Ünlü Astrolog Dr. Şenay Yangel, Türkiye’nin küllerinden yeniden doğacağı önemli bir süreçten geçtiğini söyledi.
Her dönem insanlığın ilgisini çeken astrolojinin doğru kaynaklardan öğrenilmesi gerektiğine dikkat çeken Astrolog Dr. Şenay Yangel günümüzde Türkiye’nin bu alanda yetersiz kaldığını söyledi.
Astrolog Dr. Şenay Yangel CRI Türk Fm’den Elif Sevil Orhanlı’ya açıklamalarda bulundu.
“TÜRKİYE KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞACAĞI BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR”
“Türkiye çok güçlü bir horoskopa sahip. Çok güçlü etkilerin olduğu bir doğum haritası var. Ayın yengeç burcunda yerleşmesi, güçlü akrep etkisiyle dolu savaşçı ruhumuz sayesinde yıkılmaz, bölünmez ve parçalanamaz bir yapıya sahibiz. Zorluklar olsa da güçlenerek ayağa kalkacak bir ülke Türkiye.
2011 yılından beri gerçekleşen tutulmalar; liderler, devletler, suikastler, sanatçılarla ilgili konular, değişim ve dönüşümü ifade ediyor.
Kova-Aslan aksında geçekleşen tutulma çok zor süreçleri ifade ediyor. Bu sürecin sonunda ödüller büyük olcak. Ciddi bir uyanış dönemindeyiz. Adeta küllerimizden yeniden doğacağımız bir süreç olacak.”
“ASTROLOJİYİ BURÇ YORUMLARDAN İBARET ZANNEDEN ASTROLOGLAR VAR”
“İki kitap okuyup koskoca gökyüzünü 12 burçtan ibaretmiş gibi anlatanları toplum araştırmadan kabule geçerse gerçekle yalan birbirine karışır. Burç yorumcularıyla gerçek astrologları ayırt etmek lazım. Kendi kültürümüzde olan müneccibaşılık sistemini ve İlm-i Nücm’u bilmezken burç yorumcularının yaptığı safsata yorumlarla astrolojiye haksızlık edemeyiz. Doktor, matematikçi, alim, denizci insanlar aynı zamanda müneccibaşıydı. Bu önemli alimleri tüm dünya kabul edip onların değerli bilgilerinden faydalanıyorken biz hala günlük haftalık burç yorumlarıyla astrolojiyi sığlaştırıyoruz.
Astroloji “30 yaşından sonra yükselene mi giriyoruz, bu senenin şanslı burcu hangisi, kim aşkta kazanacak şeklindeki söylemlerle ilişkilendirilirse sınıfta kalırız. Günlük astroloji yorumlarıda önemli elbette. Gerçek bir astrolog günlük yorumlarda asla bireysel olmamak kaydıyla yorumlar yapabilir.”
“17. YÜZYIL SONRASI İLMİ NÜCUM’UN TOZLU RAFLARDA KALIP GERÇEKLERİN ÖRTÜLMESİ SONUCU ASTROLOJİ SINIFTA KALDI”
“Türkiye’de Şaman Türklerinden Selçuklu’ya Osmanlı’ya kadar astroloji her dönem çok önemliydi. Osmanlı kadim bir medeniyetti. Uluğ Bey, sfırı bulan Harezmi, Gıyaseddin Cemşit, matematik dehası Ali Kuşçu ve 37 Müneccimbaşı’nın Osmanlı döneminde resmiyet kazandırılarak Mekbeb-i Fenni İlmi Nücum okulunda yetiştikten sonra silahtarağaya bağlı göreve getirilmesi gerçeği astrolojinin önemini vurguluyor.
12. yüzyıldan 17. Yüzyıl sonuna kadar astroloji çok öenmli konulara yön verdi. Uluğ Bey “Zici Uluğ Bey” adlı eseriyle tüm astronomi ve astroloji dünyasına yön vermiş bugün ise UNESCO tarafından eserleri ve medreseleri koruma altına alınmıştır.
Sürekli eleştirilere maruz kalan Osmanlı her alanda birbirinden farklı uyruklara sahip insanların bilgisinden faydalanıp astrolojide, tıpta, askeri düzende, eğitimde kendi bilgilerini de kullanarak yeni bir varyasyon ortaya çıkarmıştır. Astroloji de Osmanlı döneminde resmiyet kazandı. Osmanlı padişahları aynı zamanda İslam halifesiydi. Osmanlı İlm-i Nücm’u resmi kararla devlet yönetimin bir parçası haline getirdi. Öte yandan 17. yüzyılda hilafet döneminde tekke ve zaviyeler kanununun ortaya çıkmasıyla falcılık, büyücülük yasaklanmıştı. Hilafet döneminden sonra getirilen yenilikler ve yasaklarla birlikte bazı kötü niyetli kişiler astroloji kisvesi altında birşeyleri allayıp pulladı ve günümüzde astroloji sınıfta kaldı. Ne yazık ki biz Selçuklu’yu Altayları yok sayıyoruz. Altay Türklerinin damgalarından savaş zamanlarına, yerleşim düzenlerine kadar gökyüzünün rehberliğinden faydalandıklarını görüyoruz.
Günümüzde sapla samanın ayırt edilmesi için Türkiye’de astroloji üniversitesinin kurulması ve bu kadim bilgilerin topluma anlatılması gerektiğine inanıyorum.”