MüzikOnair köşe yazarı Yavuz Hakan Tok ‘un bugün yayınlanan “Sanatkarlarımıza Selam Olsun” başlıklı köşe yazısına, menajer Alpay Aydın ‘dan yanıt geldi!..
Öncelikle Yavuz Hakan Tok ‘un söz konusu köşe yazısını okumak için buraya tıklayın…
İşte menajer Alpay Aydın ‘ın Yavuz Hakan Tok ‘un yazısına verdiği cevap metni :
Yazınızı beğenerek okudum, müzik dünyasındaki çarpıklaşmayı en baş noktasından yakalamışsınız müsaade ederseniz bunun sebeplerini anlatmak istiyorum.
- Basın danışmanlığı kurumsal olmalı (biz eskiden öyle yapardık)
Basın danışmanını sağlayıcı olan yapımcı firma olmalı ki, plan programlama yapılabilsin, firma sanatçıdan ve çıkardığı yapımdan maksimum seviyede faydalanabilsin.
Ancak, maalesef bu işler artık böyle sürmüyor. Firmalar sanatçıya çalışabileceği basın danışmanı sunmuyor. Sanatçılarda piyasadan maaşla basın danışmanı tutuyorlar. Anlaşmalar da gariptir genelde 3 aylık bir dönem için oluyor çünkü sanatçı 3 ay sonra bir basın danışmanına gereksinimi olmadığını düşünüyor hatta o saatten sonra artık işleri kendinin götürebileceğine inanıyor.
Hatta şartlardan biri tamam ben sana 3 ay bu maaşı veririm ama sen bir planlama yap bu ay ne yaptığına bakalım ona göre devam edelim diyerek ilk maaşını alabiliyor. Tabii ki hal böyle olunca basın danışmanı ya Allah ya bismillah diyerek telefonuna sarılıp ilk önce samimiyeti olan kişileri arayıp “nolur bi röportaj yap bak bu ay daha kiramı veremedim” diyerek bir sürü röportaj ayarlamak zorunda kalıyor. Zaten çoğunluğu soru bile yollamıyor, basın danışmanı oturup kendisi bir röportaj yazıyor, herkese bu röportaj gidiyor ve bir sürü yerde aynı cümlelerle bu röportajdan kesitler yer alıyor. Sanatçı mutlu, basın danışmanı kirasını öder.
- Menajer sistemi iki türlü yürüyor artık.
Sanatçının bir yurt içi bir yurt dışı menajeri mevcut.
Yurt dışı menajerlerinin işi kolay, yurt dışında belli çalıştığı organizatörler ve klüpler var. Sanatçının yeni albüm çıkış tarihini bir maille yolluyorlar gelen talepleri değerlendirip daha albüm çıkmadan anlaşmaları yapıyorlar imzaları atıyorlar avansları alıyorlar. Sanatçıya iletiyorlar, o yüzdendir ki albüm çıktıktan sonra sanatçı deli bir Avrupa turnesine çıkar ki bu sanatçının içinde yüzünü güldüren bir operasyondur. Orkestra , ses tesisatı gibi giderleri yoktur. Eline CD’sini alıp klüp klüp gezerler ve euro üzerinden paraları cebine indirirler. Sanatçı memnundur, Yurt dışı menajeri oturduğu yerden yine parayı götürmüştür.
Yurt içi menajeri de ikiye ayrılır
- Maaşlı menajer
- Menajer
Maaşlı menajer aslında bizim asistan dediğimiz kişidir ama asistan kelimesini kendisine yakıştıramadığı için herkese menajeriyim der, herkes de onu menajeri diye bilir. Aslında bu sanatçının menajerlik işlerini firma yürütmektedir çünkü bazı sanatçılarla yapımcı firmalar menajerliği de almak kaydı ile yapar öyle ya albümler satmıyor, tıklanmalar sahte, takipçiler satın alınmış adam nereden para kazanıp masrafını çıkaracak. Firma gelen işleri değerlendirir, hatta bünyesinde ki sanatçıları pazarlamaya çalışır. A sanatçısı dolu ise “sana B yi yollayayım şu kadara haftaya da A gelir” diyerek Pazar yaratmaya çalışır. Anlaşmaları yapar, parayı alır sanatçının hakkını verir. Sanatçı memnun, firma yaptığı masrafı kurtarır hatta kara geçer, menajer uçak check inlerini yapar, uçaktan inişte valizleri bekleyip arabaya getirir, kulise su ve viski ister, maaşını alır.
Menajer (maaşlı menajer olmaz)
Menajer, sanatçıyı sıfırdan alıp star yapan kişidir. Firmadan, sanatçıdan, basın danışmanından direktif almaz. Bütün plan programı o yapar. Albüm şarkılarını seçer, aranjörlerle konuşur ne tarz bir iş istediğini söyler, albüme göre imaj tasarımı yaptırır, firma ile albüm çıkışına karar verir, promosyon döneminin nasıl olacağına dair toplantılar yapar ve basın danışmanını yönlendirir. Yurt dışı turnesini planlar ve yurt dışı menajerlik sistemini yönetir. Yurt içinde ki iş tekliflerini değerlendirir ve karar verir. Kısaca menajer sanatçının ve firmanın patronudur.
Şimdi tabloya baktığımızda bunlardan birinin eksik olduğunu hatta böyle insanlar kalmadığını görürüz. Menajer yoktur artık, patron yoktur, herkes patrondur ,sistem de bu yüzden çöküştedir. Herkesin patron olduğu bir fabrikadan da doğru dürüst iş çıkmasını beklememek lazım.
Gelişmeleri MüzikOnair’dan takip edebilirsiniz!..