Müzik Onair’dan Sevtap Gül’ün Sıcak grubuyla gerçekleştirdiği röportaj Müzik Onair Dergi’den sonra şimdi muzikonair.com’da.
Sıcak grubu nasıl oluştu? Yollarınız nerde kesişti, bize bu grubun oluşum aşamasından bahseder misiniz?
Altuğ Coşkun: Ben Kemal’i 2007 yılında Marmara Üniversitesi Rock Kulübü sayesinde tanıdım. O sıralarda farklı
gruplarda müzik yapıyorduk. Üniversitenin son yıllarında bir projede beraber çalmaya başladık. 2015 yılında Sıcak grubuna davet edildim, hemen provalara başladık. Taner ile o süreçte tanıştım.
Grup üyelerini tanıyabilir miyiz? Kimdir Kemal Çetkin, Taner Öztonbul ve Altuğ Acar?
Kemal Çetkin: 1985 Mersin doğumluyum. Gitar çalmaya 12 yaşımda Mersin’e, o zamanlardaki olanaklarla başladım ve burada hayatımın 19 yılı geçti. Daha sonra Marmara Üniversitesi Kimya Bölümü’nü kazanarak İstanbul’a geldim. Altuğ ile tanışmam da orada olmuştur. O zamanlarda zaten ufak tefek şarkı sözü karalamalarım oluyordu. Taner’le de 2010’dan itibaren ortak arkadaşlarımızla cover projelerinde yer alarak müzik yaptık. 2015 yılında besteleri toparlamaya başlayıp albüm işine giriştik. Uzun bir yolculuk oldu bizim için. Şimdi de durmadan devam etmek niyetindeyiz
Taner Öztonbul: 1986 İstanbul doğumluyum. Lisede başlayan davulun, “enstrümanlar içinde en estetik olanı” hissi ve fikri içimde oldu ve davul çalmaya başladım. O andan bu yana davulcuyum. 2015’ten bu yana da bu kardoyla Sıcak grubunda davul çalıyorum.
Altuğ Coşkun: 1984 İstanbul doğumluyum. Çocukluktan beri müzik yapma hayalim vardı ancak liseye kadar başka şeylerin peşinden koştum (Gülümsüyor) Gözcübaba Lisesinde Gökhan Büyükkara ile tanıştım. (şu anda Aslı
Gökyokuş ‘un gitaristi) Hayalim olanı yaptığını gördüğüm kanlı canlı biri vardı karşımda. Hemen peşine düştüm ve sağ olsun bana çok yardımcı oldu. Onunla çalışmalara başladım. Annemin müzik geçmişi dışında hanede müzikle ilgilenen kimse olmadığı için en çok desteği annemden gördüm. 2005’te Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümüne girdim ve bütün hayatım tam da hayal ettiğim gibi müzikten ibaret oldu.
Gelecek hedefleriniz nedir bizimle bunları paylaşır mısınız?
Altuğ Coşkun: Öncelikle bir kolektif ile müzik yapmak, birlikte hayal kurmak ve bunları eyleme dökmek hiç kolay bir şey değil. Herkesin bireysel arzuları farklı oluyor ancak bunun dışında ortak bir hedef belirlemek ve bu hedefe odaklanmak için gereken motivasyonu bulabilmek mükemmel. Gelecek için birçok hedefimiz var. Bunların başında kendi ürettiğimiz şarkılarla anılmak geliyor. Konserlerde şarkılarımızı bilen insanlara çalmak bizi gerçekten çok motive ediyor.
Kemal Çetkin: Durmadan devam etmek niyetindeyiz. (gülüyor)
Bu gruplar sayesinde müziğe başladık diyebileceğiniz birileri var mı?
Altuğ Coşkun: Çocukluktan beri film sahnelerinde başrol oyuncusu şarkı söylerken arkada flu halde gösterilen orkestraya odaklanır, onları seyrederdim. Benim için grup müziğinin böyle bir anlamı var. O yüzden şimdi tek tek
saymaya kalksam kesin birine haksızlık etmiş olacağım.
Taner Öztonbul: Davul çalmaya başlamama ve ilerlemem gerektiğine neden olan iki müzisyen sırasıyla Metallica’dan Lars Ulrich ve şu an Soen grubunun davulcusu Martin Lopez.
Ülkemizdeki Rock kültürü hakkında neler düşünüyorsunuz?
Kemal Çetkin : Değişken, bir o kadar köklerine sadık.
Altuğ Acar: Günden güne büyük bir mutasyon geçiren bu kültürün günümüzdeki hali pop ve arabesk ile flört eder durumda. Ülkemize Anadolu kültürü ile harmanlanarak gelmiş olan Rock müzik, Anadolunun da mutasyonu ile epeyce değişti. Tabi sadece bu değil, İstanbul ‘un kültürel çeşitliliği sayesinde içinde hiç Anadolu motifleri barındırmayan bir Rock kültürü de oluşmuştu 90’lı yıllarda. Buna en iyi örnek Mavi Sakal diyebilirim sanırım.
Rock müziğin ve kültürünün çocukluğumdaki hali ile şimdiki hali arasında büyük bir farklılık var, yaşam biçimi ve dolayısıyla şarkı sözlerinin temaları çok değişti. Bu yüzden hem günümüze uyum sağlamak, hem de geçmişimizde yaşadığımız kültürün izlerini taşımak kendimizi ifade ederken bizi biraz zor durumda bırakıyor olsa da bu kültürün bir parçası olmak beni mutlu ediyor.
Diğer zamanlarda ne dinliyorsunuz, okuyorsunuz ne izliyorsunuz öğrenebilir miyiz?
Altuğ Coşkun: Aslında metal müzik dinleyicisiyim. Aynı zamanda müzik öğretmeni olduğum için çok çeşitli bir müzik listem var, hem güncel olanı takip ediyorum, hem de ülkemizde pek fazla rağbet görmeyen ama benim için önemli olan insanları dinliyorum. Daha çok siyasi ve komplo teorisi içerikli şeyleri okuyorum. İzlediklerim ise ruh halime göre değişiyor.
Taner Öztonbul: Post rock ve Progresif Rock & Metal ekipleri son zamanlarda dinlediğim ekipler. Soen, Wheel, Harakiri For The Sky, Klone, Haken takip ettiğim gruplar. Diğer taraftan Netflix yapımlarının sıkı takipçisiyim.
(gülüyor)
Çernobil’de bir klip çektiniz. -Nereden geldi yahu aklınıza – Bize bundan bahseder misiniz? İleride bu tarz marjinal projeler görecek miyiz “Sıcak” grubundan?
Kemal Çetkin: Taner’in başının altından çıktı (gülüyor)
Altuğ Coşkun: Çernobil, üçümüzün de farklı sebeplerden dolayı gidip görmek istediğimiz yerlerden biriymiş ancak biz bunu hiç oturup konuşmamışız. Kendi adıma orada beni en çok çeken şey Amerikalıların Rus ağaçkakanı diye tabir ettiği Duga Radarı’ydı. Burada klip çekme fikri o kadar hızlı gelişti ki. Hem gidip orayı görecek hem de hayatımız boyunca unutmayacağımız ve iyi ki yaptık diyeceğimiz bir işin parçası olacaktık. Ben okulda dersteyken Taner’in “çok acil bir şey soracağım, ‘Çernobil’de klip çeker miyiz?’ sorusuna hiç düşünmeden evet cevabını vermemin sebebi buydu. (gülüyor) Taner bu işin organizasyonunu üstlendi. Yönetmen arkadaşımız Eren Özsan ile beraber çok hızlı ve derinlemesine bir plan yaptık. İyi ki yapmışız Ve evet, marjinal birçok fikrimiz var, umarım onları da gerçekleştirip izleyiciye sunacağız.
Şarkılarınız için mi klip çekiyorsunuz, klipleriniz için mi şarkı yazıyorsunuz? Birbirlerini o kadar iyi tamamlıyorlar ki… Bu bütünlüğü nasıl sağlıyorsunuz?
Altuğ Coşkun: Öncelikle şarkılarımızın kliplerimizle tamamlandığını yansıtabiliyorsak ne mutlu bize. Şarkılarımız için klip çekiyoruz. Yönetmen arkadaşlarımızın şarkılarımızı iyi anladığını ve yorumladığını düşünüyorum. Buradan sizin aracılığınızla Eren Özsan ve Gökhan Palas ‘a sevgilerimizi gönderelim. (gülüyor)
Kemal Çetkin: Şarkılar önceden yazılıyor. Klibi de şarkının çemberinde dolaştırıyoruz.
Yaptığınız müziği bize nasıl tanımlarsınız?
Kemal Çetkin: Birçok tarzdan beslendiğimiz için net bir şey diyemiyorum ama rock kökenli olduğu kesin.
Altuğ Coşkun 19/4 Mevsim albümü, müzikal geçmişimizi en yalın şekilde ifade edebildiğimiz bir albüm oldu. Enstrümantal açıdan bakarsak birbirinden epeyce farklı diyebileceğimiz şarkılar mevcut sizin de bildiğiniz üzere. Melankolik duyguları arabeske bulaşmadan yansıtmaya çalıştığımız bir albüm oldu. Yaşamın içinden, herkesin yaşaması olağan olan duyguların dışa vurumu diyebilirim sanırım.
Şarkı sözlerinizde aşk temasını yoğun bastığını hissettim. Ne kadarı hayatınızdan yansıma, ne kadarı kurgu bunların?
Altuğ Coşkun: Bu soruya şarkılarımızı yazan Kemal’in cevap vermesi çok daha uygun olur bence.
Kemal Çetkin: Şarkılarımız gerçeklerin üstüne kurgulanan sözler. “Vur” ve “Hayat Güzel” şarkılarınızda müziği sonuna kadar açıp saç baş dağıtmak isterken, “Bir Masum Roman” ve “Gelecekten Ne Haber” şarkılarınızda ise uzağa bakıp dalmak istiyor insan.
Gelecekte Sıcak grubunu hangisine daha yakın göreceğiz?
Altuğ Coşkun: Evet, bence çok iyi analiz etmişsiniz durumu. “Hayat Güzel” bu albümün bonus şarkısı olarak yerini
aldı. İçimizden geçeni yalınlaştırmadan, olduğu gibi söylediğimiz bir şarkı. Keza “Vur” da öyle. Şarkıların konuları, şarkıyı ifade ediş şeklimizi de belirliyor. “Bir Masum Roman” veya “Gelecekten Ne Haber” şarkılarını “Vur” daki ifadeyle anlatmaya çalışsak içindeki duygu yanlış anlaşılabilirdi. Tabi bu çeşitliliği söz yazarımız Kemal’in ruhsal çeşitliliğine borçluyuz.
Kemal Çetkin: Bilmem, deliliğimizin sınırı nereye giderse o kadar, hiçbirine yakınlaşmayacağız sanırım.
Yaz sıcakları yaklaşıyor yazın “Sıcak” grubunu nerelerde göreceğiz festivallerde ya da başka etkinliklerde yer alacak mısınız? Şimdiden böyle bir planlarınız var mı?
Altuğ Coşkun: Bizim için festival sahnelerinin yeri çok ayrı, elbette olmak istiyor ve bunun için girişimlerde bulunuyoruz.
Kemal Çetkin: Festivallerde çıkmak güzel macera.Yeni insanlar, yeni heyecanlar. Farklı grupları da görmüş
oluyoruz. Samimi açıklamalarınız ve hoş sohbetiniz için teşekkür ederiz…
Röportaj: Sevtap Gül | Müzik Onair