Beykoz 4. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bir önceki celsede hakkında zorla getirme kararı verilen sanık Seren Serengil ilk kez katıldı.
Duruşmada ilk kez savunma yapan Serengil, müdahil Mamatova ile sözlü münakaşa yaşadıklarını ancak kendisine fiziksel şiddet veya darp eyleminde bulunmadığını savunarak, “Bu olayların hepsi birer kurgudur. Bu kişi, avukatıyla şikayette bulunup medyada beni küçük düşürmek ve karalamak amacıyla demeç vermişlerdir.” dedi. Kendisinin 43, yardımcısının ise 100 kiloya yakın biri olduğunu anlatan Serengil, hasta olduğu için fiziki olarak saldırmasının mümkün olmadığını söyledi.
Sanık Seren Serengil, olay günü evde dezenfektan firmasından görevlilerinden de bulunduğunu belirterek, “Ben bunların yanında mı böyle bir şeyde bulunmuşum veya bulundum? Hiç dayak yiyen biri tekrar benimle aynı araca biner mi? Bunların hiçbiri hayatın olağan akışına uygun değil. Kendisini bizzat benim, onun gitme isteği doğrultusunda koronadan dolayı toplu taşıma aracı da olmaması dikkate alınarak istediği noktaya bıraktığım kamera kayıtlarıyla sabittir. Bıraktığım nokta otobüslerin geçtiği yerdir ve oraya hastane yakındır. Yaralandığına ilişkin 3-4 saat sonrasında Pendik’te bir hastaneden rapor alması hiç mantıklı değildir. Evimde böyle bir olay yaşandıysa neden hiç kimseden yardım istememiş? Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı istiyorum.” dedi.
Mahkeme, sanık Serengil’e, suç işlediği kanaatine ulaşılması ve ceza verilmesi halinde, cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesini talep edip etmediği ve özellikle gönüllü olarak kamuya yararlı bir işte çalıştırılmayı isteyip istemediğini sordu.
Seren Serengil de hakkında verilecek cezanın seçenek yaptırımlarına çevrilmesini talep ederken kamuya yararlı işte çalıştırılmayı da kabul etti. Sanık avukatı Oğuz Özer de suçlamaları kabul etmeyerek, müvekkiline komplo kurulduğunu öne sürdü.
