CRI TÜRK’te Haber Artı programına katılan Sabah Gazetesi Yazarı Rasim Ozan Kütahyalı FETÖ ile mücadelede gelinen son noktayı ve mahkeme sürecini değerlendirdi.
“CELİL GÜRKAN’IN ’12 MART’A BEŞ KALA’ KİTABI 15 TEMMUZ’DAN 9 AY ÖNCE DARBECİ ASKERLER TARAFINDAN OKUNDU”
Genelkurmay Askeri Başsavcısı Albay Mehmet Yüzbaşıoğlu’nun kendisine verdiği bilgiyi paylaşan Rasim Ozan Kütahyalı “27 Mayıscıların, Celil Gürkan’ın anılarını içeren askeri kütüphanelerden alınarak 15 Temmuz darbecileri tarafından satır satır okundu. Bu kitabın yeniden dikkatle irdelenmesi lazım. Bu bilgilere ulaşınca darbeci eski general Gökhan Sönmezateş’te o ruhu gördüm. Sönmezateş tam bir Celal Madanoğlu hayranı. Celal Madanoğlu en kritik isimdir. Türkiye’nin hala içinden çıkamadığı post-modern iç savaşın başlangıcıdır. Türkiye’de 27 Mayıs ile birlikte ciddi bir intikam dalgası başladı ardından karşı tarafın intikam adımları geldi” dedi.
“FETÖ’NÜN ÖRGÜT OLARAK GÜCÜ BİTTİ ANCAK BİREYSEL SUİKAST TEHLİKESİ DEVAM EDİYOR”
FETÖ’nün artık örgüt olarak güçlü olmadığını belirten Rasim Ozan Kütahyalı, temizliğin zaman alacağını söyledi.
Kütahyalı “Gücünü örgütlenmeden alan Fethullahçıların bağı ciddi şekilde zayıfladı. 15 Temmuz gecesi örgüt bağı kesildiğinde, halk sokağa çıktığında ne yapacaklarını bilemediler. Bunlar örgüt bağı koptuğunda kafaları çalışan insanlar değiller. Örgütsel olarak Türkiye’ye zarar verme güçleri bitti ancak Rus Büyükelçisinin öldürülmesi benzeri olaylara karşı dikkatli olunmalı. Türkiye tedbirlerini artırdı ancak tehlike devam ediyor” dedi.
“FETÖ SANIKLARINA AVUKATLAR ARACILIĞIYLA TALİMAT GİDİYOR”
Mahkeme sürecinde FETÖ sanıklarının suçlamaları reddetmeleri ve yalan ifadeler vermelerinin taktiksel olduğunu belirten Rasim Ozan Kütahyalı sanıklara avukatları aracılığıyla talimat geldiğine dikkat çekti “avukatlar denetlenmeli” dedi.
“TÜRK MEDYASI FETÖ DAVALARINI SAĞLIKLI İZLEMİYOR”
“Devam eden davalarda üç tür sanık var. Birinci kategoride çekirdekten örgütçü, FETÖ’cüler var. Bunlar hem darbeyi hem FETÖ’yü reddediyor. Net delillere rağmen inkâr yoluna gidiyorlar. Örgüte, Fethullah Gülen’e sahip çıkıyorlar ancak darbeyi reddediyorlar. Bu grup net FETÖ’cüdür.
İkinci grupta ise “darbeye katıldım ama FETÖ’cü değilim” diyenler var. Bunlar klasik darbecilerdir. Klasik darbeci olsalarda FETÖ’ye hizmet etmişlerdir. Çekirdekten FETÖ’cü değiller ancak darbeyi FETÖ’nün yaptığını kabul ediyorlar. Türkiye’de bu grup yeterince ciddiye alınmıyor.
Üçüncü kategoride ise darbeye katıldıklarını inkâr eden, FETÖ’cü olmadıklarını söyleyen ancak darbede FETÖ olduğunu kabul eden sanıklar var. Darbeci, FETÖ’cü değiliz FETÖ ile mücadele ediyoruz Atatürkçüyüz diyen askerler var. Bu nokta önemli çünkü Atatürkçülük ve Kemalizm darbeciler tarafından çok sömürüldü. Atatürkçü insanlar bu konudan muzdarip ve çok hassaslar. Atatürkçü bir aileden geldiğim için bu hassasiyeti iyi biliyorum. Gelinen son noktada Atatürkçü kesim dışlandığını hissediyor.
Bu üç kategoriyi iyi ayırmak gerekiyor yoksa sıkıntı büyür. Bu darbe özünde yüzde yüz Fethullahçı bir darbedir. FETÖ dışında da unsurlar vardır bu da inkâr edilemez. Dışarıda FETÖ’cü olmayan bir darbeci bulup hala Fethullah Gülen suçlanıyor” şeklinde yayınlar ve yorumlar yapılıyor. Örgütü iyi tahlil etmek gerekiyor. Aksi halde herkes aynı kefeye konulursa adaletsizlikler ortaya çıkar. Alakasız insanların alındığını görüyoruz. Soruşturmanın sulandırılmaması gerekiyor. Mahkemelerde adil yargılama olmalı.”
“CHP’NİN SÖYLEMLERİ TAM BİR DELİLİK HALİ”
“CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Alman Focus Dergisine verdiği demeç ve CHP Antalya Milletvekilinin açıklamaları tam bir akıl tutulması. Öte yandan bu açıklamalar AK Parti’ye artı puan olarak dönüyor. Bu durum partiler arası atışmaya dönüştüğünde çıkan kriz Fethullah Gülen’e yarıyor. Dikkat edilmesi gereken nokta FETÖ yurt içinde zayıfladı ancak yurt dışında güçlerini artırıyor. İçs iyasetin ve muhalefetin buna hizmet etmemesi gerekiyor.”
“TOPLUM HUZUR İSTİYOR”
Toplum genelinde güçlü bir huzur isteği olduğuna dikkat çeken Rasim Ozan Kütahyalı “kimse kavga etmek istemiyor. AK Parti’de ekonominin sağlıklı ilerlemesi için toplamsal huzuru çok istiyor. Güvenlik, hukuk önemli ancak bu noktalarda bazı eksikler var. Temeldeki değişim siyasetin diliyle başlar ancak şu an bunun olduğunu söylemek zor. Medyada da ciddi bir dengesizlik var. Aşırı uç yayınlar söz konusu. Her iki tarafın medya organlarında ciddi yanlışlar yapılıyor. Türkiye’de ciddi anlamda bir toparlanmanın olması için merkeze gelip, ortak noktalarda buluşmak şart. Özellikle ana akım medyaya büyük görevler düşüyor” dedi.
Kaynak: criturk