyen Orhan Gencebay’ın müziğe nasıl başladığını anlatıyor. Onur Akay’ın, “Çok sayıda şiirinizi besteleyen Orhan Gencebay’la nasıl tanıştınız?” sorusunu yanıtlayan Safi, “Orhan Gencebay da benim gibi Samsunlu ve Sakarya İlkokulu’ndan okul arkadaşım olur. Ben beşinci sınıfta okuyordum. Orhan Gencebay da kardeşimle aynı sınıfta okuyordu. Kardeşim Macit, Orhan’a öğle yemeğini bizim evde yiyelim demiş. Bizim evin tam karşısında da tütün tüccarı Cengizhanlar vardı. Onların yabancı biri geçince hemen ısıran Fino isimli bir de köpekleri vardı. Orhan’la kardeşim tam bizim evin oraya gelince o köpek arkadan gelip Orhan Gencebay’ı ısırmış. Orhan’ın pantolonu yırtılmış ve ayrıca ısırdığı bölgede de kanama olmuş. Tabii korkmuş ve hemen annesine söylemiş. Daha sonra doktora gidince kırk iğne vermişler. Orhan dokuzuncu iğnede Askerlik Şubesi’nin bahçesine kaçmış. Annesi de iğne vurulmayı kabul ederse, babasının ona ne isterse alacağını söylemiş. Orhan da babasından mandolin istemiş. Mandolin çalmayı bir haftada öğrenince ona bu sefer bağlama almaya karar vermişler. Yani Orhan’ın bağlamaya başlama sebebi aslında biz olmuşuz. Orhan bu olayı 1992 yılında benim için düzenlenen özel gecede anlatmıştı.” ifadelerini kullanıyor.”