Kuaför, köşe yazarı, radyo programcısı, söz yazarı, magazinci ve sosyal medya menajeri… Kendisini ünlülerin kuaförü olarak tanıyoruz…
Asena, Yıldız Kaplan, Fulden Uras, Gülşah Buzlu ve Banu Alkan gibi bir çok sanatçının sosyal medya menajerliğini yaptı.
O isim, 10 parmağında 10 marifet olan Aslan Sayım… Aslan Sayım, hayatına dair ve ünlüler hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Ünlü isimlerle ilk nasıl tanıştınız ve bu camiaya girişinizi bizlere anlatır mısınız?
Tabii ki, seve seve. İlk olarak 17 yaşımda sevgili Fulden Uras ile tanıştım ve kendisinin sosyal medya hesaplarını yöneterek bu camiaya girdim. Kendisini çocukluğumdan bu yana çok sever ve beğenirim. Ben sevmediğim hiçbir sanatçı ile ne çalıştım ne de dostluk kurdum.
Sevgili Fulden Uras’ın sayesinde 17 – 18 yaşımda birçok magazin sitesinde köşe yazmaya başladım ve yazdıkça çevrem genişledi.
Hemen sonra lise çağlarımın starı benim canım dostum Gülşah Buzlu ile tanıştım. O günden bu güne hala birlikte çalışırız ve dostluğumuz bakidir. Sevgili Gülşah Buzlu hayatıma giren 3 – 4 değerli isimden birisidir.
Türkiye’de bir marka olmuş dansın kraliçesi Asena ile güçlü bir bağınız var. Bu dostluk nasıl kuruldu?
Kendisini çok başarılı buluyorum ve Türkiye’nin tartışılmasız en iyi oryantali!
Sevgili Asena’ya yıllar önce fan sayfası açmıştım. Dansını çok beğendiğim için birbirinden özel videolarını yükleyerek facebook’un ilk açıldığı zamanlar da bomba etkisi yaratmıştım. Kendisi de fark etti ve iletişim kurduk.
Sevgili Asena ile daha önce çalıştığım bir magazin sitesine özel bir röportaj yaptık ve o röportajdan sonra Asena’da beni çok sevdi. Bu şekilde güçlü bir bağımız oldu ve hayatımdaki 4 önemli isimden birisi de Asena. Zor gün dostudur.
Radyo Deva’da program yapıyorsunuz. Her hafta ünlü konukları yayınınızda ağırlıyorsunuz. Canlı yayın zor mu?
Canlı yayın tabi ki zor bir olay. Ben işimi severek yaptığım için çok fazla zorlanmıyorum. Konuşmayı da konuşturmayı da çok seviyorum. Haftanın 3 günü program yapıyorum ve her programımda ünlü konuklara yer veriyorum.
Özellikle yeni albüm çıkartmış arkadaşlara daha çok yer ayırıyorum. Müzik bir tutkudur. Bu işi severek yapmanız şart. Sıkılgan ses tonunuz dinleyiciyi soğutur ama enerji dolu olup içtenlikle olduğunuz zaman dinleyiciniz sizden kopamaz.
Ben içinde olduğum bütün işlerimi severek yapıyorum ve hala yeni iş meslek arayışındayım. Dünyaya bir kez geliyoruz. Onun için yapabildiğim her işi yapmak istiyorum.
Magazinciliğe nasıl başladınız? 50’den fazla ünlü isimler ile röportaj yaptınız. Size en sıcak gelen sanatçılar kim oldu?
Magazinciliğe birçok güncel sitelerde köşe yazarak başladım. Baktım çok güzel bir köşem var. Bende ünlü isimlerle daha da güzelleştirmek istedim
Nadide Sultan, Kendi, Seray Sever, Asena, Yıldız Kaplan, Gülçin Ergül, Hilal Cebeci, Tuna Arman, Başak Daşman, Zeynep Mansur, Özlem Yıldız gibi birçok isim ile çok güzel röportajlar yaptım.
En çok haz duyduğum röportaj kesinlikle Asena ile yaptığım röportajdı. Çok samimi ve açıklayıcı yorumlarda bulundu. Zaten röportajdan sonra Asena’ya sevgim kat kat arttı.
Türk sinemasının afroditi Banu Alkan ile çalışmak nasıl bir duygu?
Çalıştığım her sanatçı gibi kendisi de benim için değerli ve çok hoş bir hanımefendi.
Güzel filmleri ile büyüdüğüm o efsane star Banu Alkan ile bir arada olmak beni çok mutlu etti. Çok akıllı bir kadın olduğunu sizlere söylemek istiyorum. Banu Alkan, çocuk kalpli, sevgi dolu bir insan. Ama konu iş olunca prensipli ve ince düşünen bir zeka ya sahip oluyor.
Türkiye’de en çok beğendiğiniz sanatçılar kimler?
Ben havası olan, bakımlı ve yenilikçi bütün sanatçıları beğeniyorum. Hülya Avşar, Seren Serengil, Bergüzar Korel, Hande Ataizi, Meltem Cumbul, Sanem Çelik, Halit Ergenç, Gül Gölge, Devrim Erden, Firuze ve Gülşen. Hepsi kendi dalında benim için çok önemli insanlar. Firuze ve Devrim Erden’in sesine bayılıyorum. İkisi de çok güçlü yorumcu!
Yıldız Kaplan desek ne dersiniz?
Can dost, abla, kardeş, anne, arkadaş, sırdaş. Onu anlatmaya kelimeler yetmez. Benim için çok değerli bir insan. 2011 Yılında tanıştık ve 5 yıldır dostluğumuz devam ediyor. Hayatımda hak yemeyen insanların başında geliyor.
Oyunculuğu ve şarkıcılığı ile bomba etkisi yaratan bu güzel insan evinde eşi ve güzel oğlu Akif ile mutlu mesut huzurla yaşıyor. Kendisi o kadar doğal ve cool bir insan ki, ben her gün illaki arar sesini duyar ve güne pozitif başlarım. Allah uzun ömürler versin ona…
Ünlülere kaprisli ve burnu havada gibi birçok benzetmeler yapılıyor. Siz bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?
Evet, kaprisliler, titizler ve disiplinliler. Ben işe başladığım ilk zamanlarda acaba neden böyleler dedim? Ama onlarla birlikte yaşamaya başladıktan sonra neyin nasıl olduğunu gördüm.
Gazeteye röportaj verirsin, ağzından çıkan cümleyi cımbızla alır ve en hoş olmayacak şekilde başlık atarlar ve sanatçı üzülür. Yolda yürürsün ve hemen hemen herkesle fotoğraf çektirirsin, sanatçı yorulur. Yalnız kalabileceğiniz tek yer evinizdir. Özgürlük yok! Sosyal medyada hesap açarsın küfürler, hakaretler yersin yine ilgilenmezsin.
Ünlü kişi olduğun için çevrende kimin maddi sıkıntısı varsa sen destek verirsin. Kısacası onlarda etten kemikten insan ama normal bir hayat yaşayamıyorlar maalesef. Bırakalım da kaprisli olsunlar…
Bu camia da unutamadığınız bir anınız oldu mu?
Birden çok fazla. Sır küpüyümdür. Neler neler bilirim ama ağzımı açmam. Anılar çok en güzelini anlatıyorum.
Sevgili Banu Alkan’a gelinlik giydirmek için Mersin’de bir geceye davet edildik ve sevgili Banu Alkan ile geceye katıldık. O gece Banu Hanım geceye gelinlikle çıkacaktı ve modacımız geç geldi. Banu hanıma dikilen özel gelinlik sırt kısmı ipli şekilde dizayn edilmişti ve gelinlik giyen herkes bilir o ipi bağlamak çok zor ve zaman alır. Bizde Banu hanım gelinliğini giydikten sonra ben gelinliğin arkasını yarım saat boyunca bağlamıştım Banu hanım şunları söylemişti unutmam : “Bebeğim Aslan’cım, sen harikasın, ya her iş elinden geliyor, oh my god” ve kahkahalar atarak gülmüştü.
Sosyal medyada 50 binden fazla takipçiniz var. Sosyal medyayı çok iyi kullanıyorsunuz. Avantajları ve dezavantajları neler?
Sosyal medya önemli bir mecra ben ilk keşfedenlerdenim. Sosyal medya uzmanlığı da yapıyorum. İşinizi tanıtabileceğiniz önemli bir platform sanatçısı, esnafı, yazarı vb meslekle uğraşan herkes bu camiaya da ekmek kazanıyor.
Avantajı olduğu kadar dezavantajı da var. Sahte hesaplardan sevmediği insanlara kötü yorumlar yazanlar, insanları dolandıranlar gibi birçok kötü şeyler de olabiliyor. Dikkatli kullanılmalı ve kimlik bilgilerini sayfalarında paylaşmamalılar. Özellikle doğan bebeğinin kimliğini, ehliyeti ilk aldıklarında onun fotoğrafını paylamamalılar.
Ben hayatıma giren bütün güzellikleri sosyal medya sayesinde yaşıyorum.
Aslan Saç Salonu’nu işletiyorsunuz. Kuaförlüğe nasıl başladınız? Bayanların ve ünlü isimlerin kaprislerini çekmek zor olsa gerek?
Balıkesir’in Susurluk ilçesinde kuaför bir annenin oğlu olarak dünyaya geldiğim için ben doğuştan bu mesleğe karşı eğitimliyim.
Saç yaparken aldığım zevk ve elimin sanatı beni her zaman mutlu etmiştir. Herkes kuaför olamaz, olsa da başarılı olamaz. Sürekli yenilikçi olmalısınız ve en önemlisi, sinirlerinizi aldırmış olmalısınız. Ben fazla kapris çekmem! Müşteri rica ettiği sürece elimden gelen bütün imkânları kendisine sunarım ama konuşmaları bozulmaya başladığı an asla altta kalan taraf olmam.
Ünlüleri kaprisli sanıyor herkes ama yanlış. Her gün saç yaptırdıkları için fazla önemsemiyorlar ve doğallığı her zaman tercih ediyorlar. Susurluk’ta salonumu açalı 3 sene oldu. Türkiye içi de sürekli çalışıyorum. Mesleğimi her şehirde icra ediyorum.
Astroloji ye inanıyor musunuz?
Astroloji ye inanmıyordum ama karşıma öyle bir insan çıktı ki! Sevgili Dr. Şenay Yangel hayatımı değiştirdi.
Benim iki adım var, Yaşar Aslan. Genelde herkes “Yaşar” diye bilir ve kullanırlardı. Ama ben sevgili Şenay hocamla tanıştıktan sonra bana Aslan ismimi kullanmamı söyledi ve ben o zamandan bu yana Aslan olarak devam ediyorum.
İsmimin gücünü o kadar çok sevdim ki her yaptığım işte adımın sayesinde daha çok başarılı oldum. Yaşar’ı kullanırken ürkek ve korkaktım. Aslan’ı kullanmaya başladığımdan bu yana bütün ülkeyi gezer oldum. Korku artık sadece Allah’a karşı var.
Sevgili Şenay Yangel’e çok teşekkür ederim. Canım sıkıldığı ve moralim bozulduğu zaman kendisine “Alo” derim ve beni en ferah yerlere ulaştırır. Türkiye’de astrolojinin Ajda Pekkan’ı kendisi güzel insan.
Kariyerinize başka ne gibi projeler ekleyeceksiniz? Geleceğe dair planlarınız var mı?
Geleceğe dair planlarım var. Mesela bir single çıkartmak istiyorum ama hatıra albümü gibi olacak. Hayatım boyunca o bir kenarda olacak. Ben söylediğim gibi her işi yapmak istiyorum. Bir insan sadece tek bir meslek yapmamalı! Yeteneklerini keşfetmeli ve elinden gelen her dalda kendini ispatlamalı. Bir televizyon programı teklifi aldım ama kanal ile ortak noktada buluşamadık. Onun için geleceğe dair planlarımın arasında tv ve müzik var.
Dediğim gibi şarkıcı olmak için değil ya da televizyon yüzü olmak için değil; sadece kendi egomu mutlu etmek ve bir yerde izim ve adım olmasını istiyorum. Zaten şuan bile Google arama motoruna Aslan Sayım yazdığınızda birçok proje, basın vs. bülten haberlerim var. Bu da benim yeteneğim.
En tarz bulduğunuz sanatçılar kimler?
Ben en önce saçlarına bakarım. Bir bütün olarak yorumlayacaksak eğer; Fahriye Evcen, Hatice Şendil ve Cansu Dere favorim.
Yaşadığınız yerin bir önemi yok! Yapmak istediğiniz her şeyi yapın. “Keşke”leriniz hiç olmasın…