Kıvanç Tatlıtuğ, 27 Ekim 1983’te Adana’da dünyaya geldi.
Annesi Edirneli, babası ise Boşnak kökenlidir.
Tatlıtuğ’un boyu 1.87 m, kilosu ise 75’tir.
Çok iyi basketbol oynayan Tatlıtuğ’un en büyük hayallerinden biri NBA’de oynamaktı; ancak Beşiktaş takımındayken yaşadığı bir sakatlıktan dolayı basketbol hayatına son vermek mecburiyetinde kaldı.
Modellik kariyeri, Tatlıtuğ’un annesinin bir marketin camında gördüğü “Profesyonel mankenlerle çalışır mısınız?” ilanı ile başladı.
Annesinin isteği üzerine modellik ajansıyla görüşmeye giden Tatlıtuğ, şirketin kendisine hemen pozitif geri dönüş yapmasına çok şaşırmıştı.
Tatlıtuğ, 2002 yılında Best Model of the Turkey, sonrasında ise Best Model of the World seçildi.
Ardından mankenlik kariyerinde kendini geliştirmek için 1.5 yıl Fransa’da yaşadı.
Tatlıtuğ dinine çok bağlı ve inançlı biri olmasıyla da biliniyor.
Hatta koluna bile “Only Allah can judge me!!!” dövmesini kazıtmıştır.
Sevdiğine yürekten bağlandığını söyleyen Tatlıtuğ, çapkın bir karakteri olmadığını da açıklamalarına ekliyor.
Marka takıntısından hoşlanmıyor ve hatta bunu oldukça da komik buluyor.
“Birisinin üstünde öyle baştan aşağı marka gördüğüm zaman bir tereddüde düşüyorum… Bir insanın üzerindeki kıyafet marka veya çok pahalı olmak zorunda değil; onun değerini sen kendin verirsin. O senin üstünde olduğu için değerlidir.”
Makyaj yapmayan, sade ve doğal kadınlardan hoşlanıyor.
“Makyaj yapmayan, çok sade, mümkünse koca koca topuklu ayakkabılar giymeyen, doğal, kendi gibi olan, her gün saçı başı yapılmış, sabahın sekizinde kuaförden çıkmış gibi görünmeyen kadınları beğeniyorum.”
Tatlıtuğ’un bir insandan soğumasına neden olan en önemli şey ise yalan!
Akrep burcu erkeği olan Tatlıtuğ, sezgilerine çok güveniyor ve bir insanın gözlerine bakarak her şeyi anlayabildiğini söylüyor.
Ve ekliyor:”Gözler yalan söylemez.”Vücudunda en beğendiği yer ise gözleri.
Cep telefonundan, bilgisayardan hiç hazzetmeyen Tatlıtuğ’un yıldızı teknolojiyle hiç barışmıyor.
Hala mektupların yazıldığı bir dönemde yaşamak istiyor.
Kalabalık bir ailede büyüyen Tatlıtuğ, dünyadaki en büyük zenginliğin aile olduğuna inanıyor.
Hayatındaki mutlulukları da, sıkıntıları da hep ailesiyle paylaşıyor; tüm aile nerde olurlarsa olsunlar her gün telefonla görüşüyorlar. Bu nedenle kendinin de birkaç tane çocuğu olsun istiyor.
“Adanalıyım, ayağım hep toprağa basarak büyüdüm,” diyen Tatlıtuğ, hayvanları ve tüm canlıları çok ama çok seviyor.Yakışıklı oyuncunun Pars adında da bir köpeği var.
Maddiyata hiç önem vermiyor, paranın sadece düzgün yaşamak ve sağlık gibi konularda önemli olduğunu, gerisinin ise boş olduğunu ısrarla vurguluyor.
Kaynak: Onedio.com
