100.8 frekansından yayın yapan “Radyo Ege Kampüs” yeni yayın dönemine hızlı başladı.
Ege Üniversiteside öğretmen olan Prof. Dr. Hasan Mert tarihe ışık tutacak, “Radyo Ege Kampüs” eğitici yayınlar yapacağını duyurdu.
Prof. Dr. Hasan Mert, programın içeriğiyle ilgili; “Radyo Ege Kampüs İzmir ve çevresini kaplayan bölgesel bir radyo.Tarih hakkında ilgi çekici konular paylaşacağız ve geniş bir kitleye ulaşacağız”dedi.
Programına “Tarihten Anekdotlar” başlığını uygun gören Prof. Dr. Mert, dinleyicilerin sıkılmayacakları tarzda, ders tadında olmayan programlar yapacaklarını da sözlerine ekledi.
Hafta içi her gün saat 13:00’de yayınlanacak programı neden yapamaya ihtiyacç duyduğunu ise şu sözlerle ifade ediyor;
Toplum olarak tarihe ilgimiz her zaman üst düzeyde, ama okul dersleri arasında ise en az sevilen dersler arasında tarih yer alıyor. Bunu akademik tarihçiliğin popülerleşememesiyle açıklayabiliriz. Bizde bu programla tarihimizi özellikle gençlere ve halka sevdirmeye, merak uyandırmaya çalışacağız.
Ülkemizde tarihçilik dünya standartlarında yapılıyor. Bu alanda gelişmiş ülkelerden hiç de geri de değiliz. Ancak yapılan bilimsel araştırmalar çoğunlukla akademik çevrelerle sınırlı kalıyor. Üniversitenin halkla arasında bir engel bulunmaması lazım. İnsanlara sorduğunuzda tarih konulu filmleri, dizileri izliyor, romanları okuyor. Ama bilimsel eserlere ulaşabilen çok sınırlı. Şimdi bilim insanı meslektaşlarımız üniversitedeki sınıflarda elli dakika ders anlatıp, ‘Ben görevimi yaptım, maaşımı hak ettim. Benden bu kadar’ diyerek odasının kapısını kapatmamalı. Dışarıda size ulaşmaya çalışan, farklı konulara merak duyan kitleler var. Onlara bir şekilde ulaşmak gerekiyor. Medya bu anlamda çok önemli bir işleve sahip. Yani tarihçi akademisyen ile halkın arasındaki engeli kaldırabilecek yegane güç iletişim kanallarının kullanılması olacaktır.
İnsanlar bireysel hayatlarında hareketlerini nasıl tecrübelerine göre planlayıp uyguluyorsa, tarih de bizim kolektif hafızamızdır. Sadece işi tarihçilik olanların değil herkesin ihtiyaç duyacağı bilgileri sunar. Çoğu kez farkında olmayız ama yaşamımızı yönlendiren kararları bu bilgiler ışığında alırız. Dolayısıyla mesleği, kariyeri, sosyal statüsü ne olursa olsun tarih herkesin ilgileneceği ve faydalanabileceği bir alan sunuyor. Elbette her işte olduğu gibi tarihi bilgisinde de güvenilirlik aranması gereken ilk özellik olmalı. Ne yazık ki farklı alanlarda olduğu gibi tarihçilikte de pek çok spekülatörler çıkabiliyor. Konuları kendi amaç ve ideolojileri uğrunda çarpıtabiliyorlar. Bunlar karşısında uyanık olunmalı ve akademik tarih formasyonuna sahip kişilerin kaleme aldığı eserlere itibar edilmeli. Aynı şekilde tarih meraklıları son okuduğu kitabın tesirinde kalmadan sonuna kadar sorgulayıcı ve araştırıcı olmalıdır. Bu şekilde merak duyduğu ve araştırdığı konu daha zevkli hale gelecektir.