Bodrum tatili esnasında rastladığımız, son günlerde UYUSUN ve KEŞMEKEŞ besteleri ile dikkat çeken genç besteci Yusuf GÜRSEL ile Müzikonair ailesinden Alper ERGEZ ,bir Bodrum serinliğinde sohbet gerçekleştirdi.
“Eski kadim medeniyetlerde müziğin meleklerin lisanı olduğu söylenir. Öyle güzel bir tanımlama ki. Dünya müzik olmasaydı sanırım yaşanılır bir yer olmazdı. Geçenlerde Berkley New’in araştırma raporunu okudum.’’12 duyguya
hitap edermiş müzik’’ Bodrum tatilimden önce Kaş-Patara bölgesindeydim. Malum Likya ve Frigya
medeniyetleri Anadolu müziğine çok şey katmışlar.
Bol bol o yüzyılda üretilen müzikal gamları inceledim. Dorion Gamı diye bir şey var, Ortadoğu topraklarında
yaşayıp da bu gamdan etkilenmeyecek insan yoktur. Phryigian diye bir gamları var (Mi den Mi ye) öyle muhteşem ki Arabeskten Bozlağa, İspanyol Endülisten Metallicaya kadar pek çok duygunun lisanı olmuş.
Son zamanlarda Pop müzikte neden 90’lar duygu ve sıcaklığı yok sorusunun cevabı işte birazda bu. Çünkü sadece Bpm ve saund kaygısı günü yakalamak adına gri renkli şarkılar üretti. Yani güncel Bpm aralıkları bolca efectler, derinliği öyküsü olmayan şarkı sözleri ve sadece La Minör Sol Minör ile sınırlı şarkılar.
İşte bu yüzden genç meslektaşlarıma Anadolu’da hazine gibi yatan diğer müzikal form ve makamlarında bestelerine katmaları, hayatın gerçek nüanslarını içeren şiirleri beste yapmalarını öneririm.”