Sevgili okurlar merhaba,
Geçen hafta Habitat Yaz Koordinasyon toplantısı için 05.00 sularında havalimanından Samsun’a doğru hareket etmek üzereyken ülkemizin çok değerli sanatçısı şarkıcı, sunucu ve oyuncu Davut Güloğlu ile mesajlaştık.
Bu hafta ki köşemde kendisini konuk etmek istediğimi söyledim.
Davut beyinde hoş bir edayla kabul etmesiyle randevu için yer ve saat belirledik.
Daha önce Davut beyle hiç bir araya gelmemiştik.
İlk buluşmada kendisiyle ilgili olabildiğince çok şey öğrenmek arzusundaydım.
Ekip arkadaşım kameraman Mertcan ile Davut beyin Menajeri Sedat beyin Maslak’ta bulunan ofisinde buluşmak üzere yola çıktık.
Misafirperver bir karşılamanın ardından 1 saatin üzerinde süren koyu sohbetimiz başladı.
Öncelikle belirtmeliyim ki Davut Güloğlu benim çocukluğumdan beri tanıdığım tavrıyla, tarzıyla, duruşuyla, karakteriyle hep adından söz ettiren ender şahsiyette sanatçılarımızdandır.
Köşe yazımda sizlere Davut bey ile alakalı kronolojik tarzda, kitabı bilgiler aktarmayacağım. Davut beyin duruşunu, müziğe bakış açısını, ülkesine ve milletine olan sevdasını tahayyül edebileceğiniz pencereler açmak istiyorum.
İlk izlenimlerim samimi, sıcak kanlı, enerjik.
Kesinlikle heyecanı bitmeyen, üretmekten ve sanata katkı sunmaktan keyif alan bir sanatçı.
İçinde yaşadığımız toplumun tüm değerlerine vâkıf ve saygılı.
Yaptığı iş her ne olursa olsun en iyisini yapma gayretinde olan bir adam.
Küçük yaşlarda futbolla ilgileniyor.
Profesyonel olarak yeşil sahalarda top sürüyor. Hatta ilk arabasını futboldan kazandığı parayla alıyor.
Sonra İstanbul hikayesi başlıyor.
Bir dönem ticaretle uğraşıyor.
Alınterini, emeği, çalışmayı yakından biliyor.
Sırtında bağlama olan bir ustanın teşviği ve yönlendirmesiyle Arif Sağ’ın kurslarına yazılıp eğitim almaya başlıyor.
Sonra yolu o dönemlerde herkesin olduğu gibi Unkapanı’na düşüyor.
‘’Bu işler öyle kolay değil!’’ , ‘’boşuna uğraşma’’ , ‘’arkada dayın yoksa hiç bir şey yapamazsın’’ diyenlere aldırmandan tüm azim ve kararlılığıyla sektörün içine giriyor.
Keşfedilmesi, içindeki enerjinin, gözlerindeki ışığın farkedilmesi uzun zaman almıyor.
İlk albümü ‘’Sarılsamda Olmayi, Darılsamda Olmayi’’ ile sektöre hızlı bir giriş yapıyor. Adını duyurmaya başarıyor.
Ama 2001 yılında çıkardığı ‘’Nurcanım’’ albümüyle şöhretini ulusal boyuta taşıyor.Müzik piyasasına adını damga gibi vuruyor.
4.5 milyon satan albümüyle her yerde adından söz ettirdi.
Etnik-Pop şarkıcı ünvanına alıyor.
2003 yılında ise ‘’Katula Katula’’ albümüyle adeta şöhretine şöhret kattı.
Bu albümse 3.7 milyon satarak Avrupa dahi tüm dünya onu tanımaya başladı.
Dünya çapında Avrupa’dan Afrika’ya 284 konser verdi.
Hatırlamaz mısınız! Davut Güloğlu’nun bu şarkılarını dinlemek için dakikalarca müzik kanallarında nöbet tutardık.
Sonra evlerin içinde müziğin ritmine kapılıp eşlik ederdik.
Arabada, düğünde, mezuniyet konserlerinde kısaca her yerde ülkemizin adını gururla dünyaya duyuran Davut Güloğlu ile kendimizden geçerdik.
Bu başarılar sadece Türk basınında değil Avrupa’da tüm medyanın dikkatini çekmişti.
Fransa’da bu albüm ile ödüller alarak dünyaca ünlü haber ajansı AGF(Agence France-Presse) ile özel bir röportaj gerçekleştirmiştir.
Bunun yanı sıra ‘’Nurcanım’’ ve ‘’Katula Katula’’ albümü ile 2000’li yıllardaki ekonomik krizin yarattığı toplumsal açıdan kötü boyutlardaki ülke moralini yükselttiği gerekçesi ile o dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den ödül almıştır.
Bu iki önemli albümlerin devamında ‘’Dur Orda Dur’’ single ‘’Çat Çat’’ albümü ile başarıda istikrarlı bir sanatçı olduğunu adeta kanıtladı.
Şarkıcılığının yanında Hande Ataizi ile başrol oyunculuğunu paylaştığı ‘’Sev Kardeşim’’ dizisinde rol alarak oyunculuk kariyerinde hızlı bir yükseliş sağladı.
Oyunculuk performansını başarıyla sergileyen Güloğlu, Ece Erken ile ‘’Hayata Gülerken’’ sabah kuşağı programının sunuculuğunu gerçekleştirdi.
1 yıl sonra ise tüm titiz çalışmaları sonucunda ‘’seni seni’’ albümü ile yaza giriş yaparak sevenleriyle buluştu.
Ve İşte ‘’Hayat Devam Ediyor’’
Davut Güloğlu 6 yıl aradan sonra uzun uğraş ve çalışmaları sonucunda ‘’Hayat Devam Ediyor’’ albümü ile tekrar müzik piyasasına bomba gibi düştü.
Kimsenin cesaret edemediği bir dönemde 15 şarkılık bir albüm çıkarıyor.
Artık herkes online konumda.
Dijital bir çağ yaşıyoruz.
Tüm herkes YouTube ve müzik uygulamaları sayesinde ellerinde ki tüm cihazlar ile Davut Güloğlu’nun sesiyle ve şarkılarıyla hayat bulabiliyor.
Bir defa şunu söyleyeyim.
Davut bey hiç bir zaman kısa zamanda ne bir albüm ne de bir single çıkarıyor.
Her işin bir zamanı olduğuna, gereken değerin ve özenin gösterilmesi gerektiğine inanıyor.
Ortalama her çalışmasına 1.5 sene zaman harcadıktan sonra sevenleriyle buluşturuyor.
Müziğin ruhunu, yapısını, insana dokunan yönlerini tüm açıları ve detaylarıyla inceliyor.
Bu davranışları işte Davut Güloğlu’nun neden başarılı olduğuna, insanların gönlünde taht kurduğuna, ülkesini dünyada başarıyla nasıl temsil ettiğine rahatlıkla cevap veriyor.
Ayrıca ‘’milli ve etnik müziğimizi işleyip geliştirmeye inanan Davut Güloğlu, dünya çapında ancak bu şekilde Türk Müziğini duyurabiliriz’’ vurgusunu yaparak altını önemle çiziyor.
Davut beyle görüşme notlarıma son verirken yazının akışından yer veremediğim son olarak bir kaç hususu belirtmek istiyorum.
Davut Güloğlu sadece sanatını icra eden bir şarkıcı, oyuncu ve ya sunucu değil, milletini seven, ülkesinin her metrekaresine sevdalı, vatanını en iyi şekilde temsil etmek adına tüm gayreti ve çabayı gönülden sarfetmeye gönüllü bir vatandaştır.
Hiçbir şeyi sadece olması için değil, en iyi ve faydalı olması adına gece-gündüz emek vermekten geri durmayacak ülkenin bir değeridir.
Yaptıkları, yaşadıkları, ülkeye ve Türk müziğine getirdiği yeniliklerle her zaman yerini ve konumunu koruyacak ender sanatçılardandır.
Bunda sonra da kendisinden sonra gelecek nesle örnek olmaktadır.
Eğer tüm sanatçılarımız Davut Güloğlu gibi vatanını sahiplenir, ülkesinin insanını baştacı yaparsa ; yaptığı işlerde de en iyisi olmak için çaba harcarsa bu ülke sanatta dünyanın önde gelenleri arasında yer alır.
Keyifli sohbet ve misafirperverliklerinden dolayı başta Davut bey olmak üzere, Sedat beye ve Hilmi beye teşekkür ederim.
Yusuf Balay – MüzikOnair